Son zamanlarda okuduğum en güzel aşk romanıydı. Aşk o kadar saf ve hesapsız o kadar aşk ki geriye kalan bütün karakterler silik ve sisli bir havanın içindeki silüetler gibi aşkın içine o denli dalıyorsunuz ki kitap bittiğinde adresini kaybettiğiniz bir sevdiğinizin adresini arar gibi karekterlerin etrafındaki olayları ve kişileri arar buluyorsunuz kendinizi, kimdi bunlar diye. Duygular içinize nüfuz ediyor. Ve ben Kitabın son cümlesinde nefes almayı unuttuğumu fark ettim sanki nefes alırsam kitabın büyüsü bozulacakmış gibi