"Sözcükler sessizlikten doğar ve sessizlik içinde ölür; bununla birlikte sözcükler hiçbir zaman sadece çehrenin, bakışların ve gözyaşlarının, tebessümün diliyle konuşan sessizlik kadar kırılgan değildir”
Belki karanlık bir gecede yeşerir umutlar. Belki ağaçlarda asılı dileklerin zamanıdır. Hep rüzgar esecek hep ağaçlar çatırdayacak değil ya. Belki bir kelebeğin kanat çırpması serinletir yanan hayatları.
Eugenio Borgna'nın da söylediği gibi, "Eğer bütün bu acı, ufuklarımızı genişletmez, bizi daha insan kılmaz ve bu hayatın küçük ve gereksiz şeylerinden kurtarmazsa, boşa çekilmiş demektir." İçinde bulunduğumuz bu olağanüstü süreci, daha iyi bir insan olmayı başararak geride bırakabiliriz umarım.
Ne vakit bunaltsa bizi kalabalıklar,
“Bizi sessizlik içinde, gereksiz konuşmalardan, eskimiş ve anlamsızlığa batmış işlerden kurtaran yol arkadaşı olan yalnızlık vardır.”