YouTube kitap kanalımda Aslı Arslan'ı ve Sokak Nöbetçileri kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/-AXqTQjVFOk
Merhaba arkadaşlar… Evet. Bugün ben yine bir Wattpad kitabı okudum. Peki, bilin bakalım ne oldu? Bu kitap da bir erkekle bir kızın toksik aşkını anlatıyor. Aa, ne kadar şaşırtıcı değil mi?
İncelemeye başlamadan
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Arkadaşlar sahaf sektörü ile ilgili ne düşünüyorsunuz merak ettim? Ben kendi düşüncelerimi söyleyeyim. Gittiğim yerde sahafların yanyana dizili olduğu bir sokak var. Tahminim 6 7 sahaf var orada. Naçizane birkaç deneyim elde ettim. Bu sektörün bittiğini, bitirildiğini düşünüyorum. Kesinlikle yazımı okuyanların içlerinde iyi niyetli bazı sahaflar
chng.it/PFHqwDJNy9
Pet shoplarda satılmayı bekleyen çoğu hayvanın yaşadığı eziyet, sokak hayvanlarının başına gelenden farklı değil.
Kedi ve köpekler daracık kafeslerde, üst üste tutuluyor.
Bazı mağaza sahipleri vitrine yerleştirdikleri hayvanları uzun süre susuz bırakıyor.Nedeni daha az tuvalete çıkmalarını sağlamak.
Pet mağazalarına denetim yapılmıyor. Denetim mekanizması olmayınca da hayvanların sağlığı tamamen dükkan sahibinin vicdanına kalıyor.
Tüm bu nedenlerle yeni hayvan hakları yasasıyla birlikte petshoplarda hayvan satışının yasaklanmasını talep ediyorum.
Ne kitaptın beee…
Söze böyle başlıyorum çünkü bitirdiğim ve onunla beraber bittiğim bir kitaptı Kefen. Günümüz yaralarını ele almakla beraber toplumsal konulara da değinmişti yazarlar. Açlık, sefalet, cinsel istismar, yoksulluk, bitmek bilmeyen algılar, leş gibi bakış açıları.
Lübnan’da sokak çocuklarının eziyetiyle başlıyor kitap.
Bir garip olayda İstanbul dan geldi.Bir hanım kardeşimiz sokakta yürüdüğü esnada bir kendini bilmez amcamız sen nasıl şort giyersin diye kızımıza çıkışıyor.Kızımızda kendini bence çok güzel savunuyor.Ama keşke kendini savunmak zorunda hiç kalmasa.Çünkü bu konuyu yaşayıpta bu karşılığı veremeyecek çok fazla hanım kardeşimiz var.Şimdi bu konuyla
"Otomatik portakal" ismindende anlaşılacağı üzere ismini sokak jargonundan alan bir kitap. Zaten kitabın içeriğinde de argo kelimelere sık sık rastlanabiliyor. Kitaptan ziyade yazarını hiç unutmayacağım. Anthony Burgers yaşamının bir yılını tümör olduğunu zannederek geçiriyor. Bu arada da para kazanmak için birşeyler yazıyor. Sonrasında ise böyle bir hastalığının olmadığını öğrenir. Ama iş işten geçmiştir artık büyük bir yazardır (:
Ayrica a clockwork orange filmi de bu eserden uyarlanmistir. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,7bin okunma
Video yayında bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz
youtu.be/XNm308ozuuU
İnsanlara Tolstoy mu Dostoyevski mi diye sorduk küfür edenden o kim ya diyene kadar efsane bir röportaj oldu, bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.