Sadece seçimlerde akıllarına geldiğimiz şuan gibi!!!
Kürtleri ve Kürdistan’da yaşayan diğer azınlıkları ekonomik ve kültürel yönden daima geri bırakarak, onları sadece savaşlarda kendi saflarında kullanmak politikası bu halkın gelişip, bu geri yapıdan kurtulmasına imkân vermemiştir.
Ağustosun ilk günlerinde, ikiyüzyirmi aşiret reisinin katıldığı toplantıya başkanlık eden Şeyh Ubeydullah; bağımsız bir Kürdistan'ın gerçekleşmesi için son olanaklarına kadar çarpışacaklarını, kanlarını emen bu iki devletin boyunduruğundan kurtulacaklarını anlatan sözlerini bitirdikten sonra, uygulanması gereken savaş planı görüşmeye başlandı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Mutlaka kazanacağız mutlaka
Ancak, onların en doğal haklan olan bağımsızlıklarını kazanmak ve asırlardır başkalarının gaspettiği haklarına sahip olmak, sadece üzerinde yaşadıkları ve asırlar boyunca kanlarını akıttıkları, hiç olmazsa bir kısmının zenginliklerinden artık kendilerinin yararlanmaları azmi ile yaşamaktadır. Ve bunu mutlaka gerçekleştireceklerdir.
Serhildan
Kürtler ise, kendilerine savaşta feda edilecek kurban, barışta da sadece gelir kaynağı gözü ile bakan ve yıllardır uygulayan bu İki sömürgeci devletin boyun duruğundan kurtulmak, bağımsızlıklarını kazanmak fırsatta harekete geçiyorlardı.
Bismil:/
Kürt aşiretleri arasındaki kanlı çarpışmalar Kürtleri kökten zayıflatması bakımından İran ve Osmanlı devletine yarıyordu.
Kürtler ve Kurdistan
Kürtler hakkında incelemelerde bulunan Rus bi lim adamlarından Karcof, yalnız Kürdistan’da gördüğü o acaip yönetim biçiminden bahsederek şöyle demektedir: «Göçebe olmayan Kürtler, dağ eteklerinde yaşıyorlar. Hayvancılık ve çiftçilik ile geçiniyorlar. OsmanlI yönetimine boyun eğerek onların kendileri ne reva gördükleri zorunlu askerlik ve çeşitli işkencelere katlanıyorlar. Onlara oranla bağımsızlıklarına daha çok sahip olan Kürtler de bunlara tebaa ismini veriyorlar, bu biçimde olan tebaanın Kürdistan topraklan üzerinde önemli rol oynadıklanna tanık olunmuyor.»