Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Kötüler gider ama kötülük kalır.” diyor kitapta. O kadar doğru ki. İnsanlar başkalarına yaptıkları kötülükleri unutabiliyor. Fakat kötülüğe maruz kalan insanlar bunu asla unutamıyor ve o kişinin karakteri bile değişebiliyor. Kitapta, Körebe lakaplı bir seri katil 2012 yılında tam 12 cinayet işlemiştir. Lakabının körebe olarak anılmasının nedeni kurbanlarının(!) gözlerini bağlamasıdır. Ayrıca öldürdüğü kurbanları (!) hep çocuklara taciz, tecavüz eden kişilerdir. Körebe 2012 yılında 12 cinayetten sonra bir daha cinayet işlememiş ve ortalıktan kaybolmuştu ta ki şimdiye kadar. Yeniden ortaya çıkan körebe, insanları öldürmeye kaldığı yerden devam etmektedir. Peki, bu körebe kim? Neden insanları öldürüyor ve 12 sayısı neyi simgeliyor? Kitapta katile hak verdiğimiz zamanlar oluyor. Fakat ne olursa olsun katil olan kişide kötüdür. Çünkü gözü dönmüştür. Ahmet Ümit’in bu okuduğum üçüncü kitabı. Ahmet Ümit’in yazım tarzını, ifade şeklini çok beğeniyorum. Ahmet Ümit’in bu kitabı da oldukça sürükleyici ve merak uyandırıcıydı. Sonunda yine beklemediğim birinin katil olduğunu öğrendim. Kitabının sonunda da katilin geçmişte yaşadıklarına çok üzüldüm. Herkesin merakla okuyacağı bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831,6bin okunma
Kadınım ama kadının beyanıni esas almak bana göre değil ya harbiden değil
TCK 102. madde ile evlilik içi tecavüz diye bir suç tanımlandı. “Erkeğin karısıyla rızası dışında ilişkiye girmesi” olarak tanımlanan bu suçun cezası 12 yıldan az olamıyor. Hatta kadının ruh sağlığı bozulduğuna, sistematik olarak uzun süredir devam ettiğine dair bir kanaat oluşmuşsa iş ömür boyu cezaya kadar gidebiliyor. “Tecavüz mü yoksa gönüllü birliktelik mi” olduğuna, hukukun en temel ilkesi olan “suç, ispat edilene kadar masumiyet kaidesi” iptal edilip sadece kadının beyanı ile karar veriliyor.
Reklam
mö 2000: din ve yazı
çiftçiler ihtiyaç duyduklarından fazlasını üretebilmeye başlayınca diğer insanların da farklı zanaat ve mesleklerde uzmanlaşabilmesinin önü açıldı. ortaya çıkan ilk mesleklerden biri rahiplikti. ilk uygarlıklarda rahipler çoğunlukla kadındı; Tanrı da ... MÕ 25.000 yıllarından itibaren Güney Rusya bozkırlarından Avustralya'ya kadar dünyanın
320 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Beyaz Felaket. Kitap, Trafikte ilerlemekte olan bir adamın yeşil yanmasına rağmen hala ilerlememesi ile başlıyor çünkü adam birdenbire her yeri süt beyazı görmeye başlamış yani kör olmuştur. İnsanlar bir süre söylendikten sonra içlerinden bir adam köre yardım ederek onu evine götürür. Adam eve getirildiği zaman hala olayın şokundadır anlamaya
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 2023103,8bin okunma
Madde İki- Herhangi bir tanrıya tapınma ayinine iştirak etmek,kamu ahlakına tecavüz anlamındadır. Protestanlara, Katoliklere davranıldığından daha katı; liberal Protestanlara da dini bütünlerinden daha da katı davranılmalıdır. Hristiyan olmaktaki suçluluk derecesi,bilime yakınlık derecesine göre artar. Dolayısıyla, suçlunun suçlusu,filozoftur.
Sayfa 99 - Erasmus yayınlarıKitabı okudu
Sultan Vahdeddin hükümeti, İngiliz Miralayı Maxwell'in emri ile, Ermenilere her İslam ve Türk evine girerek şüpheli gördükleri kızları alabilmek için bir belge verdiği ve bu yüzden birçok İslam kızlarının din ve bekaretlerine tecavüz olunduğu halde, Alman milleti ve hükümeti yüzlerce milyar tazminatı, bütün harp ve ticaret filosunun yok edilmesini ve diğer müthiş şartları kabullenmesine rağmen, evladından bir tek adamın düşmanlara teslimine razı olamıyor. Kısacası, bu gibi yüzümüzü kızartacak yüzlerce misal gösterilebilir. Bizde hak ve hukuk endişesinden eser bile görülmüyor. Eskisi gibi zorbalar hüküm sürmekte ve halk da ona tahammül eylemektedir. Bugünkü çağdaş milletlerde, çağdaş hukuk anlayışı ile mücehhez olan cemiyetlerde bu rezaletlerin milyonda birisinin olması ihtimali bile yoktur.
Reklam
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#büyükyalan İki tane çocuk üstelik kardeş ve ikizler. Savaşın en sert zamanında babaları savaşta anneleri de onları korumak için yıllardır arayıp sormadığı anneannelerine bırakmak üzere. Savaş yalan, savaş yıkım, savaş açlık, savaş zorba, tecavüz, işkence, perişanlık.... İkizler o kadar akıllı ki, hayatı deneysel olarak tatbik ederek tüm bu zoruluklara kendilerini alıştırmayı seçiyor. Ne aile, ne aidiyet, ne sevgi, ne güven, ne korunma olmadan hemde... Macar asıllı #AgotaKristof kendi deneyimlediği savaşı, esaret korkusunu, kaçma ve başka bir ülkede göçmen olma durumunu kitaba aktararak kısmen kendini de anlatmış gibi adeta... İkinci kitap #Kanıt ikizlerin isimleri ortaya çıkıyor Claus ve Lucas, dikkat ettiyseniz sadece haflerin yeri değişerek çocuklar gibi isimler de ikizleşiyor sanki Claus giderken Lucas ölen Anneannesinin evine ve bahçesine bakmak için geride kalıyor. Yani #kanıt Lucas'ın gözünden yazılıyor. Her iki kitapta da yaşananlar yalan mı yoksa gerçek mi gidip geliyorsunuz. Muhtemelen yazar da savaşın ortasında yaşamaya çalışan insanların bir gerçeği mi yoksa bir rüyayı mı yaşadıklarını sorguluyor olabilir. Gerçi savaşın insanlığa dair hangi gerçeği savunduğu da sorgulanması gereken bir durumdur. #üçüncüyalan bu kez Claus'un gözünden yaşananları ortaya koyar. Garip bir şekilde ilk iki kitabın kurgusunun kurmaca hatta kurmaca içinde kurmaca olduğunu okurken son kitap olan üçüncü yalan da bizleri muğlak bir hikayenin merkezine çeker. Yinede bu muglaklık içinde gerçeğe en yakın bilgiyi son kitaptan ediniriz. Hülasa, Agota Kristof'un bu şahane eserine ölmeden önce şahit olun isterim
Üçüncü Yalan
Üçüncü YalanAgota Kristof · Afa Yayınları · 199355 okunma
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
90'lı yılların sonu Yer Kocaeli Baba evi- müstakil bahçeli bir ev - ,bekarım, O yıllarda Galatasaray Avrupa kupalarında fırtına gibi esiyor. Herkes Cim Bomlu. Saat gece yarısına yaklaşmış. CimBom bir zafer daha kazanmış Avrupada. Malum silahlar patlıyor heryerde..sevinçten. Annem birden dışarı fırladı ahlar vahlar içinde, gözünde bir dehşet
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,4bin okunma
Doğru ve gerçek birdir, herkes için aynıdır
Biz de ahlâkin kaynağının ilahi olduğu inancındayız.çünkü bütün beşeriyette zamana ve mekana göre değişmeyen herkes tarafından müsellem sabit evrensel ahlâk kuralları vardir. Adalet, sadakat, ahde vefa, doğruluk, hakkaniyet, kadirşinaslık, cömertlik, namusluluk, emanet (güvenme-güvenilme) gibi hasletler kimsenin reddetmediği evrensel ahlâki ilkelerdir. Buna karşın yalancılık, ihanet, sözünde durmama, ihanet, cimrilik, haset, haksızlık, hırsızlık , can, mal ve namus gibi değerlere tecavüz ise yine herkes tarafından kötü kabul edilen ahlâkî davranışlardır. Bu değerleri ihlal edenler dahi bu ihlalin dogru olduğuna inanmamaktadirlar. O halde fıtrati kanunlar değişmez ve evrenseldir. Yaratıcı kudret fıtrat kanunlarıyla birlikte evrensel ahlâk kanunlarnı da evrene/insanlığa kodlamıştır. Dolayısıyla kaynak birdir. Aksi halde yani ahlâkin değişken olması halinde bir ahlâkî davranıştan veya ahlâk normundan ve ahlâk diye bir disiplinden bahsetmek de abes olurdu.
265 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Gece Sesleri
Gece Sesleri
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin okuduğum bütün kitaplarında toplumun bazı yaralarına parmak basmış bir yazar . Bu kitapta da çarpıcı gerçekler var. Çoğu insan tarafından çok eleştirilmiş ama bunlar yaşanan şeyler maalesef .. Kitap bir anne ile kızın bir türlü kurulamayan bağlarından yola çıkmış aslında ama derinlere indikçe çok farklı şeyler çıkıyor
Gece Sesleri
Gece SesleriAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20124,809 okunma
Reklam
İnsan askerler kimi zaman duygularının esiri olup cinayet, yağmalamave tecavüz gibi savaş kanunlarını ihlal eden davranışlarda bulunabiliyor. Duygu deyince aklımiza merhamet, sevgi ve empatiyle ilgili şeyler gelir genellikle ama savaş zamanı kontrolü sıklıkla ele geçiren duygular korku, nefret ve acımasızlık olur. Robotların duyguları olmadığına göre askeri kanunlar harfiyen uyacaklarına, asla şahsi korkular ve nefret yüzünden yoldan çıkmayacaklarına güvenilebilir.
372 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
"Dedem beni dudaklarımdan öptü, ona ceza ver anne!"
Kardeşini Doğurmak / Büşra Sanay Seslendiren : Seda Türkmen Dinleme Süre: 10 saat 40 dk. Hepinize selamlar, En son dinlediğim kitap Büşra Sanay'ın büyük bir titizlikle kaleme aldığı " Kardeşini Doğurmak" oldu. "Mısır'da ensestin dinsel ve siyasal nedenleri vardı. Dolayısıyla ensest üst sınıfa özgü bir durumdu
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
Cinselliğimizin denetiminin bize ait olmasını, etkili doğum kontrol yöntemlerini ve üremeye dair hakları, tecavüz ve cinsel tacizin son bulmasını talep edeceksek sağlam bir dayanışma içinde olmalıydık.
Sayfa 28 - bgst Yayınları, pdfKitabı okuyor
435 syf.
9/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
"Boktan bir kasabada, boktan bir evde, daha da boktan bir anneyle büyümek size bağımsız olmayı öğretir. Shallow Hill çeteler, fahişeler ve evsizler için bir üreme alanıdır. Hayatta kalmayı öğrendim. Ama insani bağlardan yoksunum. Selamlar, ben Leyla. Bu yazarın en iyi özelliği her zaman sinirlerinizi gerim gerim geren kitaplar
Shallow River
Shallow RiverH.D. Carlton · Independently published · 20211 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Su perisi gibi güzel Boşnak kızı Suada'nın aşk ve savaş hikayesi... Kitabı henüz bitirdim ve etkisinden uzun süre kurtulamayacağımı düşünüyorum. Geçen ay bulunduğum Bosna'da tur rehberimizin tavsiyesiyle aldım İncir Kuşları'nı... Başlangıçta bir aşk hikayesi gibi gelen bu kitap, Bosna Savaşı ile ilgili bilmediğim birçok ayrıntıyı öğrenmeme ve araştırmama vesile oldu. 1992-1995 yılları arasında Bosna'da yaşanan soykırımda yüz binin üzerinde Boşnak öldürüldü, otuz ila elli bin arasında da Boşnak kadına Sırp güçleri (Çetnikler) tarafından tecavüz edildi... Bu tecavüzlerde motivasyonlarının Sırp bir nesil doğması olması beni hem şaşırttı hem de midemi bulandırdı. Kitabı okurken birden fazla yerde gözyaşlarım sebebiyle ara vermek zorunda kaldım. Kitabı ve bu savaşı ilginç kılan şeylerden biri; Avrupa ülkelerinin aslında bu savaşta kör değil, taraf olmaları. Çünkü onlar da Sırplar gibi, Boşnaklara müslüman Türkler gözüyle bakıyorlardı. Oysa ki onlar Türk değil, Avrupalı bir milletti. Kitabın sonunda Suada'ya ve bütün bu acıları yaşamış kendilerini kirlenmiş hisseden, masum ve aslında tertemiz kadınlara sımsıkı sarılmak istedim... ''Sırplar yüreğimi ateşe tuttular Ben hiç yanmadım Geceleri soyunup koynuma girdiler Ben hiç sevişmedim Atalarıma küfürler savurdular Ben hiç duymadım En sonunda beni hamile bıraktılar Ben hiç doğurmadım...'' Hasılı, bu konuya ilginiz varsa Bosna Savaşı'na dair akıcı bir üslupla yazılmış, iç yakan ve çok şey anlatan bu kitabı okumanız naçizane tavsiyemdir.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,3bin okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.