Bugün bitirebildiğim güzel kitap. Hazmede hazmede okumaya çalıştım. Öncelikle herkesin-diktatörler ve böyle bir hevesi olanlar hariç- okumasını tavsiye ediyorum.
İnsanın insana yapabileceklerini çok güzel bir şekilde yazmıştır. Yapımız gereği beklediğimiz mutlu son gerçekleşmese de güzel bitmiştir denilebilir. Diktatoryal bir düzenin kurulması ve ayakta kalması için gerekli olan bilgileri sunuyor. Ayrıca sözcük ve kitapların değerini anlatması açısından da güzel. İnsanların nasıl da umursamaz bir hale getirileceği hakkında müthiş tespitler var. Bu nedenle diktatörlerin okumaması gerektiği söyledim. :)
Kitabın en sevdiğim yanı teorik bir çok bilgiyi öyküleştirerek vermesi. Normalde bir çok insan araştırma, lisans, ders ya da özel ilgisi olmadan düz teorik bilgileri direkt okumaz/okuyamaz. En azından şahsen böyleyim. İşte bu kitap bir çok bilgiyi de öykü aracılığıyla güzel bir şekilde vermekte.
Ayrıca kitap içinde uzunca bir kitap da var. Özellikle bu kitapta alıntı yapılabilecek çok güzel cümleler var. Artık 1000Kitap'ta alıntılar bölümü eklenince bunları da paylaşmaya çalışacağım. Sırada George Orwell'in diğer kitabı Hayvan Çiftliği var.
Herkese iyi okumalar.
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,5bin okunma
Orwell'in muthis kaleminden, beynin neler yapabileceginin hikayesi... Distopyanin onemli kitaplarindan biri. Turu sevenler mutlaka "Biz" ve "Cesur Yeni Dunya"yi da okumali...
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,5bin okunma
Gelecekle nasıl iletişim kurulabilirdi ki? Doğası gereği olanaksızdı. Gelecek ya şimdiye benzeyecekti, ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı, ki o zaman da içinde bulunduğu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı.
Ses hiç kesilmeden sürüyordu.
Winston bir an kendine geldi ve ötekilerle birlikte bağırıdığını, topuklarını var gücüyle iskemlenin basamağına vurduğunu fark etti. İki Dakika Nefret'in en korkunç yanı, insanın katılmak zorunda olması değil, katılmaktan kendini alamamasıydı. Otuz saniye sonra en küçük bir zorlamaya gerek kalmıyordu. Tüm topluluk, elektrik akımına kapılmışçasına, ürkünç bir kin ve nefretle azgınlaşıyor, öldürme, işkence yapma, yüzleri bir balyozla yamyassı etme isteğine kapılıyor, insanlar ellerinde olmadan yüzleri kaskatı kesilerek çılgınlar gibi bağırıp çağırıyorlardı. Ama yine de, duyulan öfke, bir pürmüzün alevi gibi bir nesneden öbürüne yöneltilebilen, soyut,kimseyi hedef almayan bir duyguydu.