Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Yusuf Tunç
Yusuf Tunç
@tncysf
aradığını bulacaksın, aramayı bıraktığın anda..
ben bir gökkuşağıyım gri bulutlarda.
Süleyman Demirel Üniversitesi
Çanakkale
Adıyaman
67 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
·
Puan vermedi
Bilincimin akışını değiştirecek olsaydım bu ne olurdu? Kapağını kapattığımda ruhumda derin iz bırakan eser? Yaşımın yaşında intihar eden biri, birileri, canım Slyvia, güzel kadın, yaralı kadın, yarasını tuzdan eksik etmeyen kadın.. Slyvia Plath..
Sonbahara boğarken gözlerini, beni bir rıhtımdan alıp çıkarıyor, dalıp batarken. Kuşlara incinirken yüreğim, soruyor, sorguluyor, neredeyse her daim.
Sana uzun, uzak yollardan, çok uzak zamanlardan yazıyorum Slyvia:
Bıraktığın derin boşluklar çok da dolmadı aslında. Vapurlara vuruyor insanlar kendilerini. Zaman kıskacında öldürüyor her hissi, lime lime. Kavgası bol zihinlerin, boynu eğik akıllı sersemlerin. Sen gittin gideli buruk her yerimiz. Kanamaya korkuyoruz, hunharca yiyiyoruz dünya denilen kırıntıyı ve avutuyoruz sahte kalplerimizi:
Sen iyisin, sen iyisin!
Değiliz Slyvia, hiç değiliz! Kendimizi kandırmak en büyük marifetimiz.
Bıraktığın bu eser beni uzun zaman sürükledi peşinden, ara sıra zorlandım yokuş çıkarken ve kendimi buldum hiç şaşırmadan kuytu köşelerde..
Senin, Virginia’nın, Nilgün Marmara’nın, Zweig’in yasını tutuyorum ve soruyorum hala:
NEDEN?
Ajitasyonun Nirvanası
Hayatımda bir kitabı bu kadar zor bitirmemiştim. O kadar aşırı dram, acı ve yoğun olumsuzluk var ki.. Tarık Tufan'ın okuduğum ilk ve de son kitabı olacak sanırım. Anlatımı diğer kitaplarda da aşağı yukarı aynı ise ben hiç almayayım. Bence Tarık Tufan bu işi bıraksın ve üçüncü sayfa haber editörü olsun. Yani bu kadar mı kötü olur dünya? Hayır bir de edebi değer nerdeyse hiç mi olmaz?! Yani Müge Anlı bile bu kadar değil be abi! Kitabın sonlarına doğru sırf bitirmek için bitirdim. Tam yarım bırakmalık bir kitap! Aşırı derecede kötülük, çok kötülük, ham kötülük istiyorsanız okuyun! Yoksa alıp kenara atmalık bir kitap. Ben açıkçası en kısa sürede bir yere bırakıp unutmak istiyorum bu kitabı. Kitabı yanlışlıkla aldığım için kendimden özür diliyorum.
Çok Sevgili Bir İlk Roman
Pire için yorganı yakar mısınız, yoksa aslında yaktığınız yorganın kendisi mi?
Gülün Adı ile ilgili sorulacak ilk soru bu belki.
Kendinizi Ortaçağ'ın o karanlık ve bir o kadar da tuhaf döneminde buluyorsunuz, yerimiz İtalya, konum bir manastır. Yedi günde gerçekleşen yedi cinayet ve onların perde arkası, bir nevi önü.
Tarihin kurgulanmış versiyonu en sevdiğim roman tarzı ve çok sevgili Umberto bunu çok iyi yapmış. Uzun yıllar emek verip sonra yazdığı bu ilk roman tam bir ustalık eseri. Yanılmıyorsam İtalyan edebiyatının okuduğum ilk romanı ve ben çok ama çok beğendim.
Zihninizi yoran ayrıntılar ve o ayrıntılardaki saklı mesajlar, katilin/ katilimizin peşinden koşarken bizim de çarpacağımız ip uçları ve din, özellikle din. Tabuları, sert uygulamaları, doğruları ve yanlışları ile her anlamda sorgulamalık bir eser.
Ve tabii en önemli noktalardan biri de Tanrıbilim. Bu kitap size bu kavramı tanıtıyor, anlatıyor ve sorgulatıyor. Sahi, Tanrıyı bilmek bir bilim midir?
Sözlerime son verirken demek isteyeceğim son satırlar şunlar,
Umberto Eco bir ilk romana göre gayet başarılı bir iş çıkarmış. Sonlara doğru tekrarlara düştüğünüzü hissetseniz de okumaktan asla pişman olmayacağınız bir eser.
Eline sağlık üstat!
Bu güzel eseri bizimle buluşturduğun için.
Okur Takip Önerileri
Zihnimdeki Hayal Kırıklıkları
"Beğenmedim!"
Kitapla ilgili en net söyleyebileceğim şey bu. 4 bölümden oluşan ve nerdeyse her bölümde bir kadınla olan münasebetini anlatan; aşırı derecede olay öykücülüğü ve yorucu detayları olan bir eser. Kitabı bitince sordum kendime, ne öğrendim, diye. Verebileceğim tek cevap şu:
Hiç.
Günümüz dünyasında popüler olan herşeye karşı önyargım var ve bu kitap benim önyargılarımı haklı çıkardı. Bir kitabın iyi olup olmadığına şöyle karar veririm: Bu kitabı okumasam birşey kaybeder miydim? Bu eser için cevabım net "Hayır!"dır. Ara sıra bana Oğuz Atay'ı hatırlatan cümleleri olsa da Oğuz Atay'ın ulaştığı zirveye asla ulaşamamış. En azından bu eseri için.
Velhasıl kelam:
Abartıldığı kadar yok, okumazsanız birşey kaybetmezsiniz ve popüler olan herşeye karşı her zaman bir önyargınız olsun.
Teşekkürler.
Okuması bende uzun süren ve bitmesinde tembellik ettiğim, baştaki kararlılığı göstermediğim kitap.
Bir psikoloğun önerisiyle aldığım ve kesinlikle tavsiye ettiğim kitap. Kitap bir oturuşta okunup bitirilecek cinsten değil. Toplam yirmi dört bölümden oluşuyor ve her gün bir ya da iki bölüm bitirmek tavsiye ediliyor. Yazarlarımız kendi alanlarında uzman ve hem akademik hem de kişiler üzerine uygulamalar açısından tecrübeli.
Herkese şefkat gösterip kendimize acımasız davrandığımız bu çağda, kendimize biraz merhamet göstermek çok mu olur sizce?
Narsizm Üzerine Eksik Bir Kitap
Psikolojinin derin ve iyi incelenmesi gereken bir konusudur, narsizm. Yazar bunu burda anlatmaya çalışmış lakin eksik çok. Bir kere olayın bir akış yönü yok. Olay ve olaydan çıkarım şeklinde yazılmış olsa da tatmin edici değil. Bence bu tarz kitapları akademik psikoloji ya da psikiyatrik deneyimi olmayan yazmasın! Narsizm nedir, nasıl oluşur, nasıl fark edilir gibi sorulara net bir cevap yok. Karakterler yeterince analiz edilmemiş ve bazı bölüm başlarında geçen üç ay sonra, yedi ay sonra gibi ibareler aradaki boşluğu kapatamıyor. Popüler olmanın verdiği hazla kitap yazmak ve basmak günümüzde maalesef ticari bir kaygı taşıyor ve bu kitapta ticari kaygının ürünü. Üzülerek belirtmem gerekir ki, çevremdeki bazı kişilerin dediği, bırak şu popüler yazarları, sözüne bu kitap ile katılıyorum. Kitaptan aldığım tek şey, altını çizdiğim yerler. Gerisi benim için teferruat. Mümkün olduğunca objektif ya da subjektif yorumlamaya çalıştım.
Teşekkür ederim.
Başucu Olması Gereken Bir Kitap
Daha önce okuduğum ve bugün yaklaşık bir saatlik arada başlayıp bitirdiğim kitap. Bence ara ara okunmalı ve farkında olduğunu zannettiğimiz şeylerin farkına tekrar tekrar varılmalı. Basit, sade ve anlaşılır bir dilde ve çok akıcı. Özellikle kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteyen herkese tavsiye ediyorum. Aşka, dostluğa, evliliğe, yaşama, ölüme ve daha nice konuya değinen; deneme tadında çok güzel bir kitap. Bir sonraki okuyuşumda buluşmak üzere sevgili Ermiş.
Şarkının hikayesi
On üç yazarın, on üç şarkı eşliğinde yazdığı on üç hikaye. Yıllar önce bir vesile ile bana hediye edilen kitabı bugün başlayıp bitirdim. Güzel hikayeleri olan hafif bir kitap. Beni en çok etkileyen hikaye ise Fatma Atıcı'ya ait Altın Kafes oldu. Hikaye başlarındaki şarkı ve türkülerle okumak da ayrı bir hava veriyor.
Tavsiye ediyorum, teşekkürler.
Psikolojinin Akademik İncelemesi
Bazı kitapları hiç incelemeden alırım, Kemal Sayar'ın bu kitabını da öyle almıştım. Okuması bende çok uzun sürdü çünkü kitap gerçekten çok ağır. Psikoloji- psikiyatri alanında çalışmalarda bulunmuş, çoğu profesör olan 10 yazarın sufizm, İslam, psikoloji, anlam arayışı gibi konulara farklı bakış açısı ve karşılaştırma sundukları bir eser. Eğer bu alanlara ilginiz yoksa kitaptan sıkılıp bırakabilirsiniz ki ben zor bitirdim. Güzel mesajları olan akademik bir kitap.
