Bunu nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum ama gözlerimi kapattığım anda , o gözleri karşımda buluyorum. Bir uçurum gibi önümde uzanıp, beni içine çekiyor.
Artık o kalp öldü. İçinde hiçbir duygu yok. Gözlerim kurudu. Gözyaşlarımla tazelenmeyen duyularım, artık sadece zihnimi kemiriyor. Hayatın tek büyüsünü kaybettiğim için çok acı çekiyorum.
Bazen ben onu dünyadaki her şeyden daha fazla severken ve kendimi ona adamışken, sadece onu düşünüp, başka hiçbir şey istemezken, onun nasıl olup da bir başkasını sevebildiğini, buna nasıl cüret ettiğini anlayamıyorum.
Enerjimin yitip bittiğini görmüyor musun? Duygularımın nasıl yok olduğunu ama kalbimin hâlâ deli gibi çırpındığını? Tek bir an bile mutlu değilim. Her şey boşa. Hiçbir şey bana iyi gelmiyor.
...
Neden uyanıp, neden uyuduğumu bile bilmiyorum.
"işte böyle bir insan bizleri terk etti werther! Yüce tanrım, bu dünyada sevdiğimiz her şeyden ayrılmak zorunda mıyız? Kimse bunu çocuklardan daha derin hissetmedi."
Ne kadar zavallıyım! Kendimi neden aldattım ki? Tüm bu coşkulu, hedefsiz ve bitmek bilmeyen tutkunun sonunda ne oldu? Ondan başka hiçbir şey dileyemez oldum. Hayal gücüm ondan başka bir şey görmüyor. Onunla ilgili olmayan hiçbir şeyin bir önemi yok.
Herkese tek tek baktı ama orada öylece duran ve ondan başka hiçbir şeyi göremeyen beni fark etmedi! Kalbim ona binlerce kez veda etmeye çalıştı ama o, beni fark etmedi.