Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Busenur Semiz
Busenur Semiz
@1kitaapseverr
Bursa
106 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Selamünaleyküm
Bu aralar kendimi bu tarz kitapları okumaya adadım. Çok severek aldım ve çok severek okuyup bitirdim. Okurken adeta içim ısındı diyebilirim. İyi ki okumuşum, bu tarz kitapseverlere bir öneri olsun, pişman olmazsınız
Kitabı Aişe anneminiz dilinden okuyoruz. Tanıdıkça daha çok seviyoruz, kitabı bitirene kadar tebessüm yüzümden eksik olmadı. Çok naif, kibirsiz, muhteşem bir insan.
Okudukça sorguladım, düşündüm;
Bir defasında akrabalarımdan biri, beni iftara götürmüştü binbir rica mihnetle de, sofrayı görünce titreyerek ağlamaya başlamıştım, zira sofrada hurma ve suyun yanı sıra kurutulmuş et de vardı... “ Niçin ağlarsın annemiz?” diye sorduklarındaysa.. “ Resulullah bana söylemişti: Benden sonra kıyamete yakın, mü’minlerin sofraları şölen sofralarına dönecek, şimdi geniş sofralarınız bana bunu hatırlattı” demiştim..
Şimdi düşünüyorum Aişe annemiz veyahut Peygamberimiz bizim sofralarımızı görse, burun kıvırdığımız o yemekleri görse, çöpe atılan oekmekleri, bize neler söylerdi?
Kadın haklarına sahip çıkan ilk romanlardan biri olarak kabul edilen Jane Eyre bir kadının güçlü duruşunu zorluklara karşı mücadelesini anlatıyor.Bir erkeğe boyun eğmemeyi,kendi kararlarını kendisi verebilmeyi,baskıcı toplumda dimdik ayakta kalmayı görüyoruz Jane Eyre de.
Jane Eyre 8 yaşında bir kız çocuğu annesini ve babasını kaybetmiş.Dayısının vasiyetiyle ona yengesi bakmaktadır.Yengesi Jane’e pek istekli bakmaz ona sürekli kötülük yapar.Bir zaman sonra onu yatılı okula gönderir.Jane yatılı okulda 8 yıl öğrenci 2 yıl da öğretmen olarak kalır.Dikiş dikmeyi,Fransızcayı ve daha bir çok şeyi burada öğrenir.Fakat artık bu okuldan dışarı çıkmak istemektedir ve kendisine mürebbiye olarak iş bulur.Adela’nın mürebbiyesi olarak gittiği Thornfild de bir sürü olaylar yaşar.Bu olayların sizi çok şaşırtacağına,kimsesiz Jane’nin hayatına tanık olmayı çok seveceğinize eminim.
Bu kitabı elime aldığımdan beri içimde çok farklı bir huzur var.Sanırım bu huzur yazarın en son okuduğum Masumiyet Müzesi adlı kitabından çok etkilendiğimden,uzun süre etkisinden çıkamadığımdan kaynaklı ve yine uzun süre etkisinden çıkamayacağım bir eserini okudum o kadar güzeldi kii..
Orhan Pamuk bu eserini 2016 yılında yayımlamıştır.Kara Kitabı yazdıktan sonra “Kara Kitap’tan yoruldum,kısa bir roman yazayım dedim. Mümkün müdür kısa roman yazmak o da bende olmayan bir hüner bir deneyim” diyerek eserini oluşturmaya başlamıştır.
Orhan Pamuk bu kitabında ağırlıklı olarak aşk ve baba-oğul ilişkisini konu edinmiş.Asıl kahraman olan Cem 16-17 yaşlarında bir çocuktur.Bir gün Annesi Cem’e artık babasının gelmeyeceğini söyler.Çok sefer ortalardan kaybolan babası bu sefer başka bir kadına gönlünü kaptırmıştır.Babasının gidişinin üzerine Cem ve Annesi maddi sıkıntılar çeker.Cem hayallerini gerçekleştirebilmek için bir kitabevinde çalışmaya başlar.Fakat daha sonra öneriler üzerine kuyuculuk yapmaya başlar.Öngören’de ustası Mahmut ile birlikte su çıkarmak için kuyu kazarlar.Oradan su çıkarabilirlerse Hayri Bey onlara bir sürü hediyeler alacak para verecektir. Fakat bu iş oldukça zahmet ve zaman isteyen bir iştir.Geçirilen zamanlar Mahmut Usta ve Cem’i yakınlaştırır.Mahmut Usta her gece Cem’e hikayeler anlatır.Artık Cem Mahmut Ustayı babasının yerine koyar...Öngören’de birlikte kasabaya indikleri bir gün Cem tesadüf eseri kapıya çıkmış olan kırmızı saçlı kadını görür ve günlerce o kadın aklından çıkmaz her fırsatta onu düşünür onu tekrar görebilmenin hayalini kurar.
Okur Takip Önerileri
Jack Landon bu eserini 33 yaşında Güney Pasifikte bir deniz yolculuğuna çıktığı sırada kaleme almış.Kitaptaki karakter Ruth Morse Jack Landon’un ilk aşkı Mabel Applegarth’mış ben buna çok şaşırdım çünkü belki bir çoğunuzun aksine ben okurken Ruth’a sinir oldum Martin onun uğruna bir çok şeyi değiştirmesine rağmen Ruth’un bunları görmezden gelmesi Neyse biraz da kitabın konusundan bahsedecek olursam;
Martin Eden Arthur isimli genci sokak serserilerinin elinden kurtarmasıyla Arthur’un evine yemeğe gider ve hayatı değişir Arthur’un kardeşi olan Ruth’a aşık olur ancak aralarında çok fazla seviye farkı vardır.Ruth üniversite’de okuyan eğitimli bir kızdır fakat Martin eğitim hayatını yarıda bırakmış bir denizcidir.Martin Ruth’un uğruna hayatını değiştirmeye karar verir.Kendi kendine ee tabi biraz da Ruth’un yardımıyla kendini geliştirmeye başlar.Kısa bir sürede de başarılı olur ve yazarlık yapmaya başlar.Bir sürü zorluklardan geçer.Yazı yazma sürecinde bir sürü editör tarafından sayısızca reddedilir ama asla yılmaz ve yazar olmayı başarır.Yazar olmayı başarır fakat Ruth’un kalbine girmeyi pek fazla başaramaz.
•Adından da anlaşılacağı gibi kitap bir idam mahkumunun son 6 haftada yaşadıklarını anlatmış.Bir nevi günlük de diyebiliriz aslında.
•Kitap başlangıçta 40 sayfalık bir önsöz ile başlıyor yaşananları anlamanız için önsözü okumanız gerekiyor diye düşünüyorum.
•Birisinin canı yanarken üstelik giyotinle kafası kesilirken diğer mahkumların merak ve heyecanla ön sıralarda yer kapma isteği gerçekten sinir bozucuydu.Kendisi burayı şöyle özetlemiş aslında “Bugün benim için gelenlerin birçoğu bir gün buraya kendisi için gelecek.“
•Beni en çok etkileyen yere gelecek olursak küçük kızı Marie ile konuşması beni çok duygulandırdı.Ah küçük Marie!
