Savaşı unutup güllerin kokusuna bakmanın zamanı gelmedi mi?
Sayfa 464
Hiç umut kalmamışken, hala neyi bekliyorsunuz?
Sayfa 480
Hadi Bi Besmele çek, elini yüzünü yıka kendine gel.
Kendini güçsüz, hiçbir şey yapamayacak durumda hissetti.
Teselliyi boşlukta aradı, ama boşluk bir türlü görünmüyordu.
Yeniden ağlamaya başladı,
Hıçkırıklar vücudunu sarstı,
Göğsündeki ağrıyı şiddetlendirdi.
Sayfa 452
Kafamın almadıklarına söylemek istediğim şey...
Artık aramızda herhangi bir diyaloğun yararsız olacağını görüyorum.
Sözleriniz anlamsız.
Sadece davranışların bir değeri var.
Sayfa 428
O kadar diyorum : kabuk bağlasın artık o eski yaralar...
Eski yarayı yeniden açtıkça, içinin nefretle dolduğunu hissetti...
Sayfa 448
Allah kimseye yaşatmasın evlat acısını...
Bi yerlerde, çocuklarını kaybeden insanların, başkalarının acılarına üzülemediklerini okumuştu.
Sayfa 91
Hayretler içindeyim ama çok şükür sağlam Bi Sağlık Bakanmz var
Ya her şey tümüyle yanlış giderse?
Sayfa 437
Kalk Bi Besmele çek elini yüzünü yıka. Ne bu karamsarlık öyle?
Acıyı duymak istiyordu.
Elinde kalan,
Geçmiş hayatındaki mutlulukları tüm canlılıklarıyla hatırlamasını sağlayan tek şey,
ACIYDI...
Sayfa 92
Evlat....
Bir yerlerde,çocuklarını kaybeden insanların,başkalarının acılarına üzülemediklerini okumuştu....
Sayfa 91Kitabı okuyor
Kadınları anlamak ne mümkün...
Bi kadının düşüncesini okumak, ha?
Asla.
Orası hayatın en derin, en ulaşılmaz sırlarının saklandığı yer.
Sayfa 71
Felaket, hep yanında bir imkân vaadiyle gelir.
Sayfa 230 - Kırmızı Kedi yayıneviKitabı okudu
Zaaflarını gelince, adaletsizlik karşısında kolayca öfkelenmesinin dışında aklıma gelen bir zaafı yok, tabii eğer buna zaaf diyebilirseniz...
Sayfa 247
Seni çok iyi anlıyorum dostum...
HATIRALAR hala peşindeydi.
Unutmak için ne yaparsa yapsın, hâlâ gözlerinin önündeydi anılar.
Neden olduğunu da biliyordu.
Sahip olduğu tek şey, hatıralarıydı...
Sayfa 48
Yaşlı ninem başının ağrıyacağını hissettiğinde, bir dert çıktığını söylerdi.
Şimdiyse, başım çatlayacak gibi...
Sayfa 351