İnsanların tümü rastgele kişiler ve rastgele olmayan kişiler olarak ikiye ayrılır. Rastgele insanlar kurallara kararlıca boyun eğerek hayatlarını sürdürürler. Bunlar mazbut, dürüst, sessiz kişilerdir kontrol altında yaşarlar ve bundan hoşlanırlar. İkinci kategoriye giren insanlar farklı yüklenimlerine göre yasa bozucuların tümü, yıkıcılar ve yıkıcılığa meyilli olanlar. Genellikle bir biçimde daha iyi gelecek kurulsun diye bugünün yıkılmasını isterler. Böyle olsa bile tasaya gerek yok : Kitleler bu yıkıcılığı seyrek kabul ederler, onları cezalandırır veya asarlar böyle yaparak da mazbutluklarının gereğini yerine getirirler. Ama aynı kitleler gelecek kuşakta bu suçlulara anıtlar dikerler ve onlara tapınırlar.
-İlk kategori sürekli bugünün adamıdır. İlki dünyayı esirger ve nüfusunu arttırır. İkincisi dünyayı yerinden oynatır ve hedefine ulaşır.
Kitap Japonya’dan Amerika’ya göç eden insanları anlatıyor. Kabul görmek için kendi geleneklerinden,dillerinden, en sevdiklerinden hatta dinlerinden vazgeçseler bile ötekileştirilmekten kurtulamıyorlar. Kitapta en etkilendiğim yer bir benliğin olmamasıydı.’’İyi ya da kötü insan değildi önemli olan bize benziyor mu benzemiyor mu?’’ benzemiyorsa kötü olan odur düşüncesiydi.