" Zamanın gereği bu " diyerek yanlışa razı oluyoruz. Bu kabulleniş hataları normalleştiriyor. Böylece haram daha kıymetli hale geliyor. Zenginler fakirlerin halinden anlamaz oluyor.Şükür terk ediliyor,kanaat unutturuluyor, gönül kıran daha heybetli ya da kuvvetli görünüyor.
Haram kıymetli oldukça bereket gidiyor. Bereket gittikçe, bolluk içinde yokluk baş gösteriyor. Yokluk hissi gözüdoymazlığa, yığılan mala ve israfa götürüyor. Ve sonuç; hüsran, üzüntü, gam, kader,toplumsal ve ahlaki çöküntü; adli, iktisadi sistemin zayi oluşu. Çözüm basit: İlk olarak bu yozlaşma ve bozulmaların kendimizden kaynaklandığını kabullenmek. Bir nevi tövbe, Çünkü tövbe insanın kusurlarını görmesini sağlar. İstiğfar bunun ifadesidir. Sonra ilahi emir, "düşünme ve akletme" üzerine bir yaşam felsefesi.
Vesselam...