" Düşük ücretli, pek değer
verilmeyen, geleceği, ufku olmayan, insanın bir iskemlede ömür çürüttüğü, her gün hemen hemen kısır bir uğraşın boşluğu içinde yeteneklerinin gerilemesine ve adım adım paslanmasına tanık olduğu, ama buna karşılık düşünmekten, istemekten ve eyleme geçmekten kurtarılmanın kelimelerle dile getirilmez sevincini bulduğu memurluk görevleri..
Vesayetçi bir yönetmelik... insanın faaliyetini bir duvar saatinin düzenli hareketi içine sokar ve onu eyleme geçmenin ve yaşamanın yorucu onurundan muaf tutar."
cehennemin varlığına inansam da cennet benim için yoktu
"neden öyle dedin?"
"anne babamın sözünden çıktığım için"
"öyle mi? ama herkes senin iyi olduğunu söylüyor"
insan hayatı karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu