Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ᴀsᴇɴᴀᴛ

AMELLERİN RUHU NİYET Niyet; azim, kesin irade, kalbin bir işi yakînen bilmesi ve o işe karar vermesi gibi manalara gelir. Hakikat yolu kalp ile başlar. Kararın merkezi kalptir ve kalp kesin kararını niyetle tahkik eder. Niyet işin başlangıcıdır. Amellerden daha hayırlı olan niyet, ihlasın aslıdır. İhlas ise bütün hayırların anahtarıdır. Cenab-ı Hak, kulun her işinde kalbine ve niyetine bakar. Niyeti güzel, ihlaslı olan güzel sona varır. Niyeti kötü olan yoldan saparak hüsrana uğrar. Gavs-ı Sânî kuddise sırruhu hazretleri niyet konusu üzerinde çok durur, hemen her sohbetinde niyetin önemini vurgulardı. Devamlı şu hatırlatmayı yapardı: "Niyetlerinizi Allah Teâlâ için güzel yapın, her işiniz güzel olur. Kulun güzel niyetini Allah azze ve celle bilsin yeter."
Reklam
ᴀsᴇɴᴀᴛ

ᴀsᴇɴᴀᴛ

, bir kitabı okumaya başladı
Serhend Dergisi - Sayı 01 (Ocak 2024)
Serhend Dergisi - Sayı 01 (Ocak 2024)Selim Uğur
9.8/10 · 62 okunma
Bilgi, yaşlı mürşidin nefesini bereketinden, Dervişlerin ölü vücuduna gelen bir ruhtur! Dervişin hayatı, pirin nefesinin feyzindendir. Çünkü, nefesin canı vardır, derler!"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan, nefis olgunluğuna iki şekilde sa­hipti: o ikiden nefsin keyfiyyeti olgunluk neşesine götürüyor! Birincisi: görünen varlığıdır, onun başlangıcı, babasının emeğidir! İkincisi : manevi varlığıdır! Onun başlangıcı da görmesi­ni bilen mürşidin yol göstermesidir! Mademki tamamlama payesi ikincisindedir, mürşidin ba­baya öncelik kazanması, bu cümleden açıkça anlaşılır! Bunu bil!
İnsanın hamurunda, aklın feyzı bulunur. Hepsinin tam toplamı, Tanrı'lıktan aşağıdadır : Lakin görünmeyen fazilet ve hüner, çalışmadan, gayret etmeden, kuvveden fiile çıkmanın meydanına gelmiyor. Kişi, akıl ve hisleri, her hüneri kazanmak için bir fırsat ve bir iş öğrenmeye ganimet bilmezse; azası gevşeyince pişmanlık fayda etmez! Elinde alet olmayan ustanın elinden hiçbir iş gelmez!"
Reklam
"Ey Rind, yalancıları alkışla­ maktan vaz geç! Çok çalışkan ol ki, sanat, bunu öğrenmekten iyi, ilimden daha şereflidir. Hatı­rında olsun, yaşadığın sürece itibarını artırır, öldükten sonra da onun iyiliği, hatırlanmanı sağlar! Bil ki, bu gün neye heves edersen yarın unutursun! Hatırlayınca özlem çekersin! Has­ ret ahı ile içini yersin!
Şeriatde, yalan söz söylenmez! Yalan, meşrû değildir, makul de değildir! Şiirin bu payesi yeter ki, onun kisvesine bürünen bu çeşit yalan bile herkesçe makbuldür!"
"Ey Zahid, Biz, O'na şiir öğretmedik'2) ayetinin manasından anlaşılan, şiir peygamberden başkasına Tanrı'nın öğrettiği şeydir! Ona ihanet ise yanlıştır! "Şüphesiz, şiir­ de hikmet vardır"2)'ın manası öyle görünüyor ki, nazım, Muhammed Mustafa'nın razı olduğu bir davranıştır. O halde nazmı kötülemek utanma eksikliğidir. Şunu bil ki, şiirin faydalı yala­nı, zararlı doğrucu nesirden daha iyidir. Doğru­su, şöylece söylemezsen eğer yalandır :
Yalanı başkasına ileten, yalancının yerini tutar. Akıl onun varlığını hiçe sayar! Sözün baştnı yalana bağlamanın sebebi ne?
Reklam
Söze, mazmun perdesi yapmayasın! Sırlı söz arayanların gönlünü kırmayasın! Mananın aslı, sözü süslemek değildir! Herkesin anladığı "söz"dür. Kabiliyetli kişilerin öğüdünü dinle : İnsanlara, akıllarının derecesine göre konuş!"
Bundan maksadın bana, olgunluğunu göstermekse, Üstadlarının hepsine "Rahmet" olsun!
Gönlümün sıkıntısını bilensin! Bütün müşkilimi hallet!
Erdem ve olgunluk bahçesinden bir güldü. Ululuk ve makam madeninden süslü bir cevherdi. Aydın zihninin cilasıyla parlaktı. Hasılı davranış hoşluğu ile terbiye güzelliğinin aynasıydı.
Vuslat yolunda ona uyan, Allaha yakınlık ve O'ndan kabul görmeyi dileyen; kabul ma­ kamının başında oturan bu kimsenin ilahi : cez­beye kapılmış dervişleri vardı. Her iki dünya­ ya bayrak açmış ve her bilimden nasibini al­mıştı.
60 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.