Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aichan

Hayat tarzım tek kelimeyle düzensiz. Özellikle de yemek alışkanlıklarım. Bir gün arkadaşım "yeme alışkanlığın konusunda biraz endişeliyim" dedi. "Artık yemek yerine abur cubur atıştıracak yaşta olmadığımı" anımsattı bu bana. Bundan sonra daha fazla sebze yemeye karar verip silikondan bir buhar aleti aldıktan sonra sürü ile sebze yedim. Ama birkaç hafta sonra bundan da bıktım. Sadece sebze yemek iyi değildi. Üstelik sürekli kesip doğramak içimden gelmedi. Annelerin ne kadar harika olduklarını fark ettim. Her gün alen için yemek yapmak kadar zor bir şey yok. Üstüne üstlük her gün farklı yemekler yapıyorlar ve bu harika bir şey!! Sizin için birinin yemek yapıyor olması gerçekten minnet duyulası bir durum.
Sayfa 89 - Yazarın notuKitabı okudu
Reklam
Sonunda çok ağlamazsam iyi...
"Sana bir şey için söz veriyorum" dedi Faun. "Birlikte olduğumuz zaman sadece sen ve ben varız, bizim dışımızdaki hiçbir şeyin değeri yok. Ama senden rica ediyorum, yalnız olmadığımızda olacaklardan dolayı beni affet." "Yani, sana güvenmemem gerektiğini mi kastediyorsun?" Faun başını iki yana salladı. "Bana güvenme" dedi üzgün bir sesle. "Bana hiçbir zaman güvenme, özellikle Tam'la birlikte olduğum zamanlarda!"
Sayfa 173Kitabı okudu
Ah Faun, neden Faun'sun sen~
Faun başını salladı. Aceleyle eşyalarını topladı ve giyindi. Jade ansızın Faun'un tamamen kendine ait olmadığını acı verici bir bilinçle kavradı. "Yemek salonuna beni de götür" diye yalvardı. "Bana Jay'i göster. Onu..." "Olmaz. İnsanlardan nefret eder ve seni öldürür. Sana... aşık olduğumu ondan zorla saklayabildim. Çünkü bu bile seni öldürmesi için yeterli bir sebep." Jade'i vuran iki kelime vardı. İlki öldürmek kelimesiydi, buna dayanabilirdi. Ama ikincisi -âşık olmak- kalbini havalandırmış ve ona yine kendini kaybetmekte olduğu hissini vermişti.
Sayfa 171 - Faun ve JadeKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ağlamıyorum gözüme ruh baskısı kaçtı
Kurosaki benim yapmak istediğim çok şey var... Astronot olmak istiyorum. Pastanem olsun istiyorum.. Mr.donut'a gidip "hepsinden lütfen" demek istiyorum... Baskın Robin'e de gidip "hepsinden lütfen" demek istiyorum... Keşke baştan beş kere daha başlaya bilsem! Her defasında farklı bir şehirde doğup, her defasında da değişik şeyler yiyip tıka basa doyup, her defasında farklı işler yapıp, her defasında aynı insan aşık olsaydım. Teşekkürler Kurosaki. Elveda.
Sayfa 84 - Orihime İnoueKitabı okudu
Biz şelalenin önündeki balık Biz kafesin içindeki böcek. Biz büyük dalgaların yıkıntıları Asadaki kafatası Güç akıntısı ve onu içen balinalar. Biz 5 boynuzlu boğa Biz ateş üfleyen canavar Ağlayan çocuk. Evet ay ışığı Bizi zehirliyor.
Reklam
Adamın dibisin Sanji!
Sanji: İçeriye girince ikiye ayrılıp hemen güverteye ilerleyeceğiz! Nami orada. Usopp: Ne dedin?! Ayrılacak mıyız?! Sanji: Aptal herif! Ayrılmazsak Birlikte ölürüz. Usopp: Ne o "nasılsa her şekilde öleceğiz" dermiş gibi... Dur biraz. Yoksa sen Nami için... Sanji: Şimdi iyi dinle Usopp. Eğer Nami içinse, ölmek umrumda olmaz. Usopp: Gebertirim lan seni!!
Sayfa 153Kitabı okudu
Tek eşli Zeus....
...bu güne kadar dolu olmadı yüreğim böyle aşkla, ne İksion'un karısını sevdiğimde, tanrılara denk danışman Peirithoos'u doğurdu o. Ne Akrision'un güzel topuklu kızına aşık olduğumda, ne de sevdiğimde ünlü Perseus'un anası Danae'yi. Ne ünlü Phoiniks'in kızını sevdiğimde, Minos ile tanrıya benzer Rhadamanthys'ü doğurmuştu o. Ne Semele'yi ne de Alkemene'yi sevdiğimde, Dionysos'u doğurdu, insanlara neşe vereni. Alkmene Thebai'de otururdu, bana aslan yürekli Herakles'i doğurdu. Ne kraliçe Demeter'i sevdiğimde, ne de güzel Leto'yu sevdiğimde. Seni bile şimdiki kadar sevmemiştim bu kadar, tatlı bir arzu beni yüreğimden yakalar.
Sayfa 324Kitabı okudu
Gerçek kıyametlerin varlığında, dünyanın yeni kıyamet fantezilerine hiç ihtiyacı yok. O oyun bitti. Her gün Almanya'daki bay Hitler'i izleyebilirken, Whitehall'daki bay Parham'ın uyduruk komedilerini kim ister ki?
Sayfa 225 - Yazarın sönsözüKitabı okudu
Bizim sarp kayalıklardaki çiçeklere hayranlığımızın sebebi, o sarp kayalıklara çıkamamamızdır. Ve, o çiçek gibi korkusuzca göğe adım atamadığımızdandır
Kılıcı tutmazsam seni koruyamam, Kılıcı tutmaya devam edersem seni kucaklayamam.
Reklam
Ateş ister küçük olsun ister büyük, ruhu acımasızdır; savaşın ruhu da böyledir. Çarpışmaların yolu, birebirde de on bin kişilik savaşta da aynıdır.
"yaptığımız şey için zorlandık. Eğlence olsun diye veya onu incitmek için yapmadık. Ayrıca," dedi, hafifçe gülümseyerek, "sen benim kızkardeşimsin." "Öyle konuşma..." "Ne?" Jace başını iki yana salladı. "Küçük bir çocukken bir kelimeyi tekrar tekrar ve hızla söylediğinde, bir süre sonra anlamını kaybettiğini farketmiştim. Yatağıma uzanır, belli kelimeleri tekrarladım: şeker, ayna, fısıltı, karanlık... Kızkardeş," dedi alçak sesle. "Sen benim kızkardeşimsin."
Sayfa 210 - ClaceKitabı okudu
Geri169
1.047 öğeden 1.036 ile 1.047 arasındakiler gösteriliyor.