“Bilgeliğe yaklaşmak için haksızlığa iyilikle karşılık vermeliyiz, değil mi?”
“Ne?! O zaman iyiliğe neyle karşılık vereceksiniz?! Haksızlığın bedelini mahkemede ödetmeniz gerekir.”
MURAT MENTEŞ: Sherlock'u yazarken Joseph Bell'i model aldığınız doğru mu ?
ARTHUR CONAN DOYLE: Doğru. Okuduğum üniversitede profesördü Joseph Bell. Hastasına şöyle bir bakardı. Ve hasta hiçbir şey söylemeden teşhis koyardı. Hatta sık sık hastanın mesleğini, meşrebini, memleketini ve diğer yönlerini tamamen gözlem gücüyle kestirirdi. Kendi kendime şöyle dedim: "Bell dedektif olsaydı, davaları akla uygun bir şekilde çözerdi." Böylece yeni bir dedektif tipi buldum.
+Aşka inanmaz mısınız?
-İnanırım elbet, lakin çoğu kimse aşkta dükkancı zihniyetiyle hareket ediyor. Birinin üstüne bir aşk etiketi yapıştırıyor, üç gün sonra aynı etiketi koparıp başkasına yapıştırıyor.
Hayat bir muamma, değil mi efendim ? Tüm bu hisler, düşünceler, sözler, davranışlar, tecrübeler ve anılar...
Belki de?.. karanlık bir odadaki karanlık kediyi yakalamak zordur.hele birde kedi yoksa.
“ Evet bir valide veledini tehlikeden kurtarmak için hiçbir ücret istemeden ruhunu feda etmesi ve hakiki bir ihlas ile vazife-i fıtriyesi itibarıyla kendini evladına kurban etmesi gösteriyor ki hanımlarda gayet yüksek bir kahramanlık var. Bu kahramanlığın İnkişâf-ı ile hem hayatı dünyeviyesini, hem hayat-ı ebediyesini onunla kurtarabilir.”