yağmur

yağmur
@yagmurdur
İstanbul
36 kütüphaneci puanı
204 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
yağmur bir yorumu yanıtladı.
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Dilek Ağacı
Dilek AğacıWilliam Faulkner
7/10 · 186 okunma
dilek yılmaz okurunun profil resmi
Sonunu nasıl buldunuz? Renkli hayal dünyası zenginliginden sonra olayın ateşli bir hastalığa ve oradan da din olgusuna bağlaması... Düşündürmüştü.
yağmur okurunun profil resmi
Bir rüya olduğunu okurken tahmin etmiştim ama sonunda Aziz Francis'in ortaya çıkıp ahlaki bir ders vermesi biraz şaşırttı. Bir çocuk kitabı olarak yazılmış da olsa "ders verme gerekliliği" hikayenin bütünlüğüne baskın çıkmasa daha güzel olurdu kanımca
Reklam
yağmur bir yorumu yanıtladı.
576 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay
8.2/10 · 2.463 okunma
Edmond Dantes okurunun profil resmi
Benim de sık sık okumayı düşündüğüm, merak ettiğim fakat bir türlü başlayamadığım bir eser. Bitirdiğinizde neler düşüneceğinizi merak ediyorum açıkçası. Keyifli okumalar diliyorum😊
yağmur okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Şimdiden okuduğum diğer dönem romanlarından farklı olduğunu hissettirdi.
yağmur bir yorumu yanıtladı.
88 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Şâir ve Patron
Şâir ve PatronHalil İnalcık
8.3/10 · 656 okunma
inaktif okurunun profil resmi
"Nee! Bizim isimlerini bildiğimiz meşhur şairler aslında saraydan para almak için mi yazıyorlarmış?!" konulu kitap :)
yağmur okurunun profil resmi
Avrupa'daki özerk yazar kimliğinin de ancak kitaplarının satışlarıyla para kazanmaya başlamaları sayesinde 18.yyda oluştuğunu düşünürsek patronaj/hamilik meselesi tarihsel olarak aşırı normal ve sıradanken neye şaşıralım :) Yazarlık şairlik de pek tabi meslek olabilir, öyle yüce anlamlar yüklemeye gerek yok

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gerçeklik Nietzsche'nin gözünde çirkindir. Eğer dünya ile gerçek hali ile yüzleşseydik ve kendimize dürüst davranmak zorunda kalsaydık buna dayanamazdık. Dürüstlüğün kendisi ile birlikte nefret ve yıkım getirdiğini biliriz. Yaşamlarını sürdürmek için mantıklı iyi ve güzel bir gerçek arayanlar boşuna bir arayış içindedirler. ... İnsanlar, bu gerçek ile baş edebilmek için sanata sığınmışlardır. Sanat sayesinde gözlerimize bir peçe iner ve umutsuzluğa kapılmayız; sanat, absürt, kaygılı ve anlamsız yaşamlarımızı, eğer dürüstlükle yüzleşilirse bizi güçsüz kılacak gerçeklerin üzerine bir perde çekerek katlanabilir kılar. Bu bağlamda sanat "bir tür yalan kültü"olarak işlev görür.
Sayfa 119Kitabı okudu
yağmur okurunun profil resmi
Kurtuluşumuz gerçeklik değil, güzellik olacaktır.
Tarih açıkça göstermektedir ki, kader ve cebr inancı, Emevîlerin oluşturdukları bir inançtır. Bu inanç sayesinde Müslümanları, her türlü sorumluluktan, teşebbüs ruhundan ve eleştiriden alıkoymuşlardır. Zira cebr, var olan ve sunulan her şeyi kabul etmek demektir. Oysa Hz. Peygamber’in ashabına baktığımızda, onların, her an için toplumsal sorumluluk duygusuna sahip olduklarını görürüz.
yağmur okurunun profil resmi
Cebriye: Zorlamak manasındaki cebr kökünden gelen ve bu manaya nisbet edilen kişiler için kullanılan bir ifadedir. İslâm düşünce tarihine Cebriye olarak geçen ekolün ana düşüncesi şudur: İnsanın fiilleri, insan kaynaklı değil Allah kaynaklıdır. İnsanın iş yapma kudreti olmadığı için işlerini kendi iradesi ile değil, mecburen yapar. Diğer varlıklarda görülen durumları Allah (c) yarattığı gibi insanın fiillerini de O (c) yaratır. Fiillerin insana nisbeti, ‘Ağaç meyve verdi.’ ‘Taş yuvarlandı.’ ve ‘Güneş battı.’ cümlelerindeki işlerin eşyaya nisbeti gibi mecazî bir nisbettir. İnsan sevap kazanmaya veya ceza görmeye mecburdur. (Ebû Zehra, Muhammed, İslâm’da Siyasî ve İtikadî Mezhepler Tarihi, s.126, Çev: Hasan Karakaya - Kerim Aytekin, Hisar Yayınevi, İstanbul, 1983.)
40 öğeden 6 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.