Okulun son haftasında boş geçen bir İngilizce dersinde öğretmenleri oğlumun sınıfına "Wonder" diye bir film izletmişti. Oğlum filmi o kadar beğenmişti ki o akşam kendimi bir avmde bu filmi ararken buldum. Tabi filmin, her zaman kapağını gördüğüm "Mucize" ile aynı olduğunu görünce hem filmi hem kitabı aldım.
O haftasonu filmi izledik müthişti. Aslında kitaptan önce film izlemeyi sevmiyorum, hayalimde canlandırdığım katakterleri sınırlıyor. Ama oğlumun ilk film önerisini de böylesine basit bir sebeple reddetmedim tabii ki.
Neyse kitaba başladım ama araya bayram, seçim, iş vb girince ihmal ettim. Dün tekrar başladım ve bu kadar geç okuduğum için kendime kızıyorum şimdi.
Mucize aslında iyilik mesajları veren bir kitap; sağlık sorunları olan 10 yaşında bir çocuk ve onun çevresinde olan olayların işlendiği bir hikaye. Bu tip mesaj içerikli kitaplar ise "Sophi'nin Dünyası"nı okuduğum ortaokul yıllarımdam beri pek hoşuma gitmiyor. Ancak "Mucize"de hikaye, farklı kişilerin ağzından o kadar akıcı bir şekilde anlatılmış ki, insanın kendini kaptırmaması imkansız. Sonunu bildiğim halde, keyifle okuyabileceğim kadar iyi kaleme alınmıştı. Bu arada çevirmenin de hakkını yememek lazım; gerçekten ustaca bir çeviriydi.
Özetle, kitabı okumanızı hararetle tavsiye ediyorum. Hatta 9-10 yaşını geçmiş çocuklarınıza/öğrencilerinize de önerebilirsiniz.
Bu arada yaz aylarında güzel bir aile filmi izlemek isterseniz filmini de izleyebilirsiniz...