Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kütüphane bekçisi

Kütüphane bekçisi
@61Ray61
İnceleme yapmak hoştur, yapmanızı samimiyetle tavsiye ederim.
Bugün belki de bu zamana kadar abimle en uzun süre konuştuğum gün, bana dertlerini anlatması, "artık senin de farkına varman gereken zorluklar var"'ı imâ edercesine bir konuşmaydı. Belki de büyüdüğü anlatmaya çalışıyordu. Belki zamana bağlı olarak gelisen farkında olmadan yapılan bir eylemdi. Farklı duygular hissettim, ilk önce bunları benim fark edemeyişime üzüldüm, sonra bana bunları anlatarak bana güvenmesine sevindim. Daha sonra yaş ile beraberinde daha nice zorluklar beni bekliyor diye korktum. Şimdi ise beynim zonkluyor duygu döngüleri arasında... Bunun tek bana olduğunu düşünmüyorum, bu aslında farkında varamadığımız bir ortak noktamız. Size söylemek istediğim ama derlemekte müthiş zorladığım mânâlar var ama söyleyemiyorum.
Reklam
Kendimde, yapamadıklarıma çekindiklerime karşı hep bir endişe hali hep bir bahane, ama şu şekilde düşünerek hata yaptığımı daha iyi fark ettim: Bahane üretirken, cesaretli davrandığım durumdaki gücümün, sabrımın, koşulların şu an cesaretli davranmadığım hâldeki gibi olacağını varsayıyorum, hiç Allah'ın yardımını, hatta fedakârlığı hesaba katmıyormuşum. Akıllanmam dileğiyle
"Eskiden gittiği yere renk katan insanlar vardı, şimdi herkes gittiği yerin rengini alıyor." Gökhan ÖZCAN

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Düşünmekle o kadar vakit kaybettim ki, artık "hareket insanı", "dava adamı", "eleştiren değil fayda sağlayan ol!" gibi tabirleri duydukça yüzümün kızarmasını geçtim, herhangi bir sosyal platformda gördüğümde bile arkama bile bakmadan uygulamadan çıkıyorum. Hoş kimi kandırıyorsam?
"Hayatın genişliği,uzunluğundan daha önemlidir." İbn-i Sina
Reklam
"Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz." FATİH SULTAN MEHMET
Güney Afrika’nın Cape Town şehrindeki bir hastahanede devamlı olarak gizemli ölümler oluyordu. Hemşireler haftalardır üst üste her cuma günü 311 numaralı yoğun bakım odasına yatırılan hastaları ölü bulmaktaydılar. Bu sırlı ölümlere uzun süre açıklama getirilemedi. Herkes meselenin çözülmesi için seferber oldu:Uzmanlar odanın havasını bakteriyolojik olarak kontrol ettiler. Güney Afrikanın önde gelen bilim adamları ölenlerin aileleriyle üç hafta boyunca görüşmeler yaptılar. Hatta işin içine polis de girdi ve akla gelen her ihtimal tek tek değerlendirildi,ancak onların araştırmaları da sonuçsuz kaldı. Ve tabii bu arada 311 numaralı odadaki hastalar sebepsiz ölmeye devam ediyordu. Son çare olarak hastaların kaldığı 311 numaralı yoğun bakım odası sürekli gözetim altına alındı ve sonunda odadaki ölümlerin nedeni ortaya çıktı. Sonuç çok trajikomikti;cuma sabahı saat 6’da odaları temizleyen temizlikçi kadının hastanın bağlı bulunduğu solunum cihazının fişini çekerek , kendi elektrik süpürgesinin fişini taktığı ve işini bitirdikten sonra solunum cihazının fişini tekrar yerine takıp gittiği görüldü…
Sen duyduklarına inanıyorsun.Söylenmeyene inan,çünkü insanın sessizliği,sözlerinden daha yakındır gerçeğe... Halil Cibran