H. İbrahim Türkdoğan

Hiç yazarı
Yazar
Çevirmen
9.5/10
15 Kişi
34
Okunma
16
Beğeni
1.540
Görüntülenme

H. İbrahim Türkdoğan Gönderileri

H. İbrahim Türkdoğan kitaplarını, H. İbrahim Türkdoğan sözleri ve alıntılarını, H. İbrahim Türkdoğan yazarlarını, H. İbrahim Türkdoğan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
68 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Max Stirner'ın aslında anarşist değildir. O daha çok 'bireycilik' görüşünü savunur. Onun görüşü kendine has ve biriciktir. Bireysel ve herhangi bir düşüncenin kalıbında kalmayacak kadar da hepsini tüketen ve vazgeçen bir egoisttir. Özgür düşünmek için bu kadar bireysel oluş kişiyi kontrolü zor ve çok yalnız bırakıyor. Toplumdan soyutlanmak için tam beklenen düşünce şekli. Yalnız biz psikolojik olarak sosyal hayvanlarız. Bu kadar özgür ve herhangi bir kalıba sığmayan kişi hayatta nasıl kalır, merak ettim doğrusu.
Max Stirner ve Anarşizm
Max Stirner ve AnarşizmH. İbrahim Türkdoğan · Hayalci Hücre · 20241 okunma
Stirner'in vurgulamak istediği saltık ve kutsal bir Ben değil, varoluşa dogmatik ve kutsal bir anlam yükleyip onu yücelten bir Ben de değildir. Stirner'in Ben'i kendini sürekli tüketen bir Ben'dir. Herhangi bir düşünceyi kendine efendi edinmeksizin Biricikliğini kendi geçici istemlerine göre tüketen bir Ben. Stirner'e göre her düşünce tüketilmek için üretilir, putlaştırılmak için değil.
Reklam
Mackay, Stirner'in felsefesini anlayabilecek ve analizleyebilecek bir düşünsel yapıya sahip olamadığından, Stirner'i "Bireyci Anarşizm" denilen bilimsel-dogmatik bir tekkeye sığdırmaya çalışmak gibi çalışmalarından dolayı Stirner'e zarar vermiştir. Sonuç olarak, meselesini Hiç'e bırakan bir filozofu anarşizm gibi ideolojik yapılara indirgemek, doğrusu, çok komik.
Şöyleki: Anarşizm genel olarak sadece göreceli bir fikir olan adaletten yanadır hatta hakkın yerini bulması için koşul olarak görülen bir sözleşmeyi benimser. Stirner ise ne bir sözleşmeden yanadır ne de hak- hukukla ilgilenir. Hatta hak ya da haksızlık gibi düşünceleri tanımaz bile. “Ben sadece özgür cesaretimle yapmadığım şeyde hak sahibi değilim; demek ki Ben, yapmakta kendimi hak sahibi görmediğim şeyde hak sahibi değilim. Benim için neyin hak olduğuna Ben karar veririm; Benden öte hak yoktur. Bana uyuyorsa, haktır. [...] Egoist hak işte budur." Öyle anlaşılıyor ki Stirner başkasına hak tanımıyor: Bence haklı olan "başkalarına göre haklı olmayabilir; bu onların sorunudur, benim değil: dilerlerse karşı çıkabilirler." Stirner'e göre her edim salt egoist bir iradeye dayanır. Kimi anarşistlerin hararetle vurguladıkları güçlerin harmonisi gibi bir düşünce Stirner'in umurunda bile değil.
Stirner "dünyaya sığmayacak ve dolayısıyla açlıktan ölecek kadar biricikti; o, politik bir önder değildi, sadece iç dünyasında bir asiydi, çünkü onu insanlarla birleştirecek ortak bir dil bile yoktu."
Henüz pedagojileşmeyen ve terbiye edilmeyen çocuk vicdan özgürlüğünden ve bu özgürlüğün tahakkümünden uzak kalır. Çocuk ergine oranla (bedensel açıdan) zayıftır ve bunun neticesinde dış baskıları içselleştirmek zorunda kalır. Henüz terbiye, tin, Tanrı ve düşünce tuzağından uzak olan çocuk daha sonra, erginleştiğinde, terbiyeden, Tanrı'dan ve düşünce tuzaklarından korkmayabilir ama vicdanından korkacaktır. Çünkü vicdan terbiyenin, Tanrı'nın ve düşünce tuzağının toplamıdır. Ergin, yani büyümüş-olan-çocuk, babasının sopasından arınmış olabilir ama vicdandan kolay kolay arınamayacaktır. Vicdan tüm fantazmaların mekânıdır, bütünselleşmiş en son Tanrı'dır.
Reklam
484 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.