Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bilgi ağacı

Bilgi ağacı
@Agavee
"Ve kucaktaki bebekler kadar masum ölen aksakallılar vardır ve bu içinde bulunduğumuz yılda da hala mağara adamları doğmaktadır. Geleceği ait gerçekler,geçmişe ait gerçekler ve hiçbir zamana ait olmayan gerçekler vardır"
92 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Estonya Feribotu Sendromu
Almanya'da inşa edilen Estonya Feribotu 1994'de kıyıya yakın bir yerde su alıp yan yatarak battı. 852 yolcu öldü, 137 kişi bu kazadan kurtuldu. Ölenlerin %98'i yüzme biliyordu. Peki bu 852 yolcu nasıl öldü? Feribot 28 Eylül gece 00.30'da sert dalgalar nedeniyle su almaya başladı. Su miktarının artmasıyla tahliye işlemi hemen başlatıldı. Ancak 987 yolcudan sadece 137'si feribotu terk ettiler ve kurtuldular. Geri kalan 852 yolcu ise gemi kaptanının: "Sayın yolcularımız, lütfen panik yapmayın; dünyanın en güçlü feribotundasınız" sözlerine kanarak su boşaltma işlemini merakla izlemeye başladılar. Saatler ilerledikçe feribot daha da yan yattı ama 852 yolcu izlemeye devam etti. Saatler 01.50'de Estonya Feribotu tamamen sulara gömüldü. 852 yolcunun Feribotun su aldığını ve yan yatmaya başladığını görmelerine rağmen son saniyeye kadar izlemeleri,psikoloji kitaplarında "Estonya Feribotu Sendromu" olarak yer almıştır. O insanların davranış şekillerine psikoloji bilimi mantıklı bir açıklama getirememiştir... (Alıntı)
Reklam
Bedende yaşanan duygu durumlarına ait fikirler olmasa, insan zihni insan bedenini tanımaz, varolduğunu da bilmez.
Sayfa 110 - KabalcıKitabı okuyor
Yani zihin salt hayal ettiği için yanılgıya düşmez, sadece varmış gibi canlandırdığı şeylerin varoluşunu dışlayan bir fikirden yoksun olduğu düşünüldüğünde yanılgıya düşer.
Sayfa 108 - KabalcıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Farklılar güzeldir, farklılıkların farkında olan daha güzeldir.
Çünkü insan bedenleri birçok açıdan birbirine benzese de birçok açıdan da farklıdır. Bu yüzden birine iyi gelen diğerine kötü gelir, birine düzenli gelen diğerine karışık gelir; birinin beğenisine hitap eden diğerinin beğenisine hitap etmez ve bu böyle uzar gider. Daha ötesine hiç değinmiyorum, çünkü hem meseleyi enine boyuna tartışacağım yer burası değil, hem de herkes bu farklılığı kendince tecrübe etmiştir
Sayfa 78 - KabalcıKitabı okuyor
Tarih kendini yenilemiyor tekrar ediyor çünkü aptallıklar her çağda aynıydı
Öyle ki, doğanın mucizelerinin gerçek nedenlerini araştıran ve doğal olaylara bir budala gibi hayretle bakmak yerine onları bir âlim gibi anlamaya çabalayan insan avamın doğanın ve tanrıların yorumcuları olarak taptığı kişilerce dile düşürülür ve sırtına sapkın ya da dinsiz yaftası yapıştırılır. Çünkü bu kişiler bilirler ki cehalet ortadan kalkınca, kendi otoritelerini dayatmalarının ve sürdürmelerinin yegâne aracı olan o budalaca hayranlık da ortadan kalkacak
Sayfa 76 - KabalcıKitabı okuyor
Reklam
Bunca aptalın doğuştan olması mümkün olamazdı. Özenli bir şeyle bu hale gelmeleri gerekiyordu...
Demek ki adamın birinin başına damdan bir taş duşse ve adamı öldürse, bunlar bu yönteme göre diyecekler ki, taş adamı öldürmek için düştu. Değil mi ya, bu taş Tanrı'nın iradesine uygun olarak böyle bir amaçla duşmemiş olsa, şans eseri düşmesi için onca olası durumu bir araya getirmek kolay mı (ki sahiden de böyle bir olayda nice olası durum aynı anda oluşur)? Siz onlara şöyle yanıt verseniz ve deseniz ki, bu taş dùştü, çunku rüzgâr çok hızlı esiyordu ve adamın da yolu oradan geçiyordu. Ama ısrar edecekler ve bu kez de şöyle soracaklar: lyi de niçin rüzgar o sırada öyle hızlı esiyordu? Neden o sırada o adam o yoldan geçiyordu? Bunun üzerine siz şöyle bir yanıt vereceksiniz: Rüzgârın o sırada öyle hızlı esmesinin nedeni, bir gün öncesine kadar sakin olan denizin birden kabarmaya başlaması. Ama yok, sorularının ardı arkası kesilmeyecek, yeniden israr edecekler ve şöyle soracaklar: Neden deniz kabarmaya başladı? Neden adam tam o sırada davete icabet ediyordu? Işte bu böyle uzayıp gidecek ve onlar nedenlerin nedenlerini sormaktan asla vazgeçmeyecekler, ta ki siz kaçıp cehaletlerinin tek dayanağı olan Tanrı'nın iradesine sığınana kadar.
Sayfa 75 - KabalcıKitabı okuyor
Insanlar daima bir amaç doğrultusunda hareket eder, özellikle elde etmek istedikleri çıkarları doğrultusunda. Bu iki sonuç dikkate alındığında, anlaşılır ki, insanlar sadece gerçekleşen olayların son nedenlerine bakar, bu nedenleri dış bir kaynakta bulunca da rahatlarlar ve tabii daha başka bir neden arama ihtiyacı duymazlar.
Sayfa 71 - KabalcıKitabı okuyor
Insanlar kendilerinin özgür olduğunu düşünürler, çünku kendi seçimlerinin ve arzularının farkındadırlar, ama kendilerini bunları seçmeye ve arzulamaya sevk eden nedenlerden bihaberdirler; hatta öyle bihaberdirler ki, bu nedenleri rüyalarında dahi görse inanmazlar.
Sayfa 71 - KabalcıKitabı okuyor
1.318 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.