Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

â.

160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Salt bir edebi beklenti içerisinde iseniz kitaba başlamadan tekrar düşünün. Yazar ; olmayan mutlaklığın, varlık içinde varlığın, yokluk içinde varlığın, varlık içinde yokluğun bahsini felsefî bir yaklaşımla ele alıyor. Bir deniz kıyısında başlayan hikaye yine bir deniz kıyısında son buluyor. Varlığı yok olan bir deniz. Yüzme gayretinde bir Thomas. Deniz imgelemi altında anlatılan varlığı keşif çabası. Bölüm bölüm dönüşümlere şahit oluyoruz, fakat bu ara süreç başlangıç ve bitişi değiştirmeden, etkilemeden süregeliyor. Varlığa yaklaşan ve uzaklaşan, varlığın içinden çıkıp tekrar içine dönen bir bakış, bir nesne, bir cisim olarak tasvir edilmiş bilinç. Üç bölümden oluşan bu kitap, ilk bölümde Thomas' ı anlatıyor. İkinci bölümde Blanchot' un notları ( ki bu bölümde kazanımlarınıza teminat verebilirim), üçüncü bölümde ise eleştirmen Jean Starobinski' nin (bu Karanlık Thomas'ın ikinci versiyonu) ilk versiyonu ile karşılaştırması ve kitap incelemesi mevcut. Keyifli okumalar.
Karanlık Thomas
Karanlık ThomasMaurice Blanchot · Metis Yayınları · 2018272 okunma
Reklam
132 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"ben ruhum, ben akılım." Solmaya yüz tutmuş bir ruhun, Tanrı'dan güç alarak son bir kaç hamlesini yazıya döktüğü bu yapıt; yine kendini arayan birinin tımarhane çizgisinde değerlendirilmesini anlatıyor. Nijinsky' ın dünyası, kendi kaleminden. Ölmeden önce basılmasını umarken, öldükten sonra kızının eşyaları arasında bulunup basılıyor. Çoğu kez ben sevgiyim diyor. Ben partisizim. Ben insanları ayrıştıran her şeyin dışındayım. Ben kötüyü dahi sevenim, çünkü Tanrı bunu ister. Sevgi diye sayıklarken, sevilmediğini de sorguluyor. Deli olduğunu zaman zaman kabul edip, zaman zaman inkâra gidiyor. Hangi durumda daha deli ? Hangimiz kadar deli ? Acaba aklın bağını çözmek, biraz daha kolaylaştırıyor mu her şeyi ? Hala bilmiyorum. Ama biliyorum ki, nijinsky keyifle okunur..
Nijinsky’nin Günlüğü
Nijinsky’nin GünlüğüVaslav F. Nijinsky · Yapı Kredi Yayınları · 200637 okunma
142 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
"Yalnızca şiirle terbiye edilmiş duyarlıkların tam anlamıyla değerlendirebileceği kadar iyi bir roman" diyor Eliot önsözde. Bir roman fakat ilk cümle itibariyle metaforlar ve imgelemeler yoğunluğu başınızı döndürüyor. Neredeyse her cümlenin altı çizili ve bu cümleler uç bir karakter olan doktora ait. Tutkuların ve dışlanmışlığın hapsinde ana karakterlerin ve kendinin psikolojik analizini ölmüş bir bilge gibi, doyumsuz haz veren betimlemelerle yapıyor. Ölüm ve doğum, yaşlılık ve gençlik üzerine olan savı ise oldukça çarpıcı. Kendi dahil olmak üzere her karakter bir sapkınlık sahibi. Kendini arayışın en aciz hali.. Bu süreçte hem verilen hem de alınan zararlar silsilesinin anlatıldığı bu kitap, anlatım dili ve bütünlüğü ile bir solukta okunacaklar listesinde.
Geceyi Anlat Bana
Geceyi Anlat BanaDjuna Barnes · Ayrıntı Yayınları · 1994188 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
33 farklı hikayeden oluşan eserin dili yalın akıcı, bir solukta okunacak cinsten. Sait Faik, zaman zaman olayların içinden anlatırken; zaman zaman da üçüncü dilden anlatım tekniği ile yazmış hikâyelerini. Hem iç betimlemeler hem dış betimlemeler oldukça ayrıntılı, okurken rahatlıkla bahsedilen sokağı, kahveyi, tekneyi yahut kahramanları kolay bir şekilde canlandırabiliyorsunuz zihninizde. Hikâyeler arası konu bağlantıları mevcut, birbirinden bağımsız unsurlar değil de iç içe ya da art arda olaylar söz konusu. Kahramanlar genel olarak günlük hayatta rastlanacak, sokağın yadırgamadığı insanlar.. İnsanların yüzüne bakıp hikâyeler yazmaktan bahsediyor çoğu yerde Sait Faik, bunun insanı bir başka şekilde rahatlattığı hissine hakim olarak, yazarla ortak bir zevkin verdiği coşkuyla, keyifle okudum.
Mahalle Kahvesi - Havada Bulut
Mahalle Kahvesi - Havada BulutSait Faik Abasıyanık · Bilgi Yayınevi · 2001144 okunma
184 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ortak paydalarda buluşan iki insanın daha sonra çatallaşan yollarını, inancın ve inançsızlığın sevgiyi ayrıştırmasını kendi ağzından anlatıyor yazar. Tahkiye tekniği ile de bizi karakterlere hâkim kılıyor. Hem kendi iç dünyasının yansımalarını, ailesiz yaşantısının etkilerini, Aile bağının yoksunluğu içinde aile kurma çalışmasını, hem de imgesel anlatımla dönemin siyasi oluşumlarının parti ve bireysel düzeyde etkilerini akıcı bir şekilde vermiş bize McEwan. İki siyah köpek.. hikayenin başlangıç ve bitiş noktası Oldukça imgesel, oldukça gerçekçi. İki ayrı fikrin, hem düşde hem yaşantıda çatışması. Keyifli okumalar.
Siyah Köpekler
Siyah KöpeklerIan McEwan · Turkuvaz Kitap · 2009161 okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yaşamını "ezeli mağlup" diye nitelendiren, ölüm hakkını kendinde saklı tutan, şüphenin doruklarında gezerken; şüphe duymaktan, şüphe eden düşünür. Oldukça kinik bir tavrı var her kavrama karşı. Bunu diğer kitaplarında da görüyoruz, fakat bu kitapta nedenlerine dayalı anlatım, sunduğu anekdotlar, hayatından kareler sunan Cioran'ı anlamak, ve iç dünyasındaki renkli kıyıları gezmek mümkün. O kendini bir düşünür, bir yazar olarak sıfatlandırmıyor. Sadece ortaya koyduğu şeyin, ruh halinin sayıklamarı olduğunu söylüyor. Yazmanın ihtiyaç halinin tatmini olarak nitelendiriyor. Yazdıkça bağları çözülen bir sıkıntı hâli, yaşamın ağırlığından sıyrılmak ve biraz olsun özgürleşmek.. Özgürlüğün pahalıya mâl olacağını, bunu isteyen herkesin hakaretlere ve eleştirilere hazırlıklı olmasını tavsiye eden Ciaron, kitaplarının intihara sürüklediği iddialarının tam aksini savunuyor. Okuyanlara coşku, hayata tutunma duygusu aşıladığını hatta intihar isteyen kişilere verdiği tavsiyelerle onları bu fikirden nasıl vazgeçirdiğinden bahsediyor. Ezeli mağlupda ; Beckett, Nietzsche, Schopenhauer, Dostoyevski ve birçok düşünür, yazar hakkındaki fikirlerini, hayatını, dil değiştirmesini, Paris yaşantısını, dinîn hem içinde hem de kenarında duruşunu, yazmaktan vazgeciş sebeplerini okurken, eğlenceli yanını da göreceğiniz bir Cioran var..
Ezeli Mağlup
Ezeli MağlupEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 2019523 okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
En sığda gezinenler bile bir kere dönüp sormuştur kendine; " ben nedir? Neredeyim? Amacım ne? İçinde savrulduğum nehrin ne kadarına hakimim ? Varış nereye ? Yahut bir varışdan bahsedilebilir mi ? " Bu algoritmayı gerçekleştiren, nihayete vardıran bir kişinin varlığından söz edilir mi bilemiyorum. Ve verilen cevaplar kısmî boşluğu doldurduğunda, yaşamın taşınılabilirliği de tartışılır duruma gelir fikrimce. Kitap; sorulan soruları olumlama yoluyla örgülenmiş. Bu biraz da hayata içkin olanların alıp, benimseyeceği bir görüş dizisi. Hayata aşkın olanların ise okurken tatmin olma durumu sorgulanır. Alıp kenara koyduğum şeyler elbette oldu ama kılavuz niteliğinde bir öğreti yakalayamadım akan ırmakta.. Ararken, aradığımızdan öte, diğer her şeyi saye şeklinde görme kusuru, Varlıkların akan ırmak gibi dönüşmesi, akışması yaşamda, Benzer salınımda öğretilerin, kişinin keşiflerinden daha evlâ olmadığı.. Genel çerçevede anlatılanlar, bu maddeler üzerinden çoğaltılıyor.. Keyifli okumalar.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038,1bin okunma
69 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Herkes evrendeki tek güneşi görür, Artaud ikincisini de görenlerden.. Kaldığı akıl hastanesi doktorlarından bir tanesi onu böyle tanımlıyor. Yoksa bu kadar huzme, bu varoluşun karanlığını anlatırken kullandığı parlak kelimeler nereden alırdı kaynağını ? Tekrar biçimlenme arzusu baş gösteriyor yazarda. Yok olmak değil, var olmak hiç değil. Tüm bu maddesel evrende ruhu ve eti, organları dahi yeni baştan biçimlendirmek. Aklı sayıklamalar eşiğinden geri çevirip, ulaşmak istenenin önündeki engel olmaktan kurtarmak istiyor. Kavramlar arasında arafta bir yerde, öylece durağan bir kurbanın sayıklamaları bu satırlar. Bilinçli ve bilinç dışı.. Sözcük hâkimiyeti kaygısı gütmeden, sözcüklerin etten sıyrılışı.. "Ben, Antonin Artaud, kendimin oğluyum, «kendimin babası, kendimin anası « ve ben’im» " ama ben olağan koşullarda var olmadım, dölyatağının kapılarından geçmedim bu dün­yaya, doğuşum, dehşetli bir çabalamaydı korkunç bir savaş, adsız bir günah." Ana rahmini dahi reddedişin, deliliği...
Yaşayan Mumya
Yaşayan MumyaAntonin Artaud · Yaba Yayınları · 1995155 okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
intihar itkisi
Antonin Artaud, ne zamandır okumak istediklerimin arasındaydı. Bu kısa kitap; deliliğe bir adım kalmanın eşiğinde olanları, Toplumun, sonsuzluğun içinde kıvranan zihinleri ötekileştirdiğini, Üreten ruhun sancılarını, Ve aslında bu sancıların yine toplum yüzünden tetiklendiğini, Zihnin evrensel düzlemde ürettiği ürünlerin -her ne olursa- ; Yine bunların toplumdan bir kaçış yolu olduğunu anlatıyor.. Toplum çoğu üreten kişide intihar itkisine sebep olmuştur, çünkü üreten ve bunu birebir özümseyen kişinin en temel amacı anlaşılmaktır. İnkâra açıktır elbette ama bir vazgeciş ardında, anlaşılamamak, yankı bulamamakdan ötesi yoktur fikrimce.. İçeriğinde tabloların soyutsal hallerinin yine ressam tarafından kaleme alınıp somuta dönüştürüldüğü bir kaç metin de yer alıyor.. Cüretkar bir dilde yazılmış, betimlemeler oldukça güçlü, yazarın yazı dili hakkında fikir sahibi olmak için uygun bir kitap..
Van Gogh
Van GoghAntonin Artaud · Nisan Yayınları · 1991167 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Burukluk; Ciaron'la tanışmak için oldukça doğru bir karar. Her sayfası hayata bakış açısından damlayan fikirler birliği... Şüpheden şüphe duymayı, olası ihtimaller arasında boğulurken haz almanın gerçekçiliğini, yokluğun ve ölümün kabil olma durumunu anlatan; aforizmalardan oluşan kısa bir kitap. Felsefenin şiir dilini kullanıyor Ciaron.. Sanırım içinde bir çürümüş şair var. Ve kesif kokular yayılıyor yazarken.. Yoksa ıstırabın dış dünya ile bağlantısını, acının insanı diri tuttuğunu, ölüm arzusunun kapanını, kaosun iç huzura denkliğini böylesine anlatmak kolay olmazdı. En sevdiğim tabiri; "uçurum dolandırıcısı" Tedbirli fakat temkinli, derinliğe aç ama derinde kalamayacak kadar korkak. Bir kaç baş dönmesinin yeterliliğine kanî..
Burukluk
BuruklukEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20212,684 okunma
Reklam
424 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Enteresanlığın anadilinde yazılmış bu kitabın kurgusu bir anda mı yazılmış yoksa üzerinde epey vakit harcanmış mı karar veremedim.. Alıntıları, tarihi bilgileri, bombaciyanın ilginç rahatsızlığı yanıma kâr kaldı. Hikâye absürt kategorisine girebilecek nitelikte; karmaşık, ilginç ve keyifli.. insanların tanışmaları ve denk düşüşleri, aradaki diyaloglar oldukça etkileyici. Yine de favorim fu'nun anne ve babasının ilginç eczane hikayesi :)
Korkma Ben Varım
Korkma Ben VarımMurat Menteş · İletişim Yayınları · 20098,3bin okunma
183 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İlk mektuplarını okudum Marmara' nın daha özel daha samimi ve duygu durumunu olası rutinde yansıttığı halini bildim. Şimdi bu kitabında; Bilge yanını, hâkim olduğu bilinci gördüm, ruh halinin köşelerini saydım.. Ruh halime, zihnime eş düşen parçaların çokluğu ile nasıl da gülüştük birbirimize :) Şiire içkin duygunun sıradan anlatımı dışında bir tarzı var, Oldukça derin ve bir o kadar yalın. "Hayatın neresinden dönersen kârdır" demişti.. O köşeyi kaçırmamak dileğiyle..
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987)
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987)Nilgün Marmara · Everest Yayınları · 20143,526 okunma
382 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bir kitabı okurken kahkaha atmak.. Karakterler, olay örgüsü, ilişkiler oldukça ilgi cekici. Bir an için bu dahice fakat geçerliliği sorgulanır müessesede hayal ettim kendimi. Hayri yaşamı boyunca kendini bir yere koyamamış ve çevresinde yaşananlara oldukça realist yaklaşmış bir adam, ben buna dünyaya bir adım dışardan bakmak diyorum.. Her karakterden bir parça taşıması, onların kabul görür yanlarından etkilenmesi ve aynı zamanda onları eleştirir olması; kendi kişiliğinde oluşan boşlukla olan savaşını gösteriyor bize. "Bilseler, yapamazlardı." Bilginin, yaşamaya ağır geldiğinin altını çizen bu cümle, sanırım gördüğümüz, duyduğumuz bir çok şeyin sebebine kılavuzluk eder. İnsanların bilmeden sadece inanarak, sorgulamadan dogmatik kabul edişlerini oldukça ayrıntılı şekilde anlatıyor Tanpınar. Karakter analizleri oldukça detaylı; bu her bir kişiliği canlandırmak için oldukça kâfi.. Tanpınar'ın ağır kalemi, eski lugata aşinalığı olmayanları bir miktar zorlayabilir. Ama kitap ilerledikçe içine düşeceğinizden eminim.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,9bin okunma
125 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Okurken; Şairlerle omuz omuza bir düş meydanında Gözümden kentler geçiyor, Mısralar geçiyor.. Kelimelerin peşinden bakıyoruz ilkin, Sonra kalemler dörtnala koşuyor.. Harfleri belinden tutan,
Bir Yusuf Masalı
Bir Yusuf Masalıİsmet Özel · Şule Yayınları · 20122,148 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Schopenhauer'ın ana felsefe kuramları dışında bu kitabı okumak benim için hayal kırıklığı oldu. Yaşantısı ve çocukluk çağı psikolojik durumu göz önüne alındığında kadınlara duyduğu sonsuz eleştirel tavrı anlayabiliriz evet, fakat yine de bu onun yaptığı genellemeleri destekliyebilir hale getirmez. Aşkın, bir nesil meydana getirmekten başka hiçbir şekilde geçerliliği olmadığını defalarca dile getirmiş. İki insanın birbirini cazip buluşunun altında, entellektüel yahut ruhsal hiçbir neden olmaksızın, sadece bir birey ortaya koyma isteği olacak kadar aşkın sığ olduğunu savunmuş. Her fikir dayanaklı yahut dayanıksız ortaya atılır ve alıp benimsemek bizim melekelerimize, kabul etme yetimize kalmıştır. Bir çok görüşünü alıp, fikir inşaamda harç olarak kullandığım düşünürlerden olan Schopenhauer, bu sefer beni teğet geçti..
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Yapı Kredi Yayınları · 201913,4bin okunma
47 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.