Hasan Ali Yücel klasikler dizisi
1. Gurur ve Önyargı (Jane Austen)
2. Geceye Övgüler (Novalis)
3. Mutlu Prens (Oscar Wilde)
4. Seçme Masallar (Hans Christian Andersen)
5. Kerem İle Aslı (İsa Öztürk)
6. Yürek Burgusu (Henry James)
7. Duino Ağıtları (R.M.Rilke)
8. Modeste Mignon (Honore de Balzac)
9. Kanlı Düğün (F.G.Lorca)
10. Hüsnü Aşk (Şeyh Galip)
11. Yarat Ey Sanatcı
Ölü Yıkayıcılar
ölümün bir insanda doğruladığı
iyi ki geldiniz burada bulundunuz
her şey öyle uzun, biz soğukuz ve
öyle solgunuz...
perdeleri kaldırdık. ölüm
islaktı dünyada. denizsiz bir salı günüydü.
Modern klasikler dizisi
1. Sineklerin Tanrısı (William Golding)✔
2. Bilinmeyen Adanın Öyküsü (José
Saramago)
3. Otomatik Portakal (Anthony Burgess)
4. Casus (Joseph Conrad)
5. Korku Vadisi (Arthur Conan Doyle) ✔
6. Vahşetin Çağrısı (Jack London)
7. Aforizmalar (Franz Kafka)
8. Kopyalanmış Adam (José Saramago)
9. Dört Oyun (Bernard Shaw)
10. Beyaz Diş (Jack London)
11.
Hasan Ali Yücel klasikleri
1. Gurur ve Önyargı (Jane Austen) ✔
2. Geceye Övgüler (Novalis)
3. Mutlu Prens (Oscar Wilde)
4. Seçme Masallar (Hans Christian Andersen)
5. Kerem İle Aslı (İsa Öztürk)
6. Yürek Burgusu (Henry James)
7. Duino Ağıtları (R.M.Rilke)
8. Modeste Mignon (Honore de Balzac)
9. Kanlı Düğün (F.G.Lorca)
10. Hüsnü Aşk (Şeyh Galip)
11. Yarat Ey Sanatcı
“SEVGİLİ SANAT” ÜZERİNE BAZI AKIL YÜRÜTMELER-Arif Mutlu Bengül
Yaşar Yıltan’ın son kitabı “Sevgili Sanat”* aklımıza gelebilecek her boyutta, sanat evreninde okuru gezdirirken, kendine has üslubuyla sanat dünyasının sorunsallarını gözler önüne sermektedir.
kendime not-5 (görmek)
***SPOILER İÇERİR****
Görmek
Vay be. Ne kitapmış ama. İlk 40 sayfasını zorlanarak okuduğum kitabın son 100 sayfasını adete kana kana su içercesine okudum. Acaba komiser böyle bir son bekliyor muydu? Doktor ve doktorun karısına yazık oldu. Her şey o ilk kör yüzünden oldu. Duygularım karmakarışık. Diğer yandan da karakterlerin 4 yıl içinde ne yapmış olduğunu öğrenmek açıkçası bana çok iyi geldi.
Ama kitap yine de sonuçlanmış değil, ne oldu şimdi? Aslında boş oy hastalığı diye bir şey yoktu herhalde, halk hiç kimseden memnun olmadığı için bu yolu seçmiş oldu. Yine de yüzde 83, az bir rakam değil. Şimdi sözde tüm failler bulunduğuna göre, başkente herkes geri döndü, zaten ilk polisleri gönderdiler başkente. Boş olan oylar eşit olarak muhtemelen dağıtıldı. Bir dahaki seçime kadar da bunun sözü bile edilmeyecektir.
Yani aslında hiçbir sorun yokken, bir sorun yaratıldı ve yaratılmış olan sorun şans eseri adi ilk körün mektubuyla sahte bir şekilde çözümlendi. O mektup olmasaydı, devlet başını yakacağı kişileri icat eder, sahte bir şekilde bunlar yaptı der ve yine olayı çözüme kavuştururdu.
Yine her şey en başa döndü. Yine seçim yapılsa belki yine boş oy fazla çıkacak. Körlük kitabındaki gibi çözüme kavuşmuş hiçbir şey yok.
İleride bir daha okuyacağımı sanmam ama okusaydım mutlaka kitapta başka şeyler de göreceğime eminim.