Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
304 syf.
8/10 puan verdi
Evet karakterimizin adı Talaytay. Daha sonradan şeytan isminin -tan eki eklenerek Talaytaytan lakabını almış. Kendisi ailesi ile yıldızı bir türlü barışmamış hem sosyopat hem de pyromanyak, 19 yaşında bir delikanlı. Bu yaşına kadar kimseyi takmadan, sevgi görmeden, sevgi göstermeden büyüyen Talaytay'ın hayatı, kendisinden hamile kalmak istediğini söyleyen Tennure ile değişik. Tennure son derece çirkin bir kadın olmasına rağmen, içindeki kötülük, hırs, özgüven gibi özellikleri Talaytaytan'ı etkiler. Bu kitapta da yazarın kendine has dili dikkat çekiyor. Sıkça kullanılan tevettür, tekamül gibi kelimelerin yanı sıra mühimsemek, alakalanmak gibi kelimeler kullanılmış. Beyoğlu'nun arka sokaklarında geçen kısımlarda argo kullanımının sınırları zorlanmış. Kurgu yine güzel olmakla beraber bu sefer işin macera dozu biraz eksik kalmış. Mezesi eksik rakı sofrası gibi. Ancak yazarın, sevgi, sadakat, kötülüğün doğası, dinler üstü mistik kavramlar noktasındaki dokunuşları enfes. Tek sıkıntı daha öncede söylediğim gibi günlük kullanımdaki kelimelerle değil, kendi lügatındaki kelimelerle anlatıyor olması. Ben okur sayısının artmasının önündeki engellerden birinin bu olduğunu düşünüyorum.
Talaytaytan
TalaytaytanMehmet Mollaosmanoğlu · Profil Yayıncılık · 201538 okunma
272 syf.
7/10 puan verdi
Cok ilginc tespit ve kendimize bile itiraf edemegimiz gercekler var.. Yorum yazarken dikkatli olmami gerektiren seyler.. Tadini kacirmak istemem. Bazi sayfalar da yorsa da genel olarak keyifle okuyacaginiz bir kitap. Bu tür kitaplari okumayi sevenler varsa hic durmasin :)
Yanı Başınızdaki Sosyopat
Yanı Başınızdaki SosyopatMartha Stout · Pegasus Yayınları · 200952 okunma
Reklam
432 syf.
8/10 puan verdi
Lana ile 11 yaşındaki sosyopat bir çocuğun arasındaki oyun... Kitabın sonu o kadar ilginç ki bence 6. hisle kapışır. Gerçek sır neydi? Ayrıca isim kitaba çok yakışmış.
Piyonun Son Hamlesi
Piyonun Son HamlesiLisa Unger · Martı Yayınları · 2014887 okunma
Otuz beş yaşında, İrlandalı bir Katolik olan Peggy McDonald, hayat yolculuğunun en insanlık dışı yolla, beklenmedik bir biçimde sona ermekte olduğunu fark etti.
taş kesilmiş, kötülüğün sınırının olmadığının ispatı sayılabilecek cesedin mide bulandırıcı görüntüsü karşısında hipnotize olmuştu.
Sosyopat
Şeytanla pazarlığa oturuyorsanız bunun nedeni başkalarının size daha iyi önerilerde bulunmamış olmasıdır.
Sayfa 19 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sosyopat
Öz güvenimin en belirgin işareti karşımdakinin gözlerinin içine bakmam olabilir. Kimileri buna "avcı bakışı" diyor ve görünüşe göre sosyopatların çoğu böyle bakıyor. Bir noktaya bakmak düşmanca görülebilir, bu yüzden hayvanat bahçelerinde ziyaretçiler gorillere uzun uzun bakmamaları için uyarılır, hayvanların bunu saldırganlık olarak algılayabilecekleri söylenir. İnsanların çoğu da böyle düşünüyor olmalı, aksi halde karşılıklı uzun uzun bakışarak meydan okuma bu kadar tedirgin edici olmazdı. Sosyopatlar farklıdır. Bizler bakışmaktan rahatsız olmayız. Gözlerimizi kaçırmamamız çoğunlukla aşırı güven, saldırganlık, baştan çıkarma yada tepeden bakma olarak yorumlanır. Bu çoğunlukla insanların dengesini bozar ama daha çok onlarda tedirginlik içerici bir hayranlık hissi uyandırır...
Sayfa 18 - Say YayınlarıKitabı okudu
296 syf.
4/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Sosyopatlığın psikolojideki karşılığı Anti-sosyal kişilik bozukluğudur. Genlerden yada küçük yaşta yaşanılan travma, aile eksikliği, şiddet gibi nedenlerden dolayı oluşan sosyopatlık psikopatlıktan farklıdır. Sosyopat bireyler zeki olurken, psikopat bireylerin akıl sağlığı sorunludur. Sosyopat birey empati, suçluluk, gerginlik, stres gibi duygulardan yoksundur. Sosyopatlığa karşı ilgiliyseniz okuyun, değilseniz boş verin okumasanız da olur sıkıcı bir çok bölüm var.
Bir Sosyopatın İtirafları
Bir Sosyopatın İtiraflarıM. E. Thomas · Say Yayınları · 2020355 okunma
215 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kurgu itibariyle şaşırtıcı, çarpıcı."Delilik ile dahilik arasında gidilip gelinen bir ruh hali var". Gündelik yaşamın dışında olaylara derin bir sosyopat haliyle bakış var.Bu tam bir çılgınlık, manyaklık diyebileceğiniz çok farklı ruh halleri var. Tutunamayanların psikolojik tahlili gibi....Bu türün okuyucuları için bulunmaz bir yapıt.
Azil
AzilHakan Günday · Doğan Kitap · 20249,1bin okunma
187 syf.
1/10 puan verdi
Kişilik bozukluğu veya davranış bozukluğu olan kişilerin çoğunlukla sanatsal yönlerinin yüksek olduğuna inanırım. Özellikle şizofreni hastalarının gerçeklikten kopuk, özgün tarzlarını da çoğunlukla beğenmişimdir. Fakat bu dediklerim, akıl hastanesine yatmış Sade için geçerli değil! İdine dönük davranışları hat safadayken estetik duygusuyla eser yazması beklenemez değil mi ? İlk okuduğum kitabı Aşkın Suçları'nda sapkınlığı Türk Filmlerini aratmaz nitelikte içeriğe sahip olup asgari düzeydeydi. O kitabında daha çok yavan anlatımıyla birlikte aşırı dramatikleştirme çabası, tek düze anlatımın şoke edici gelişmeyle ortaya çıkartma üslubu vardı. Yatak Odasında Felsefede böyle bir durum ağırlığında yazılmamıştır. Sanırım bu kitabı daha sonra yazmış, ilerleyen yaşıyla birlikte rahatsızlığı artmış olduğunu tahmin ediyorum. Ki siz de bu kitabı okuma gafletine düştüğünüzde sosyopat halini görmüş olacaksınız. Sade'nin sürekli tekrar etmiş olduğu, sadizimle dolu olan pornografi dışında! din ve ahlak üzerine görüşleridir. Bu görüşlerini mantıkla açıkladığını sanmayın sakın. bu açıklamalar karanlık dünyasını daha fazla gün yüzüne çıkartıyor; peşi sıra eklenen başka sapkın görüşleri, iğrençliğini daha da kanıtlıyor. Son olarak dikkatimi çeken nokta; Kitabın son sayfasındaki incelemede: Alacakaranlık serisi ve bu seriye itafen daha ayrıntılı cinsel içeriğe sahip olan Grinin Elli Tonu, Sade'den ilham alınarak yazıldığını dile getirmiş. Yani Sade, günümüz kitap piyasasının büyük parçasını oluşturan cinsel fetişizmin ağırlıklı romanların kategorisini belirlemiş diyebiliriz...
Yatak Odasında Felsefe
Yatak Odasında FelsefeMarquis de Sade · Ayrıntı Yayınları · 20182,110 okunma
1.413 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.