Nora hayatı olduğu gibi kabullenmiş gibiydi; kötü bir deneyim yaşadı diye bütün deneyimlerin kötü olması gerekmiyordu. Hayatını acı çektiği için değil, acıyı dindirmenin bir yolu olmadığına kendini inandırdığı için bitirmek istediğini anlamıştı.
Ona inanılmaz gelense, hayatı boyunca dümdüz karanlıkta gitmiş olan bir kalbin üzerine gec de olsa tanrisal mucizenin loş ışığının yanmasıydı ama o artık şüphe duymak istemiyordu.
Zaten bizler Tanrının resimleri olarak yaratılmadık mı ve mükemmeli sunabilmek için insanlar arasında görünmezin donuk naylon tabakası bile olsa elimizden geleni yapmamız gerekmiyor mu?
Sayfa 598 - Biz çok silmeye çalıştık çok... bu yüzden de çok tükendik. Ama silemedik işte hiçbirşeyi, insanlığın kötülüğünü silemedik. Selim'in söylediği gibi sadece 'azaldık'.Kitabı okudu
“Fırtına bir kere durulduğunda, üstesinden nasıl geldiğini ve nasıl olup da hayatta kalmayı başardığını hatırlamayacaksın. Hatta fırtınanın gerçekten sona erip ermediğinden emin bile olamayacaksın. Fakat kesin olan bir tek şey var: Fırtınadan çıktığında, girerken senle aynı kişi olmayacaksın.”
“ Hatalar yaptım, pişmanlığımı yaşadım.
Mutlu da oldum, zor zamanlarda geçirdim.
Düştüm ama tekrar kalktım. Yoruldum ama asla pes etmedim. İhaneti de gördüm, yarı yolda bırakılmayı da. Sırtımdan da bıçaklandım, gözlerimle de şahit oldum. Her türlü zorluğa göğüs gerdim ve bu günlere öyle geldim. Artık kimsenin yokluğu beni korkutamaz. Ben kaybetmekten korktuğum her şeyi özgür bıraktım. ”
Bir adım yürüyemiyorum kuşlardan, bir adım. Üzerimde kuşların ağırlığı bir deli bir hoş. Öyle bir yanıma doldular ki soluk alamıyorum, soluksuz kaldım.