Huzursuzluğun Kitabı, bana bir arkadaşımın hediyesiydi. İçindeki cümleler de yazarın benim hayatıma armağanı oldu. Her kitapta hep bildiğimiz ama dizgisini yapamadığımız kelimelerin yeni halleriyle taşınırız. Bu kitap,okuyanın hayatına çokça yeni kelime dizimlerini kazandırıyor. Satır altı çizmeyi sevmeyen kişileri dahi satır altlarını çizmeye mahkum ediyor. Hatta hiç kullanılmamış kurşun kaleminizin, kitabın sonuna geldiğinde tükendiği fark ediyorsunuz. Bir yandan içinizde yeni cümlelerle karşılaşma isteği diğer yanda kitabın bitmemesi arzu oluşuyor. Kısacası bir hayat gibi kalemi tüketircesine insanın içindeki bir çok duyguyu ve düşünceyi tüketiyor, tükettiklerinin yerine de yenilerini ekliyor.
Gemi, kıyıya ayak basana dek küpeşteye yapışık olarak, karşı kıyı manzarasını taşır yanında; küpeştenin rıhtıma çarpma sesiyle birlikte manzara kopup gider