"Umutluyum evet. Zira bir yürek sizin için açıldığında, bir kulak sizi dinlediğinde, bir bakış size karşılık verdiğinde... Tek bir gün, kötü günleri silip atar."
"Bütün mesele ölçülü olmakla ilgili. Ölçüsüz saygı yalakalık olur. Ölçüsüz ihtiyat korkaklık olur. Ölçüsüz cesaret gaddarlık olur. Ölçüsüz dürüstlük kabalık olur."
Türk beğleri dalkavukluğun ne olduğunu bilmedikleri, devşirmeler ise bunda pek usta oldukları için 2.Murat çağından sonra memleketin yüksek mevkilerine devşirmeler gelmeye başlamış ve milli ahlâkın bozulmasına sebep olmuşlardır.
Bu dağlarda küçük bir çiçek bile görsem, bilirdim özgürlük için yürüyenler geçmiştir yanından; ya birkaç damla kanı akmıştır oraya ya teri dökülmüş ya da otururken, çiçeğin filizlendiği toprağa elleriyle şöyle bir dokunmuşlardır. Bazen şekilli bir ağaç parçası, renkli bir çakıl taşı bulur, onu günlerce cebimde saklardım. Bazen unutmamayım diye tütün tabakasında saklardım taşı. Herhangi bir mezarın yanından geçerken, o taşı usulca toprağa bırakırdım.
geldim ya nasıl geldim
bir elimde tarih atlası
bir elimde güneş humması
soğutulmaya zorlanmış bir çöl kızgınlığından
bir kum fırtınasının soylu kumcuklarından geldim
yorgundum susamıştım dilim kuruydu ama
gördüğüm serap mıydı gerçek miydi
bilirim ben
çölün tam ortasında sonsuz bir ışıltıydı
yedi bin rengi yansıtan renksiz bir kuyuydu
duruydu aydınlıktı yaz gökleri gibiydi suyu
uzanıp avuçlasam benimdi
öyle yakın öyle kolay öyle dokunsam.
Yolun düşerse kıyıya bir gün
ve maviliklerini denizin seyre dalarsan
dalgalara göğüs germiş olanları hatırla
selamla yüreğin sevgi dolu çünkü onlar
fırtınayla çarpıştılar eşit olmayan bu savaşta
derinliklerinde enginin yitip gitmeden
sana liman gösterdiler uzaktan
(Baranje)