Misli Baydoğan sanki bu kitabı benim için yazmış..
Şanlı tarihimizden sıkca bahsedilirken hep bir Osmanlı sürülürdü önümüze..
Tüm zaferlerin, tüm kahramanlıkların Osmanlı'ya münhasır olduğunu zannettirdiler..
Hatta, bazı tarihi kahramanları da sanki Osmanlıymış gibi arada kaynatmaya çalıştılar..
Hep bir karartma, bir kısıtlama, perdeleme uygulandı Selçuklu'ya..Bir zaman makinasına binip, o döneme seyahat etmeyi hayal etmişimdir çok zaman.. İşte bu seyahati bu kitapla yapmış oldum..
Öte yandan, kargaların çok uzun yıllar yaşadığını öğrendiğimde ne kadar çok şeylere şahit olduklarını, ne devirler, ne dönemler, ne insanlar ve yaşamlar gördüklerini düşünüp, bir karganın hatıra defterini okuyabilmeyi arzu etmişimdir..
İşte bu kitapta, Hu Diyen Karga tam da istediğim zamanı anlattı bana..
Sözlerimi sürç-ilisan ettimse bendeniz kuzguni kara kargayı affetmenizi temenni ederek bitiriyorum. Biliniz ki bu dünyadan bir Selçuk soyu geçti. Bir de onları Yaradan' a meftun bir aciz kara tüylü kuş. Bizleri unutmayınız. Güçlü bir devlet geleneği, şerefli bir ad ve dünyaya örnek bir medeniyeti miras bırakan soyunuzu dua ile anınız. Sizlere bu güzel mirasın koynunda bahşedilen en kıymetli mücevherden daha kıymetli Ana dolu denen diyara sahip çıkınız. Sade Anadolu'da değil, Mekke'den ona varan yollarıyla, ana yurdunuz Türkistan, Horasan ve ayak basıp kut saçan alperenler marifetiyle size yurt olan Balkanlar ve Makedonya'da dahil Türk'ün adı anılan cümle toprağıyla adına Turan denilen büyük ülkenize layık işler yapınız. Soyunuza, ülkenize, sancağınıza halel getirmeyiniz. Peygamberler, nebiler, evliyaullahlar, veliyullahlar aşkına..Hu!