Kaçıncı okuyuşum bu kitabı hatırlamıyorum. Belki her okuduğumda farklı şeyler hissetmiş olabilirim. Ama bu sefer daha farklı şeyler hissettim.
Kitabı okudukça ya bitirmek istemedim ya da satırlarında kaybolmak istediğim için 96 sayfalık kitabı üç gün boyunca elimde tuttum.
Kapak tasarımını çok beğenmiştim kitabı ilk gördüğümde. Ve içeriği de huzur verici. Mis gibi eskiler kokuyor. Eskileri özlemek... 90'larda doğup büyudüyseniz bu kitapta çok şey bulursunuz.
Yazarın şiirsel dilini de ayrıca çok sevdim. Bazı cümleler de kendinizi buluyorsunuz. Daha önce çizdiğim cümlelere yeni cümleler ekledim. Ve iyi ki tekrar okumuşum. Belki ilerde tekrar yine okurum.
PKK halkın dini hassasiyetleri ile karşı karşıya gelen bir tutumu benimseseydi, hiç kuşkusuz, bu dini şahsiyetlerle ve halkın önemli bir kesimiyle de ilişki kuramazdı.
Çünkü hapishane insan olmanın doğasına karşıt bir mekân. Hapsedilmiş olmakla, bir parçası olduğunuz hayatın “olağan” akışından kopartılmış, özgürlüğü elinden alınmış oluyorsunuz.
Türk milliyetçiliğinin 20. yüzyılın ikinci yarısındaki tek lideri olan Alpaslan Türkeş'in 1960'larda geliştirerek ortaya attığı 9 Işık doktrini, Türk milliyetçiliğinin düşünsel plânda önemli bir politik atılımını temsil eder. Ancak, Türkeş'in ortaya attığı teorik çerçeve üzerinde Türk milliyetçisi aydınların yeterince durduğunu söylemek mümkün değildir. Bundan dolayı 9 Işık doktrini, 1970'lerin sonunda bir durgunluğu yaşamaya başlamıştır. 1980 ve 90'lı yıllarda ise 9 Işık bir yandan Türk milliyetçileri için bir eylem programı olma niteliği taşır, öte yandan bir hayatı anlama biçimidir. Türk milliyetçisi hareketin bir çatışma süreci içine çekilmesi 9 Işık yaklaşımının teorik çerçevesi üzerinde yeterince çalışılmasını engelleyen ikinci bir nedendir. Özetle, 9 Işık bir eylem programı olarak yaşama geçmese dahi, siyasal Türk milliyetçiliğinin dirilişini temsil etmesi açısından önemli bir başarıdır.
70'lerde olsak bir sürü plak alırdım sana,
80'lerde açık hava sinemasına götürür,
izledikten sonra muhallebi Ismarlardım
90'larda mahallenin bütün güzel misketlerini
kazanır dökerdim avuçlarına, 21. yüzyılda nasıl
sevilir inan ki bilmiyorum,
içim isınmadı bu
yüzyıla,bağışla.