Mahir
@Amirr
Heybem çok boş.. ama doldurmaya takatim kalmadı...
Öğretmen/ Yönetici
16 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme,
...
İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
Okur Takip Önerileri
Dalgın pencereler kalmış gözlerinde
hangi mevsime gitsen...
Söndü yıldızlarım senden sonra
Zamanlar herkes için bir değil ..
karanlığım taşrada bir kasaba...
Ey benim yolcum ey benim yolum
Ey benim ibtidâm ey benim sonum
...
Aşkın hem hükmü hem de hükümlüsüyüm...
Göz yaşlarım ve aşkımı alma, onlar bende kalsın.
Bedel olsun, ödül olsun, bağış olsun. Yoksulluğum zenginliğim olsun..
Yâ, dedi duyur sesini bileyim. Yâ, dedi, duy sesimi bilineyim.
Bir boşluğun bilinmezliğinde yitirme beni...
Anladı ki aşkın namesinde ser~nameden öte kelam yok...
Ey;
Gözlerimle gören ey, ey gözleriyle gördüğüm
...
Vahayı terk edip çölün rahmetine düşen defterim,
...
Gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim..
Suçlu değilsen de bana, beni suçlu kılacak kadar güzelsin...
Gör kölenin nasıl efendi olduğunu, bil efendinin nasıl bir anda köleye dönüştüğünü..
Ben ki senin geldiğin çöllerin yüzlerce yıl susuz kalmış ceylanıyım, indim su içmeye senin kıyına. Susuzluktan ölmektense su içerken ölmek yeğdir bana..
Züleyha üç soru , beş soru, on soru; yanlış yoktu,
Potifar’ın cevap kağıdı boştu..
))
Züleyha uzun bir name; potifar’ın okuma yazması yoktu..
Potifar’la
Hayat uzun bir gece, sabahı olmayan.
Tek kişilik bir ölüm, tek kişilik bir yağmur...
Vazgeçmenin rengidir kahverengi
Giyinirlen beni unut
Soyunurken unutma
...
Yetimim benim,
Aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken
...
Dokunmanın doldurulmaz yeri
Sızlıyor şimdi aramızdaki boşlukta
Sen yoksun, ben yokum
Koca bir geçmiş. Şimdi tek başına
Alçak sesle konuşmakta...
Binlerce görüntünün yüzlerce yıllık yorgunuyum.
...
Ağladı..
Gözyaşları kanı kadar sıcaktı...
...
Söz de,
Aşk da,
Ne benim ne senin..
Bir kimsenin nasıl düşündüğünü bilmek mi istiyorsun? Önce onun nerden yiyip içtiğine, nasıl beslendiğine bak...
Çayı deminden anlarsın, yari ise ayrılık vakti boğazında bıraktığı düğümden...
Acıkmışsındır..
Sana beyaz keten örtülü sofralar da kuramam..
Memleket gibi.. yoksuldur odam..
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin..
Ayağını bastın odama
Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi..
Sözün ve yolun baş çeşmesi ruhumun
Canım içre sevinç verir sözlerinBaktığın dağların düşüncesi bile ağlatır beni
Hür olurum buyruklarını bir bir donansam sultanım.
Mesela bir barikatta döğüşürken
Mesela kuzey kutbunu keşfe giderken
Mesela denerken damarlarında bir serumu, ölmek hiç ayıp olur mu?
Tahir olmakta ayıp değil zühre olmakta
Hatta sevda yüzünden ölmekte.
...
