İrfan Yılmaz

Fuat Sezgin Yitik Hazinenin Kaşifi yazarı
Yazar
7.6/10
11 Kişi
36
Okunma
2
Beğeni
1.019
Görüntülenme

İrfan Yılmaz Gönderileri

İrfan Yılmaz kitaplarını, İrfan Yılmaz sözleri ve alıntılarını, İrfan Yılmaz yazarlarını, İrfan Yılmaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
294 syf.
·
Puan vermedi
Fuat Sezgin ömrünün tamamını İslami bilimler tarihine adamış 27 dil bilen bir bilim adamıydı. Gerçekten oldukça vasıflı bir insan olmasına rağmen Türkiye'de maalesef çok az tanınır. Kendisi dünyaya müslümanların bilime ve düşünceye yaptığı büyük katkıları ciltler dolusu kitaplarıyla ispatladı. Bundaki amacı ise modernizm karşısında müslüman dünyanın kendisini yenik ve geri plana çekilmiş hissetmesine bir tepki gerçekleştirmek istemesidir. Ruhun şad olsun Fuad hocam. Hakkın ödenmez. Kendisini tanımak istiyorsanız bu kitaptan başlayınız lütfen. Kitabın yazarı aynı zamanda Fuat Sezgin'in öğrencisidir.
Fuat Sezgin Yitik Hazinenin Kaşifi
Fuat Sezgin Yitik Hazinenin Kaşifiİrfan Yılmaz · Yitik Hazine Yayınları · 200928 okunma
“Gayretimin bir kısmı bilim dünyasına hizmet, ama diğer çok mühim bir gayesi ise; koskoca bir İslam aleminin yitirmiş olduğu kendine hürmeti,güveni ve İnsanlık tarihindeki yerini hatırlatmak, kaybettiklerini iade etmek içindir.”
Reklam
İslam bilimi, Batı’ya nasıl geçti?
"11. asırda Tunuslu bir tacir olarak İtalya’ya giden, sonradan Constantinus Africanus adını alan kişi, Monte Cassino Manastırı’na kapandı. Bu zat, Tunus’a gidip 3 yıl sonra İslam bilginlerine ait 25 tıp kitabıyla Salerno’ya dönmüştü. Africanus, Manastır’a kapandıktan sonra kitapları Latinceye tercüme ettirdi. O kitaplar, ‘ya kendi adıyla veya eski Yunan otoritelerinin adıyla’ yayımlandı. Çalışkan, becerikli ve kurnaz İtalyanlar, 17. yüzyıla kadar İslam eserlerini, Sicilya adası ve Güney İtalya üzerinden Avrupa’ya taşıdı. Ancak, hep kendi isimleriyle yayımladılar.İtalya; İslam medeniyeti ve biliminin Avrupa’ya aktarılmasında bir ‘istasyon’ görevi yaptı."
Yitik Hazine Yayınları
''İslam'ın bilimle alakasının olmadığına dair şeyler, Ritter'in söylediklerine tamamen aykırıydı. Modern dünyasının gelişmesinde İslam Dünyası'nın hiçbir katkısının olmadığını düşünüyorduk. Bir oryantalist olmasına rağmen , hakkı teslim eden Ritter'in bu sözleri,İslam İlimleri tarihine merak sarmam ve öğrenmem için beni kamçıladı.Dünya adına bütün işleri terk ederek gece gündüz bunun için çalıştım.''
Yitik Hazine Yayınları
Şimdi düşününüz; siz bir dinin mensubusunuz ve o dinin peygamberi ne diyor; " İki günü birbirine eşit olan insan zarardadır" Bunu Müslümanlar kâfi derecede göz önüne almadılar. İnsanların dikkatini buna çekmediler. Demek ki İslâm dini sizden her gün yeni bir şey istiyor. Bu soruyu her Müslüman'ın kendisine sorması lazım. Nasıl ki bir tüccar, ' Bugün kazancım ne oldu?' Diye her gün kendisine sorarsa, bizim gibi bilimle uğraşanlar, hayır yapmak isteyen insanlar da her zaman ' Bugün ne öğrendin bugün yeni bir hayır işledin mi?' Diye kendine sormalıdır.
Bir şablon halinde hepimizin bildiği ve sizlerin de okuduğu bu tarihe göre bütün ilimleri Yunanlılar kurmuş, aradan hiçbir şeyin yapılmadığı asırlar geçmiş 16. Yüzyıl sonlarında Avrupalılar yavaş yavaş bu bilimleri tekrar elde etmiş ve geliştirmeye başlamışlar. Peki! Gökten mi inmiş, bir anda bilim adamlarına vahiy mi gelmiş? Yok öyle bir şey! Hangi coğrafyadan geçmiş, hangi muhteva ile aktarılmış, bunları göz ardı etmişler, uzun zaman içinde de unutturdular.
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.