İnsanlar güvenlerimi parçalanmış bir kâğıt gibi önüme atmışlardı, güvenip ilerlediğim yolların sonu uçuruma değil de hep çıkmaz sokağa ulaşmıştı. Uçuruma çıksaydı, hayal kırıklığını hissetmek yerine o uçurumdan atlardım, biliyordum; kağıtları parçalamasalardı yine o kâğıtları okur yine onlara inanırdım.
Sayfa 242