Canterburyli Anselme (1033-1109), aklın; vahyin nesnelerini anlayıp yorumlayabileceğini ve Tanrının varlığını kavranabilir hale getireceğini göstermek istedi. Büyük Albert (1193-1280) Tanrının eseri olan doğanın akla uygun olduğunu savundu (Natura est ratio). Aquinaslı Thomas (1228-1274) imanla aklın sentezini gerçekleştirdi. Duns Scotus (1265-1308) ise tersine aklın kendi başına ilahi gücü ve teslisi (trinite) anlamasını önleyen sınırları üzerinde durdu.