Sesini sonuna kadar kıstığım halde, Şarkının söylenmesini bekliyormuşum gibi
Hani boğulmuşum da,
Kurtaranım yok gibi
Sımsıkı sarılmışım ama
İki metreden fazla yaklaşamamışım gibi.
Hani her tarafım yara bere de ,
Dağlayanım yok gibi...
Başını ve sonunu bilmediğim bir kitapta Orta acılara mecburmuşum gibi.
Hani çok sevmişim de,
Anlayanım yok gibi...
Asırlarca yürümüşüm de,
Yolun sonunda uçuruma denk gelmişim gibi
Hani ölmüşüm de,
Ağlayanım yok gibi...
Muhammet Vural
Yazarını yakından tanıdığım Gülbeyaz'ı iki defa okudum. Vakit bulursam üç dört belki de beş defa okurum. Her telden çalabilen bir kitap olan Gülbeyaz değişik duygu durumlarında okunabilecek bir kitap. Birini mi seviyorsun aç Gülbeyaz'ın 15. Sayfasını.
"Cennet kokulu bir melek geçti önümden
Kalbimi
Ölüm dediğin şey nedir Gülbeyaz?
Gözleri ebediyete kapatmak mıdır?
Yoksa nefessiz kalmak mıdır?
Hayır Gülbeyaz hayır
Ölüm nedir biliyor musun?
Yıllarca sen diye kokarken,
Birgün senden korkmaktır.
Gülbeyaz
Ben senin sadece
Serçe parmağını anlatabilmek için
Kaç gece Nazım'la konuştum?
Kaç şiir yazdım Ahmed Arif'le?
Ve kaçını yırtıp attık kalbimiz misali?
Benim Gülbeyaz'ım bir Lavinia değildir
Gitme demediğin zaman gider
Benim Gülbeyaz'ım bir Piraye değildir
Sevilip sevilmediğini hisseder
Benim Gülbeyazım bir Milena değildir
İmkansızdır yanında yürümeler