1991 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 1997 yılında Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Din Felsefesi Açısından Kutsal” adlı tezle yüksek lisansını; 2003 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “David Hume’da Din ve Tanrı” adlı tezle doktorasını tamamladı. Halen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Mevlânâ, varlık dünyasının dar olduğunu, bunun da insanı dar zindanlar gibi sıkıntıya sürüklediğini söyler. Ona göre insanın bu dünyadaki en temel işi, bütün işleri bırakıp Üveyk kuşu gibi "kû, kû" - "nerede, nerede" demesidir.
"Hz Muhammed'in ölümü sonrasında halife kavramı, dört büyük halife döneminde 'peygamberin halifesi' daha sonra ise 'Allah'ın halifesi' olmuştur.
Bu konumlandırma, dinin siyasal erk yoluyla kontrol altına alınmasına yol açmıştır. İşte bu, İslam kültüründe vesayet sisteminin temelidir.
İslam'ın ilahi yüzünün beşerileştirilmesi, ilahi otoritenin yeryüzünde yürümekte olan ekonomik ve askeri egemenlik için araçsallaştırılmasından başka bir şey değildir bu durum."
Kitap içerik olarak çok güzel. Tek eleştirim, laik, seküler düşünceyi bir öcü gibi, pek arzu edilmemesi gereken bir görüş gibi dışlayarak yapılan değerlendirmeler. Bir insan mümin, seküler, laik hatta müslüman bile olabilir aynı zamanda... İmanını kurtarmaya çabalayan kişinin, yönetimde müslümanlar olmuş olmamış, yönetim islamı /dini önemsiyormuş önemsemiyormuş, o kadar da umursamaması gerekir, bence...
Kitabın neredeyse her sayfasında anlatım bozukluğu ve yazım yanlışı var. Okurken bir yandan da -elimde olmadan- anlatım bozukluklarını düzeltiyordum. Açıkçası bu şekilde bir okuma çok yorucu oluyor. Bundan dolayı mıdır bilmiyorum ama akıcı bir dili olmadığını da belirtmem gerekiyor. Ayrıca ikinci bölümde Tarih Felsefesinden Örnekler kısmını ne yazık ki çok yüzeysel buldum. Bu bölümdeki fikirler üzerine daha detaylı okuma yapmak gerekiyor. Olumlu eleştirim ise kitabın sonuna mini bir sözlük konulması. Özellikle yeterince anlaşılmayan yerlerde kavramlara sözlükten bakmak oldukça faydalıydı.
Teşekkürler:)
Tarih FelsefesiMustafa Çevik · Anı Yayıncılık · 20148 okunma
Felsefe veya tasavvuf ile ilgilenen herhangi bir kimseye sorsak varolusçulardan kimleri bilirsin diye herhalde bize sayacagi isimler Sarte, G. Marcel, Kierkegaard, Pascal gibi en meşhur isimlerdir değil mi? (bu kitabi okumadan once bende onlari sayardim çünkü) Aslinda onlari okumakta sıkıntı yok mesele sadece Batı'ya yönelmiş olmamiz, giderek