Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ogier Ghiselin De Busbecq

Ogier Ghiselin De BusbecqTürk Mektupları yazarı
Yazar
8.5/10
86 Kişi
334
Okunma
11
Beğeni
1.721
Görüntülenme

Hakkında

Avusturya Monarşisi için görev alan Flemenk diplomat. Aynı zamanda, 16. yüzyıl İstanbul'u hakkında en yetkin kaynaklardan biri olan Türk Mektupları adlı eseri yazmış ve bu suretle, edebiyatta gezi mektupları türünün öncülerinden biri olmuştur. Ayrıca Türk lalesini Avrupa'ya tanıtan insan olarak da bilinir. Günümüzde Kuzey Fransa topraklarında olan Bousbecque kenti şatosunda doğdu. Babası Georges Ghislain, annesi Catherina Hespiel'di. Günümüzde Güney Belçika'da olan Wervik ve Comines kentlerindeki okullarda ve Leuven kentindeki üniversitede eğitim gördü. Daha sonra o dönemin en üst eğitim kurumlarının bulunduğu İtalya'da Venedik başta olmak üzere birkaç farklı üniversitede eğitimini tamamladı. 1552’de Kutsal Roma-Germen İmparatoru V. Karl ile onun kardeşi Avusturya Kralı I. Ferdinand’ın hizmetine girdi. İki yıl sonra Avusturya adına İngiltere'ye gönderilerek İngiltere kraliçesi Mary Tudor ile İspanya prensi II. Felipe'nin evlilik törenine katıldı. Kanunî Sultan Süleyman’ın hükümdarlığının son döneminde iki defa Avusturya elçisi olarak İstanbul’a gönderildi. Bu görevleri sırasında dostlarına gönderdiği dört uzun mektupta "Türk Mektupları" Osmanlılar hakkında edindiği izlenimleri kolay okunur bir üslupla dile getirdi. Bucbecq İstanbul’dan döndükten sonra Viyana’daki krallık sarayında çeşitli görevlere getirildi. 1582’den ölümüne kadar da (1591) Avusturya’nın Paris elçisi olarak görev yaptı.
Unvan:
Flaman asıllı Avusturyalı diplomat ve yazar
Doğum:
Comines, Fransa, 1522
Ölüm:
Rouen, Fransa, 28 Ekim 1592

Okurlar

11 okur beğendi.
334 okur okudu.
14 okur okuyor.
162 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
. Henüz çok küçük yaşta olan oğlu, babası kaçtığı zaman Manisa’da kalmış ve oradan büyükbabasının isteği üzerine Bursa’ya gönderilmişti. Süleyman Beyazıd’ın öldüğünü öğrenince güvendiği bir haremağasını bu çocuğun da hayatına son vermesi için Bursa’ya yollamış. Yufka yürekli haremağası bu iş için yanına her türlü suçu işleyecek kadar katı yürekli birini almış. Adam odaya girip de ilmiği çocuğun boynuna geçirince oğlan ona gülümseyerek elinden geldiğince doğrulup kollarını boynuna dolamış ve onu öpmüş. Adam son derece vahşi olmasına rağmen öyle büyük bir ıstırap duymuş ki vazifesini yapamadan bayılıp yere düşmüş. Kapının dışında bekleyen haremağası işin neden böyle uzadığını merak edip içeri girince adamın yerde yattığını görmüş. Verilen emri yerine getirmezlik edemeyeceği için masum oğlanın küçücük canını kendi elleriyle almış. .
Sayfa 237Kitabı okudu
. Türkler yiyecek konusunda o kadar sade ve yemek yeme zevkinden öyle uzak ki ekmek, tuz, biraz sarımsak veya soğan, bir de adına yoğurt dedikleri bir çeşit mayalanmış sütten başka bir şey istemezler. .
Reklam
. Halk arasında anlatıldığına göre Roxolana* sultanın sevgisi eksilmesin diye aşk tılsımları yaparmış. * Hürrem .
Şerefli bir vazife ne kadar çetin ve tehlikeli olursa kazanılacak itibar ve şeref de o kadar büyük olur.
Her insanın baş düşmanı kendisidir ve aşırı olmaktan daha amansız bir hasmı yoktur.
Sayfa 121 - T.İ.B.K.Y.Kitabı okudu
İnsanın baş düşmanı kendisidir ve aşırı olmaktan daha amansız bir hasmı yoktur.
Ogier Ghiselin De Busbecq
Ogier Ghiselin De Busbecq
Reklam
"Cevizin içini yemek istiyorsan, önce kabuğunu kıracaksın. Külfetine ortak olmayan, nimetine de ortak olamaz."
Ogier Ghiselin De Busbecq
Ogier Ghiselin De Busbecq

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
253 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kanuni’nin İstanbul’una, Anadolu’suna, Balkan’larına bir zaman yolculuğu.. Avusturya-Osmanlı arasındaki sınır sorununu çözmek için görevlendirilmiş bir elçinin ağzından dönem Osmanlı’sı.. Buyrun muhteşem yüzyıla bir de buradan bakın
Türk Mektupları
Türk MektuplarıOgier Ghiselin De Busbecq · İş Bankası Kültür Yayınları · 2011298 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Türk Mektupları Yabancı bir elçi Devlet-i Aliyye topraklarına, Devlet-i Aliyye'nin kudretli padişahı kanuni Sultan Süleyman ile görüşmeye gelir. Yolda başından geçen olayları ve gözlemlerini mektup şeklinde ailesine yazar. Kitap bu mektuplardan oluşur ve dört mektup (yani dört bölümdür) mektuplar normal olarak kahraman bakış açısı ile yazılmış kitap haline getiren ve çeviren bu durumu bozmadığı için harika bir eser olmuş sanki mektuplar bize gelmiş de biz okuyor gibi hissediyoruz. Elçinin gelmesi zaman dilimi olarak şehzade Mustafa'nın katline denk gelir ve o acı olayı detaylıca anlatır. Payitahta geldikten sonra Kanuni ile görüşmek için nasıl Amasya civarına gittiğini, kendisine ve mahiyetine nasıl davranıldığını, ordugahı, askerin moral ve motivasyonuna kadar detaylı bir şekilde aktarır. Ülkenin haberleşme sistemi, yabancı tüccar ve yolcuların nerelerde ne şartlarda konakladığını hayranlık ile anlatır. Türk hanlarını o kadar beğenir ki " Sanki bir kraliyet sarayında ağırlandım " Diye açıklar. Ama genel anlamda bir Türk kini kitap boyunca mevcuttur. Arka arkaya iki yabancı yazarın hatıralarını okumak ve yapılan haksız eleştiriler bazen sinir bozuldu. Benim en çok şaşırıp takdir ettiğim yer ise Osmanlı halkının ev ve kıyaget yönünden sadece ve gösterişsiz oluşunu hayranlık ile anlatması oldu. Okunmalı hatta kesinlikle olunmalıdır. Bu kitabı okuduktan sonra bir de yurt dışı kaynaklarına baktım doğru söylüyor. Şiddetle tavsiye ederim iyi okumar.
Türk Mektupları
Türk MektuplarıOgier Ghiselin De Busbecq · İş Bankası Kültür Yayınları · 2011298 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Avrupalı Bir Elçinin Gözlemleri
. Kitap 1555-1560 yılları arasında Türkiye'ye bir kaç kere gelen Avrupalı bir elçinin ülkemize dair yazdığı mektuplardan oluşuyor. Yani bizler kitabın sayfalarında o dönemin Osmanlısını ve bilhassa İstanbul'unu batılı bir elçinin gözlerin görüyoruz. Kitapta Sayın Busbecq özellikle Türk ordusundaki disiplini, nizamı kitabın muhtelif bölümlerinde met ediyor. Türklerin bu yaman ordusu karşısında gelecek hakkında pek iyimser bir tablo çizemediğini de söylüyor. Lakin yine kitabın ilerleyen sayfalarında Türklerin ateşli silahlarla zorlandıklarını bilhassa ithal ürünleri tamir edemedikleri için silahların atıl hale geldiğinin altını çiziyor. Bu da elbette tarihin seyrini değiştiriyor. Osmanlıda devlet erkanında liyakata verilen önem de kitabın pek çok yerinde vurgulanıyor. Aynı dönemde batıda soya bağlı bir hiyerarşi varken Osmanlı topraklarında bu hiyerarşinin yeteneğe dayanmasının altını çizen yazar bu sayede Osmanlının batı devletlerinden daha güçlü olduğunu yazıyor. Sayın Busbecq Türklerde ise kabalığı ve tarih bilmemeyi eleştiriyor. Bilhassa insanımızın kabalığından yazarın şikayetçi olduğunu görüyoruz. Bu karşılaştırmalar dışında ise yazar bizlere Kanuni ile yaptığı görüşmeyi, Kanuninin o dönem yaşam şeklini ve Şehzadeler taht için verdikleri mücadeleleri anlatıyor. Özellikle Beyazıd ve Selim arasındaki mücadeleyi nefessiz okudum desem yeridir. Velhasıl o dönemi anlamak için çok güzel bir eser arkadaşlar. Tarih meraklılarına tavsiye ediyorum. Etimoloji İçerikli Youtube Sayfamıza Göz Atmak İçin ↓ youtube.com/channel/UCf5PEm...
Türk Mektupları
Türk MektuplarıOgier Ghiselin De Busbecq · İş Bankası Kültür Yayınları · 2011298 okunma