Bu site (1000Kitap) ile daha yeni tanıştım.
Bu site ile tanışmanın bana, dolayısıyla da kitap okumama öyle çok katkısı oldu ki, anlatması uzun sürer.
Fakat bir cümle ile özetlemek gerekirse, ömrüm boyunca okuduğum kitapları siteye eklerken, onları yeniden elden geçirmiş, eksiğini gediğini görmüş, kaybolanları, okumayı atladıklarımı fark etmiş oldum.
Ve tabi yeni kitap okurken artık bir sınava hazırlanır gibi daha bir dikkatli okumak zorunda kalıyor, notlar alıyorum vb.
Üzüldüğüm konu ise, bu sitenin Tivitter, Facebook ve benzerlerine göre daha temiz, daha nezih bir ortam olmasını beklerken ne yazık ki, burada da her şeyin güllük gülistanlık olmadığını fark ettim.
Bunu nereden anlıyorum? Zira bu siteye üye kadınların çoğunluğu profil fotoğraflarında ya yüzlerini tamamen gizliyor kendi fotoğraflarını koymuyor, "evli" notu düşüyor, veya cinsiyetlerini hiç belirtmiyorlar.
Bir erkek olarak ben de yüzümü, kendimi sergilemeyi sevmem, gereksiz görürüm ama profillerini düzenlerken kadınların daha derin ve daha başka kaygılarının olduğu yorumları, değerlendirmeleri, alıntılarından da rahatlıkla anlaşılabiliyor.
Sadece kitap okuyanların bulunduğu bir kulüpte bile kadınlarımız bir şekilde kendilerini rahat hissetmiyorlar, tacize uğrayabiliyorlarsa “nüfusunun %85’i ömründe hiç kitapla, edebiyatla, şiirle, sanatla ilgisiz insanlardan oluşan ülkemde kadınları, dolayısıyla da bizleri ve tabi ülkemizi nasıl bir gelecek bekliyor, hangi bilinmez, karanlık vadilere doğru sürükleniyoruz?” diye düşünüyor, şu bayram gününde bile derin kaygılara düşüyorum.