Canterburyli Anselme (1033-1109), aklın; vahyin nesnelerini anlayıp yorumlayabileceğini ve Tanrının varlığını kavranabilir hale getireceğini göstermek istedi. Büyük Albert (1193-1280) Tanrının eseri olan doğanın akla uygun olduğunu savundu (Natura est ratio). Aquinaslı Thomas (1228-1274) imanla aklın sentezini gerçekleştirdi. Duns Scotus (1265-1308) ise tersine aklın kendi başına ilahi gücü ve teslisi (trinite) anlamasını önleyen sınırları üzerinde durdu.
Sayfa 136 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Hak Dostları*111 Ahmed Kuddusi Hz
Ahmed Kuddûsî Efendi ve Tasavvuf Hz. Mevlâna‘dan etkilendiğini söyleyen Ahmed Kuddûsî Efendi, Nakşibendiyye’yi bırakarak daha kolay ve daha hoşgörülü kabul ettiği Kādiriyye tarikatına geçmiş, görüşlerini, duygularını ve coşkularını bu çerçevede daha rahat ifade etme imkânı bulmuştur. “Hem Halvetî hem Celvetî hem Kādirî hem Nakşîyem” diyen Kuddûsî böylece bütün tarikatlara yakın olduğunu belirtmektedir. Kuddûsî müridlerine yüz istiğfar, on salavat, olabildiği kadar çok miktarda kelime-i tevhidi zikir olarak verir, bu görevi yapan herkesi de müridi olarak görürdü. Bor, Niğde, Kayseri ve Aksaray’da müridleri vardı. Hciri 1265 (m. 1849) senesi Cemâzil-âhır ayında Bor’da vefât etti. Vasıyyeti üzerine Eski Mezarlık’a defnedildi.
Reklam
Parlamento
1265 yılında, İngiltere'de ilk defa, büyük feodal beylerin yanı sıra şövalyelerin ve zengin şehirlilerin de hazır bulunduğu bir meclis toplandı. Bu meclis Fransızca konuşmak anlamına gelen parler fiilinden türeyen Parlamento adıyla anıldı.
Sayfa 123 - Yordam KitapKitabı okudu
253 öğeden 331 ile 253 arasındakiler gösteriliyor.