Oysa insan neşeliyse genç, yaşlı, fakir, zengin olup olmadığının önemi yoktur: Mutludur. - Bu nedenle, ne zaman olursa olsun, neşeye kapı açmalıyız.
Sayfa 28Kitabı okudu
O kadar çok şeye sahibim, ama ona karşı duygularım hepsini yutuyor; o kadar çok şeye sahibim, ama onsuz hepsi bir hiç.
Sayfa 107Kitabı okudu
Doğal sonbahara yükselirken, benim de içimde ve çevremde güz oluyor.
Sayfa 101Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Dünyada insana sevgiden daha gerekli bir şeyin olmadığı kesin.
Sayfa 67Kitabı okudu
Müziğini eski gizemli gücünden, hiçbir söz bana olanaksız gelmiyor. Bu basit şarkı beni nasıl da kavrıyor! Ve onu nasıl da tam vaktinde kullanmasını biliyor, çoğunlukla kafama bir kurşun sıkmak istediğim zaman! Ruhumun yanıltısı ve karanlığı dağılıyor ve yine de daha rahat solumaya başlıyorum.
Sayfa 55Kitabı okudu
Eşit olmadığımızı ve olamayacağımızı biliyorum; ama bence, saygınlık bulmak için, sözde ayak takımından uzak durması gerektiği sananla, yenilmekten korktuğu için düşmandan kaçan alçak arasında bir ayrım yok.
Sayfa 23Kitabı okudu
Onca eleştirinin karşısında, o tamamen ataerkil toplumun ortasında gördükleri şeye sinmeden tutunmak kim bilir ne büyük bir deha ve sağlamlık gerektiriyordu. Bunu yalnızca Jane Austen ile Emily Brontë yaptılar. Belki de başarılarının en büyüğüdür bu. Erkek değil kadın gibi yazdılar. O zamanlar roman yazarı binlerce kadın arasında bir tek onlar ebedi pedagoğun, şunu yaz bunu düşün, türünden, sonu gelmez öğütlerini hiç umursamadı. Kâh homurdanan, kâh dayatmacı, kâh baskıcı, kâh üzgün, kâh afallamış, kâh öfkeli, kâh afacan olan o ısrarlı sese...
Sayfa 88Kitabı okudu
"İnsanların dinginlikle tatmin olmaları gerektiğini söylemek anlamsızdır; İnsanlar aksiyona sahip olmalıdır ve onu bulamazlarsa yaratırlar. Milyonlarca insan benimkinden daha da durgun bir hayata mahkum ve milyonlarca insan kaderine sessizce isyan ediyor. İnsanların gömdüğü hayat kitlelerinde içten içe kaç isyanın mayalandığını kimse bilmiyor. Kadınların genelde çok sakin olmaları gerektiği düşünülür: Oysa kadınların da tıpkı erkekler gibi duygulari vardır; erkek kardeşleri gibi onlar da yetilerini kullanmaya ve çabalarını odaklayacakları bir alana ihtiyaç duyar; aşırı kısıtlamalar, mutlak durağanlık tıpkı erkekler gibi onları da boğar; ve daha ayrıcalıklı insanların onların puding yapmak ve çorap örmekle, piyano çalmak ve çantalara nakış işlemekle yetinmeleri gerektiğini söylemesi dar görüşlülüktür. Geleneklerin onların cinsi için gerekli gördüğünden fazlasını öğrenmenin peşindeyseler, onları suçlamak veya onlara gülmek düşüncesizliktir.
Sayfa 82Kitabı okudu
İnsan anlaşılmaz toplumun ortasında yapayalnız gibiydi. Bütün insanlar uykudaydı - yüzükoyun, yatay, bilinçsizdiler.
Sayfa 29Kitabı okudu
Ünlü bir kütüphanenin bir kadının lanetine uğraması, ünlü bir kütüphanenin hiç umurunda olmaz. O saygınlığı ve sakinliğiyle, göğsünde kilit altında güvende tuttuğu bütün o hazineleriyle, kendinden memnun bir şekilde uyur ve kanımca sonsuza dek de bu şekilde uyuyacaktır.
Sayfa 11Kitabı okudu
PRENS
Hüzünlü bir barış bu sabahın getirdiği.
Güneş, kederinden gösteremiyor yüzünü.
Gidip uzun uzun konuşalım bu üzücü şeyleri,
Kimi bağışlanacak, cezalanacak kimi.
Daha acıklı bir öykü yoktur, bunu böyle bilin
Bu öyküsünün, talihsiz Romeo ile Juliet'in.
Sayfa 133Kitabı okudu
ROMEO
Gözlerimin sarsılmaz inancı,
Kanarsa böyle bir yalana, ateş olsun gözyaşlarım
Ve yaşlar içinde çoğu kez boğulup da ölemeyen bu gözler,
Yakılsın günahkar gibi cehennem ateşinde.
Sevgilimden güzel biri ha! Herşeyi gören güneş
Onun benzerini görmedi dünya yaratılalı beri
Sayfa 17Kitabı okudu
- Herhangi bir şeyi sınırlandırmak çok güçtür. Dünyayı, yaşamı sınırlandıramayız. İyi kabul ettiğimiz, tatlı, güzel dediğimiz birçok davranışta, duyguda yabanlık vardır. Örneğin tutkuda; müzikte. Seçme hakkın vardı oğlum. Ve sen bu hakkı kullandın.
Sayfa 104Kitabı okudu
İyilik kişinin içinden gelir 66655321. Kişi iyiliği seçebilmelidir. Kişiye seçme hakkı tanınmazsa, o kişiliğini yitirir.
Sayfa 72Kitabı okudu
Konuşulabilecek biriydi O'Brien. İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de.
Sayfa 287Kitabı okudu
