Bir insan nasıl olur da ülkesinin, milletinin zor durumda kalmasından medet umarak, kendi çıkarları adına sevinebilir? - Hüseyin Öztürk 22.12.2021
00:22
Kin ve unutmamak arasında dağlar kadar fark vardır. Ne yazık ki bunu anlayamıyoruz. Her unutmadıklarımızla yargılanıp eleştiriye maruz kalıyoruz. Kin intikam almaktır. Unutmamak ise inancı olan kişinin Allah'a havale etmesidir.
Reklam
"Yara... "
... Korkunun ecele faydası yoksa İnsan neden korkar bu kadar Yara bu, elbet kanar! Bazen içini bazen derini yakar... 11.03.2024 / 22.30 B.Giz'em
'20.10.22
İnsan neden suçlu hisseder kendini? Gerçekten suçlu olup, suçunu kabullenmemeye çalışınca mı, Yoksa; Yoksa hiçbir suçu olmadığı halde Acıyı sırtına yükleyip Gittiği her yere götürüp Ona, Acıya iyi bakmadığını düşünecek kadar sahiplenince mi?
yalnızlığımın çılgın çığlıkları özlemlerimin derin izleri kalbimin hoş sarhoşluğu, nahoş sancısı hangi eylül durdurur seni hangi su söndürür hâr ateşini hangi ses, hangi nefes söylenen bir ninni tadında uyutur seni... biferay 05.10.22 / 16:35
Kalbin işi
Kur’an’da ve hadislerde kalbin mahiyeti ve tarifi üzerinde değil işlevleri ve nitelikleri üzerinde durulmuştur. Kur’an ve hadiste geçen kalp kelimesi insanın anlama, kavrama, düşünme ve eşyanın hakikatini bilme yönünü, başka bir ifadeyle insanı insan yapan ve diğer canlılardan ayıran temel niteliğini dile getirir. İnsanın idrak eden, bilen ve kavrayan tarafı olduğu için kalp ilâhî hitaba muhataptır, yükümlü ve sorumludur. Dinî ve insanî hayatın merkezinin kalp olduğu Kur’an ve hadislerde açıkça ifade edilmiştir. “Onların kalpleri var. Fakat onunla gerçeği anlamazlar” (A‘râf 7/179), “Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki orada olanları akledecek kalpleri, işitecek kulakları olsun. Ne var ki yalnız gözler kör olmaz, göğüslerde olan kalpler de körelir” (Hac 22/46), “Kalbi olanlar için bunda öğüt vardır” (Kâf 50/37) mealindeki âyetler kalbin idrak, ilim, marifet ve düşünme aracı olduğunu ortaya koymaktadır.
Reklam
1.000 öğeden 711 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.