Tam bir sessizlik hüküm sürüyordu. Öyle bir duygu: Herkes beni terk etmişti, cansız varlıklara sığınıyordum. Doğa ile aramda bir bağ kurulmuştu, ruhuma inmiş çökmüş derin karanlıkla benim aramda bir bağ. Böyle bir sessizlik bizim anlayamadığımız bir lisan gibidir.
Sayfa 32
""... her birimiz tüm gördüklerimizin, atlattıklarımızın bizi içten içe değiştirdiği bir noktaya ulaşır mıyız? Yani temelli değiştirdiği. O zaman neye dönüşürüz? Daha mı az insan oluruz, yoksa daha fazla mı?"
Sayfa 702
İnsanda düş gücü yoksa, ölmek fazla dert değildir, ama varsa da, o zaman ölüm fazlasıyla derttir.
Sayfa 34
Okur Takip Önerileri
çünkü onlar, yani deli olmayanlar, güya, akli melekelerine tümüyle sahip olanlar, beni tedavi etmek istiyorlardı, ben tedavi olurken de onlardan başka savaşan olmayacaktı. Bu da şunu kanıtlar: sizi aklı başında sanmalarını sağlamanın en iyi yolu bayağı pişkin olmaktır. lyiden iyiye pişkinseniz mesele yok, o zaman artık hemen hemen ne yapsanz yeridir, ne isterseniz, çoğunluksiden yanadır ve kimin deli olup kimin olmadığına karar veren de çoğunluktur.
Sayfa 76
Baca Temizleyici
Dua etmeye gittiler Tanrıya, onun Rahibine ve Kralına,
Bizim sefaletimizden bir cennet kuranlara.
Sayfa 41 - Tecrübe Şarkıları
Paul'e bir Bene Gesserit atasözünü söylemişti: "Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin
duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar.
Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar."
Sayfa 499
Derda'nın Mektubu
(…) Çünkü o günlerde, Anne'in aklında sadece ölmek varmiş. İntihar etmek. Herhangi bir nedeni olduğundan degil. Bütün hayatı tek bir neden olduğundan. Yaşadığı her şey yüzünden. Bazı insanlar böyledir. Diğerlerine göre çok daha kırılgan olurlar. Ölümü sırtlarında bir çanta gibi taşıyıp yorulduklarında önce onu açarlar.
Sayfa 345 - Derdâ
Kim seçiyor acaba, dedi içinden. Hangi hayalin gerçek olacağını? O hayali kuran mı, yoksa kurduran mı?
Sayfa 136
I - Dönem
(…) halkın açlığı pahasına karnı doyan soyluların her şeyin ilelebet böyle güllük gülistanlık devam edeceğine dair bir inancı vardı.
Sayfa 13
Erkek için ayyaşlıktan kötüsü yoktur. Hırsız bir şey çalmadığı zaman başkaları gibidir. Gaddar, evinde gaddarlık yapmaz. Katil, evindeyken ellerini yıkayabilir. Ama ayyaş adam leş gibi kokar, kendi yatağına kusar, organlarını alkolle dağıtır, yok eder.
Sayfa 289
13
Bağnazlık tuhaf şeydi. İnsanın bağnaz olabilmesi için haklılığından muhakkak emin olması gerekir; bu kesinlik ve doğruluğu, kişinin kendi üstündeki hakimiyetinden daha iyi hiçbir şey sağlayamaz. Öz disiplin sapkınlığın düşmanıdır.
Sayfa 230
Sunuş
Robespierre ise kimilerinin gözünde idealist, kimilerinin gözünde diktatör- iki taraf da aynı anda hem idealist hem de diktatör olunabilecrğinin farkında değil. Şimdiye dek pek çok örneği görülen idealist diktatörler, türünün en tehlikelisidir.
Gene Wolfe
