Fırat
@tarkovskii
Kamu Personeli
Kapadokya/Konya
1714 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Fırat yorumladı.
***
Kalbin ki susarak neler neler söyledi
En güzel şiirler bile uzaktı ona
***
Sayfa 91 - Everest yayınlarıKitabı okudu
68 kuşağına ve biz gelecek kuşaklara ideolojik anlamda Hüseyin inan'dan başka böylesine katkı sağlayan biri varsa o da açık ara Sinan Cemgil'dir. ODTÜ'de bir yerlerde Sinan konuşacakmış dediklerinde salon hınca hınç dolar, henüz ülkede çevirisi olmayan Latin Amerika ve Sovyet devrimlerini anlatan kitaplardan okuduklarını, düştüğü şerhleri ve anlatacaklarını binlerce kişi merakla dinlermiş. Mekanı Cennet olsun.
youtu.be/ieuxtVI-uPg?si=...
Ben ismine son okuduğum kaynaklarda rastlayınca araştırdım. İnandığı değerlere,fikirlere sahip çıkan bu uğurda adım atmaktan kendini sakınmayan insanlar iyi ki varlar. Bu noktada görüş ve taraf fark etmez.
Türkü için ayrıca teşekkür ederim. Böyle kayıtlar çok etkileyici geliyor bana.
4 sonraki yanıtı göster
Fırat bir yorumu yanıtladı.
Bir edebiyatçı otuz yıl yazar, sonra bunca yıl niçin yazdığını kendisi de bilmez. Ben edebiyatçı falan değilim. Olmak da istemiyorum. Ruhumun derinliklerini, duygularımın güzel anlatımını edebiyat pazarına sürmeyi de uygunsuz, çirkin bir davranış sayıyorum..
Ama üzülerek şunu da sezinliyorum, duyguları hiç anlatmadan, düşünceleri (belki en bayağılarını bile) söylemeden de olmayacak: Kişi yalnızca kendi için bile yazmış olsa, edebiyatın onun üzerinde ne kötü etkisi olduğunu görüyorsunuz işte... Düşünceler pek aşağılık, bayağı bile olabilirler. Birinin değerli saydığı bir şey başkalarınca son derece değersiz sayılabilir.
3 önceki yanıtı göster
Dostoyevski'nin romanlarında, onun sessiz çığlığı, yarattığı karakterlerle kaynaşıp birleşirken; kimi zaman da tüm bu diğer seslerin, onun sesini bastırdığı görülebiliyor. Dolayısıyla bu söylediklerine Dostoyevski'nin katılma ihtimali bir hayli fazla :)
302 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Oğuz Atay'ın Eylembilim'i, Yusuf Atılgan'ın Canistan'ı ya da Kafka'nın klasikleşen Dava ve Şato adlı seçkileri gibi Aydaki Kadın da Tanpınar'ın tamamlayamadığı, sürekli tenkite muhtaç olduğunu düşündüğü eserlerinden biri. Tıpkı Mahur Beste gibi.. Eylembilim/Günlük ilişkisinden mi bilmiyorum ama bu tür henüz tamamlanmamış eserlere, yazarın yayınlanmış diğer romanlarına ışık tutması beklenen notlar bütünü olarak yaklaşıyorum çoğu zaman. Hatta üvey evlat muamelesi yaptığım da söylenebilir. Ama Aydaki Kadın için konuşmak gerekirse halt etmişim! Tanpınar sen başka bir şeysin... Dönemin dikotomisinin esiri olmadan salt edebiyat üretip zamandan bağımsız ''bugünün ve herkesin'' yazarı olarak kalabilmek zor iş gerçekten.
Okur Takip Önerileri
Fırat bir yorumu yanıtladı.
Bilindiği gibi Osmanlı'nın paranın değerini düşürme yöntemine tağşiş deniliyor: Mağşuş yani tağşiş edilmiş sikke, ya küçültülmüş ya da içine bakır karıştırılarak gümüş gramajı düşürülmüş akçe.
(...)
Buna göre, 1844'ten sonra artık tağşiş yok, istikrar var, çünkü Batı "Siz tağşiş yapmayın biz size borç verelim" diyor ve Osmanlı İmparatorluğu, Kırım Savaşı için tağşiş yapmak yerine Batı'dan borç alınca, iflas ediyor ve çöküyor.
Diyar-ı küfürden borç almak, Müslüman bir ülkenin kafirleşmesini sağlar ve o ülkede irtidat tehlikesi artar diyen ulemayı dinleselerdi belki de Osmanlı moratoryuma sürüklenmezdi :)) Ciddi ciddi ülke batarken bu tür fetvalar veren din adamlarının olması kabullenemez falan ama Avrupa'da Sanayii devrimiyle birlikte kapitalist sermaye sistemi ve bu çarkı devamlı kılmak için peşi sıra gelen sömürgecilik düzeni, onları sadece izlemekle yetinen ve iştah kabartıcı bir pazar yeri olan Osmanlı'yı çoktan iflasa sürüklemişti zaten. Dış borçlar, bu sömürünün tamamen perçinlenmesi olmuş olabilir.
1 önceki yanıtı göster
😄 Kesinlikle bizi bizden daha iyi tanıyorlar. Osmanlı, Avrupa ile ticarette, Doğu Akdeniz'in ortak dili İtalyanca'yı çok iyi bilmesine rağmen, sırf günah diye Rum dragomanlar tutup onlar eşliğinde anlaşırken; Avrupa 16.-17. yy. da bizim dilimizi ve kültürümüzü öğrenebilmek için üniversitelerine Türk kürsüleri kuruyordu.
1 sonraki yanıtı göster
Fırat bir yorumu yanıtladı.
Hiç kimse okumasa bile yaz, sadece kendin için..
Zülfü Livaneli’nin her kitabı güzel olurmu???
Bence olur🙏
Şahsen Livaneli'nin müziğini kaleminden hep bir adım önde görmüşümdür. Ancak kitaplarındaki, insanı büyüleyen hayal gücü ve sürükleyicilik bambaşka bir şey gerçekten.
1 sonraki yanıtı göster