Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben kimim? Nereden geldim, nereye gidiyorum? Bu gidişin sonu nereye varacak? Ölüm yokluk mudur? Öldükten sonra hayat var mı? Varsa ben nerede olacağım? Beni kim var etti? Var edene karşı bir sorumluluğum var mı? Bu sorulara cevabımız varsa gerisi kolaydır. Asıl sorun bizim kulaktan dolma Müslüman oluşumuzda. Müslümanlığı anne babamızdan hazır bulduk. Yukarıdaki soruların sancısını çekmedik. Ailemizin bize anlattığı veya okullarda din derslerinde duyduklarımızla yetindik. Halbuki biz iman ettiğimiz kitabı okuyup ona göre hayatımızı yaşamamız gerekiyordu. Yeni Müslüman olan gayrimüslimlerin ilk yaptıkları, iman ettikleri kitabımız Kur'an'ı Kerim'in tercümesini okumaları oluyor. İman ettikleri Peygamberimizin(sav) hayatını ve hadis-i şeriflerini okuyorlar ve ona göre hayatlarını planlıyorlar. Bizde öyle mi? Bir ömür geçiyor, Rabbim benim nasıl kul olmamı istiyor, diyerek kitabımızı anlama gayretine giremeyebiliyoruz.
Âdem ile Havva'nın cennetten kovuluşu bir hikâyeyi değil, insan oluşun anlamını anlatır. Konu geçmiş zamanla değil kişinin gerçekliği ile ilgili. Yasak elma yani dışta olan, benim olmayanı görünür kılar. Bu haliyle yasak olan dışta olandır. Yokluk bana yasak! Zihnim ve ruhumla bölünüyorum kendime. Âdem ve Havva benim oluşum ve olmayışımdır. "Ben" kovulmuş olduğum yerdir. Kaburgamda kırılarak var ediyorum kendimi. Olmayışım kadar varım. Ben kendinden kovulmuş olanım!
Reklam
Eti geçti, duydun mu? Bıçak kemikte. Duymadınsa duy artık behey Allah’ın kulu, bıçak kemikte. Duy da silkin n’olursun bu ne biçim uyku bu. Bıçak kemikte Verilmemiş alınmış hep, yük vurulmuş dağlar gibi – insanlık bu mu? Çalıyor sömürünün imdat çanları, kımılda da kurtar şu onurunu bıçak kemikte. Topraksa paylaşılmış kıyılarsa yağmalanmış, umut hacizde, ya bu neyin puştluğu bu sana yokluk sana yasak sana dam insan değil – hâşâ – bir yağmacı soyu bu, bıçak kemikte. Üretensin yaratansın yürütensin dağları, bakma öyle kilit kilit, duvar duvar. Yetsin artık bu susku bıçak kemikte. Anasın boynun bükük babasın kolun kırık oğullar kan içinde. Kaldır artık başını 'kalsın benim dâvam dîvana kalsın' demiş ozan. O dîvan sensin artık bıçak kemikte.
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Tohumlar Tuz İçinde
Tohumlar Tuz İçinde
Belirsizlik..
Yokluk belirsizliğin yanında çok kolay ve kabul edilir bir imtihandır..
Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun! İnsanoğlu kendi varından yoksun…
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Dert içinde sevinci bul da yaşa; Haksız düzende haklı ol da yaşa; Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın, Varından yoğundan kurtul da yaşa.
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
Reklam
“Her şeyin yokluğunu çekmeli insan; yokluk varlıktan daha görkemli ve daha anlamlıdır."
Cemil Meriç
Cemil Meriç
Ey patika yollarda güzergahını kaybetmiş çalı… tut ruh kıvılcımımdan da kaybettir beni, sırra ereyim. Ahu Ahu çınlasın yaşım… Ne duyan olsun ne gören ben her yerde olan yokluk olayım… ♾MERFUA🌀
Ya Rab,Sen beni yarattın, yokluk aleminde isim verdin ve kelimeleri öğrettin. Yolumun şaşmasına engel ol, beni sana doğru yönlendir. Bizi öncülerden yap, doğru yolda bizi ilerlet. Bizleri, senin rızan için oluşturduğun hayırlı işlerde önder kıl. Rabbim, bizi önde girenlerden eyle.
"Lapa lapa bir yokluk düşüyor bu kente"
HiraiZerdüş
HiraiZerdüş
Reklam
İstek(will), bir …’den yoksun olma ve ona sahip olamamanın ifadesidir. A, istek duyar B’ye karşı, çünkü B’de olan A’da yoktur. Sizde olan bir şeyi isteyemezsiniz, ancak ve ancak başkasında olan veya başkasında olduğu düşünülen şey istenebilir. Tıpkı aşk gibi.. Aşkın, arzu ve istekle bu derece ilişkili olması tesadüfle açıklanamaz. Aşk, Platon’un Şölen diyalogunda aktardığı üzre, eksik olanın tamamlanma isteğine karşılık gelir. Bir elmanın yarısı olan, çaresiz ve eksik olan varlık, ötekini de elmanın öteki yarısı olarak görür. Demek ki istek bize şunu der:” Ben eksiğim ve seni istiyorum; sende olan şeyden yoksunum, bu yüzden aradığım şey sende olmalı.” İşin en acı yanı ise, eksikliği çeken kişi, tamamlanma arayışının ötekinde olduğunu düşünmesidir. Çünkü öteki de aynı biçimde karşıdaki kişide eksik olan parçayı arar. Bunlar bazen çakıştığı gibi bazen de uyumlu bir yanılsamanın paylaşımı olarak anlam bulur. Aşk, karşılıklı bir yanılsama halinin, mevcut olmayan eksiklik söyleminin iki kişide de tamamlan(a)mamasıdır. Ortada bir yokluk varsa ona istediğimiz kadar varlık atfedelim onu var kılamayız. Spinoza, Ethika adlı eserinin “Tanrı” bölümünde, Tanrı’nın isteğe/arzuya sahip olmadığını belirtir. Çünkü istek, kendinde olmayanı istemektir; özcesi bir eksiklik tamamlanmak istenir. Nitekim mutlak/bütün olan yani tam olan bir varlık istek duyamaz. İsteğin anlamı da iradedir. O halde Tanrı veya insan irade sahibi de değildir. Gelgelelim özgür de değildir. Özgür olabilmenin koşulu- özgürlüğe alan açma zorunluluğundan kaynaklı - özgür olunmadığının bilincine varılmasıdır.
Şimdi, vakit geldi
Leyla dedi ki: "Ey kâmil varlık, ey günahsızlıkla, Allah'ın yakınlığını kazanan insan!" "Olgunluğunun ulaştığı dereceyi sınıyor, hâlinden haberdar olmak istiyordum;" Şimdi nasıl bir håle sahip olduğunu anladım. Bu, çok yüce bir mertebedir. Allah mübarek etsin!" "Aferin, doğrusu, tertemiz bir insanmışsın;
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.