Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilara

Dilara
@AKILLIKALP
“Cihanı başaşağı seyrediş bir hoş temâşâ imiş.” ~D.Cündioğlu
Dilara
@AKILLIKALP·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
225 günde okudu
Bana Kuşlar Söyledi
Bana Kuşlar SöylediYekta Kopan
8/10 · 528 okunma
Zaman önemliydi. Zamanı unutmamak için rakamlarla oynamayı bilmek gerekiyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Neyse ki aile denen şeyin gerçekleri örtbas etme çetesi oldugunu ilkokula baslamadan ögrenmistim. Her misafirlik dönüşünde onu çekiştirip bunu kötüleyen annemle babamin, ertesi bulusmada kahkahalar eşliğinde bu kisilerle sarmaş dolaş olmalarını gördükten sonra kararımı vermiştim; böyle sahtekar bakışların üstünde durmayacaktım.
Trenlerde Ahşaptır… … Ne denizim açik, ne gözlerim mavi anladim artik bir dalgakirandır hayat bir kelime bile yoksa içine dogan ve onu denize komsudan yakin kilan, iki kara arasinda carpar durur kendine …
Reklam
Tabiat Risalesi~ Adil Erdem Bayezit
… Bir tünelden mi geçiyorsun kalbim Uçsuz mağaralarda damıtarak yalnızlığını hayatı yorumlamak değil yaptığımız Sürekli bir hüzün yağmurunda ıslanmak belki Dağlar dağların üstünde, tepeler ve tepelerin üstünde ben Ayın ondördü, ay bir anne sanki Ay ışığını emiyoruz tabiatla beraber Birlikte bir gece dokunuyor üstümüzde Gece dedimse kastettiğim yaşamak sadece Yaşamak, aşkı ıstırabı vefayı isyanı …
Zaman- Akif İnan
Susarak anlattım bütün gizliyi Sakladım duygumu ben konuşarak Bir acı tarlası sessiz yüzünde Aşkı yürürlüğe koyma savaşı İçimde bir düzen kaynaşmaktadır Büyük ve çekingen bakışlarındanEn iyi anlatış artık susmaktır Anladım bunu ben seni bilince Gel denize yaslan yalnız denize Sırrını denizler taşır insanın Zaman bir hızdir ve yıldızdır akan Esneyen günler ve gece üstünden Bir uyku bölmezse anılarımı Korkarım çıldırtır bu hayal beni Gözlerin ne kadar İstanbul öyle Sebiller uçuşur parmaklarında Ortak günlerimiz tarih şöleni Saçlarında sayfa sayfa güneşi İçimde bir sergi var portrelerin Hayalim heryerde kavrar gölgeni Aşka ve tabiata ulaştır bizi Gel kurtar bu şehrin gürültüsünden Terketme n'olursun bir eşya gibi Ölümsüz bir hasret yaşarken bende Vurulmuş bir geyiktir sensiz zamanlar İçimin ormanı bir yangın yeri Bir uyku bölmezse anılarımı Korkarım çıldırtır bu hayal beni Istırap varoluş şartımız oldu Esef etme yasım karaymış diye Bir yanım vahşidir ürkütür seni Aykırı düşerim sulhçulüğüne Bir gün deli gibi sarsarak seni Göklerin yolunu sorabilirim Başımı taşlara vurabilirim Aklımdan çıkarsa anılarımız Paramparçayım sen onar beni Topla aynalardan eski gölgemi Göçebe ömrümü bağla zamana Dağılsın içimin karıncaları Bir uyku bölmezse anılarımı Korkarım çıldırtır bu hayal beni
Tabiat Risalesi- Adil Erdem Beyazıt
İşte hazırlanıyoruz Ayın ondördü gibi tepelerin ardından Görünmek için değil yalnızca Hatta hiçbir zaman görünmek için değil Dağıtmak için sadece Babalar nasıl götürürlerse bir sepet içinde Bir ömür tüketilerek kazanılan ekmeği katığı Anne eş çocuklar evlatlıklar Paylarına düşen kadar, adlarına yazılan kadar Nasipleri kadar ortaktırlar Yani
Soru İşaretlerinden Biri- Cahit Zarifoğlu
Zulumdur dinlenen başlarsa eğilmiş Gömleğin üzerine kadar çıkmış kalbteki kara leke Dikilsen dağların ötesini tutar elin Bir iki tank çer çöp olmuş gözüne perde Petrol ya da banker sellerinde boğuluyorsun Külçe külçe dolar ya da sefalet secden olacak yerde O eski kadim iklim kimbilir nerde sürer Perişan birkaç evde kimbilir veliler dilinde Oturup konuşalım şunu. Bulsun kelimem kelimeni Eğer uyku daha aziz esirlik daha ehven değilse Bir deli akıl çırpınıyor aramızda Rızık korkusu can korkusu baş mesele Çıplan dünyadan çıplan ve gövdenden O büyülü çiçekleri yol arın bir kere Başını eğmiş zalimleri dinlersin Dersin 'lokmam ellerinde' Filistin bir sınav kağıdı Her mü'min kulun önünde De gerçeği yaz: Hakikat şehitliğe koşmaktır De isyan çağır yolun açılır cennet köşelerine
Cahit Zarifoğlu- Babasına Mektup
Sesin eksik ev ıssız bir sokak bugünlerde Titriyor hikayesi lambalarda kaçağı bol sevgimizin Nerde hangi agacın gölgesinde oh diyor ki şimdi yüreğin Bir erkek için baba olmakla ölçülmüyor mu hayatın yükü Sırtından atıp gittiğin ergen yüzlü ,zarif oğlunun canında Menfi bir özleme dönüyor yokluğun.
Reklam
Ağaçlar- Cahit Zarifoğlu
… Dostum geç kaldın Güneş ne gün doğacaksa Söylediler duymadın geç kaldın Otur ağla sonra soframda doy Ekmek tut zeytin tat Açlığını eğlerken sen …
Yok Gibi Yaşamak- Erdem Bayazıt
Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan Durma bana türkü söyle Anadolu olsun Susuz dudak gibi çatlak olsun Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına Çekme ülkemden nar yangını gözlerini Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef elleriniSusmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin Katı bir yalnızlık bu bilmelisin Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin.Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın Niye her şey bir anda kayıyor sen kayıyorsun Kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun Bir sam yüklü geceleri içimden atamıyorum Niye bunları bir anda unutamıyorumHadi tut elimden gök gibi ölü kadar yalnızım.
Erdem Beyazıt- Yaşnızlık
Bir gidip bir gelerek durmadan Ay ışığını soluyan ey deniz ey o denizin dibi Sonra büyüten yalnızlığını kanayan yalnızlığına kalbim gibi.
Nuri Pakdil
"Ben, bir şeyi hiç mi hiç az sevemedim, hele orta hiç sevemedim: hep çok sevdim.. arkadaşlarımı da çok severim.. yeryüzüne biterim.. eve portakal aldıgımda kasayla alırım, dayanamayanlar çürür.."
154 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.