Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A2889

A2889
@A2889
24 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Yalnızlığı ne kadar geniş bir alana yayarsan yay, ne kadar uzak bir zamana ertelersen ertele, acısı ve ağırlığı azalmıyor. Çünkü insan, yüreğini göğüskafesinde yapayalnız taşıyor.
Sayfa 31
Reklam
İnsan yaşama gücünü her zaman elde ettiklerinde bulmaz. Bir düşü büyüten onun uzaklığı değil midir biraz da?
Sayfa 25
...Azalan bir bütün olmaktansa parçalanarak çoğalmanın ne anlama geldiğinden söz ettim...
Sayfa 15

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ah, yetişkinliğin her şeyi küçümseyen bilgiçliği... Şaşırma yetisini yitirenin yaşama sevinci olur mu?
Sayfa 13
Önderli kitlelerde bağların zayıflaması veya kopması üzerine
Parodide şöyle haykırır bir savaşçı: ''Başkomutanın kellesi gitti!'' Bunu işiten Asurlular soluğu kaçmakta alır. Baştaki önderin herhangi bir nedenle yitirilişi, önderin şahsına karşı güvende bir an bocalayış, tehlikenin boyutları değişmemesine karşın bir panik durumunun patlak vermesine yol açar. Önderle aradaki bağların kopması, genel olarak bireyler arasındaki karşılıklı bağların da çözülüp dağılmasına yol açar, kitle kafası koparılan bir Bologna şişesi gibi tuz buz olur. (Judith und Holofernes - Nestroy)
Sayfa 45
Reklam
Kolektif zeka engellemesi
Kitle içinde kolektif zeka engellemesi diye bir yasanın varlığı görüşüne McDougall da karşı çıkmaz. Fazla zeki olmayanların üstün zekalıları kendi düzeylerine indirgediklerini söyler. Duygulardaki güçlenme parlak düşünsel çalışmalar bakımından olumsuz koşullar yarattığı için, üstün zekalıların etkinliğinde bir kısıtlanma oluşumuyla karşılaşılır; ayrıca birey özgürlükten uzaktır, yaptığı işe karşı sorumluluğunun bilincinde zayıflama görülür.
Sayfa 27
Karşılıklı ateşleme ile bir duygudurumun kitlede yaygınlaşması üzerine
Gerçek olan bir şey varsa, bir emosyon (duygu ve heyecan) durumuna ilişkin belirtilerin kitledeki bireylerce algılanmasının, onlarda otomatik yoldan aynı heyecanı doğurmasıdır. Belli bir emosyon ne kadar çok kişide kendini açığa vurursa, kitlenin öbür bireylerinde aynı emosyonun ortaya çıkmasını sağlayan otomatik baskı o kadar güçlenir. Ruhundaki eleştiri mekanizması devre dışı kalan birey, kendisini aynı emosyon durumu içerisine sürüklenmeye bırakır. Öte yandan, bireydeki emosyon, kendisini etkileyen öbür bireylerin emosyonunda artışlara yol açar; böylece bireysel emosyon karşılıklı endüksiyon (ateşleme) yoluyla giderek şiddetlenir.
Sayfa 26
Le Bon'un kendisi de kitle ahlakının bazen kitleyi oluşturan bireylerdekinden daha yüksek bir düzeye erişebileceğini, üstün bir özgecilik ve fedakarlık gücüne ancak kitlelerde rastlanabileceğini itirafa yanaşmazlık etmez: Kişisel çıkar yalıtık bireyde davranışın hemen tek nedeniyken, kitlelerde ön planda yer alması seyrek rastlanan bir durumdur.
Sayfa 24
Anonimlik, kitlesel sorumsuzluk ve kitle gücü
Le Bon, kitleyi oluşturan bireylerin, daha önce kendilerinde rastlanmayan kimi özellikler de kazandığı görüşündedir ve bunu üç ayrı nedene bağlar. Nedenlerden biri, kalabalık bir ortamda yaşamasından ötürü bireyin kitle içinde karşı durulamaz bir güce sahip olduğu duygusuna kapılması ve böyle bir duyguyla kendini birtakım içgüdüsel isteklerin eline teslim etmesidir; oysa normalde çaresiz dizginleyip frenleyeceği içgüdülerdir bunlar. Anonimlikte, dolayısıyla kitlesel sorumsuzlukta bireyleri geride tutan sorumluluk duygusu tümüyle silinip gider. (Sineklerin Tanrısı kitabında bu duruma ince bir şekilde değinilmişti.)
Sayfa 13
Geri15
84 öğeden 76 ile 84 arasındakiler gösteriliyor.