Meserret iktiza ettiği dem kederlenirim. Babaannem derdi ki, insan hiçbir şeyi ziyadesiyle arzu eylemezse neye gam, kasavet çeksin? Şimdi düşünüyorum ki elde midir bu? Yirmi üç yaşındayım ben. Kaderimden çok bir şey istemedim ki.
Anılar... Sabahın eşiğinde bile akşamı gösteren gölge. Bir hayıflanma, bir pişmanlık, kimi zaman derin bir saygı, ama daha çok hüzünle varlığını bize duyuran, her biri bir ömre değen binlerce ses, binlerce yüz.
Meselâ dün, o, masadaki yerlerimizi değiştirmemizi istedi. Öteki masada oturan güzel kadının tam karşıma düşmesine tahammül etmediğini hissettirmişti. Bense, bir aralık başının ağrısını geçirmek için aspirin almaya garsonu yollamak mümkün olduğu halde, eczaneye bizzat gidip geldim.