Burada sizlere hem kitap hakkında, hem o zamana ait, hem sonrasında yaşananlar için az biraz bilgi vereceğim. Umarım konu ile ilgili sizleri çok sık boğaz etmemişimdir? Evet, az uzun oldu ama böylesi bir eser de ancak böyle anlatılabilirdi diye düşünüyorum.
1925 yılında, hiperenflasyonun bitiminden kısa bir süre sonra Almanya'da, o günlerde sağcı
Bu kitabı ilk okuyuşum değil,son okuyuşumda olacağını düşünmüyorum.Stephen King ile tanışmamı sağlayan kitap bu kitaptı.Komşumuzun 6.sınıfa giden kızı 3.sınıfa giden bana bu kitabı gizlice okutmuştu.Güzel günlerdi.
Kitabın konusunu herkes biliyor bu yüzden ben kitabın özel olarak incelemesine geçmek istiyorum.
Stephen King’in ilk kitabı bu.Bir
Sürekli bir varyasyon içerisinde yaşamaya mahkumuz. Yani sürekli iyi ve kötü karşılaşmaya mahkumuz. Önemli olan, bu yaşamayı, bu karşılaşmalar zinciri içerisinde varoluş gücümüzü nasıl artırırız? Nasıl iyi karşılaşmalar yaratırız?
Darwin'in varyasyon ve seçilim teorileri. İki kanıt kaynağı Darwin'i bu yeni kavrama yönlendirmişti. Biri, değişken doğal popülasyonlar üzerinde (özellikle kıskaçlıların incelemesi esnasında) yaptığı ampirik çalışma, diğeri ise bitki ve hayvan yetiştiricilerinin sürülerindeki ve damızlık hayvanlarındaki hiçbir bireyin bir diğeri ile aynı olmadığını gözlemlemeleriydi.
Transpozonlar ilk defa mısır bitkisinde Barbara McClintock tarafından 1948'de keşfedilmiştir.
Transpozonlar, tek bir hücrenin içerisinde bulunan ve sıklıkla bulundukları yerden koparak farklı bölgelere "sıçrayan" gen parçalarıdır.
Transpozonların önemini çok basit bir cümleyle izah edebiliriz: yüksek ökaryotların neredeyse
Evrim Mekanizmaları, temel olarak, evrimin gerçekleşmesini tetikleyen ve/veya sağlayan doğal olgular ve süreçler olarak tanımlanabilir. Tıpkı cisimlerin yere doğru hareket etmesi olayını sağlayan/tetikleyen olgunun cisimler arası kütleçekimi (veya daha isabetli tabiriyle, uzay-zamanın bükülmesi) olması gibi, canlı popülasyonlarının nesiller içinde
İnsanların her biri diğerinden
farklı olacak kadar genetik varyasyon
içerir, ama aynı zamanda büyük
oranda birbirlerine benzerler ...
Aramızdaki farkları kültürel veya biyolojik
sebeplerden dolayı abartmaya
meyilliyiz.
Bazen varyasyon belli sınıflara ayrılır; bu, polimorfizm (çokbiçimlilik) denen fenomendir. İnsanlarda göz rengi, saç rengi, saçın düz ya da kıvırcık oluşu, farklı kan grupları ve türümüzün daha birçok genetik varyantında polimorfizm görülür.
ikinci kitap Vampir kralın müstakbel kraliçesinin yakalanıp düşmanlara kaptırılmasının hikayesi karanlık ve beklenmedik sürprizlerle dolu bir şekilde devam ediyor. Silas çok sevdiği Quincey'i bulmaya çalışırken kendini parçaladı . Sonunda kızı kurtardı ama cidden ucundan aldı hatunu Quincey gayet sağlam bir hatun çıktı . Quincey'i kaçıran yakalandığı halde hala bazı saldırılar devam edince kimin yaptığını araştırıyorlar . Çiftin aşkı iyice oturuyor sonlarda ayrı bir hareket oldu tabi olmazsa olmaz :D Genel olarak güzel bir Vampir kitabıydı Silas kontrollu karanlık cool bir tipti . burada enteresan şekilde çift arasında o bind olayı kullanılmadı mesela . Her yazar Vampir konsepti yazarken kendine göre bir varyasyon yaratıyor zaten :))
"Oyunun başında, hiç varyasyon yoktur. Taşları yerleştirmenin tek bir yolu vardır. İlk altı hamlenin ardından dokuz milyon varyasyon ortaya çıkar. Sekiz hamleden sonra 288 milyar farklı seçenek belirir. Olasılıklar gitgide artar. Satranç oynamanın evrendeki gözlemlenebilir atom sayısından daha çok yolu vardır. Satrançta olduğu gibi hayatta da her şeyin temelinde olasılık yatar. Bütün umutların, bütün hayallerin, pişmanlıkların, yaşadığımız her anın."
Oyun başında hiç varyasyon yoktur. Taşları yerleştirmenin tek bir yolu vardır. İlk 6 hamlenin ardından 9 milyon varyasyon ortaya çıkar. Sekiz hamleden sonra 288 milyar farklı seçenek belirir. Olasılıklar gitgide artar. Satranç oynamanın evrendeki gözlemlenebilir atom sayısından daha çok yolu vardır.
Entelektüel Sözcükler
abesle iştigal: Yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek
absorbe: (Enerji, kuvvet vb. için) Soğurma, yutma, içine alma, yutma.
adaptasyon: Uyarlama
adapte: Uyum
afaki: Belli bir konu üzerine olmayan, dereden tepeden (konuşma)
ajitasyon: Duygu sömürüsü yapma
ajite: Duygu sömürüsü, kışkırtmak, körüklemek
akabinde: