Lüks bir otel açılışı ve kitabın akıcılığı..Zülfü Livaneli ustalığını konuşturmuş. Özellikle tarih okumayı sevmeyenler için o kadar çekici ki araştırmacı ruhunuzun harekete geçtiğini hissedeceksiniz. İstanbul’un tarihine, aşırı düşünmenin psikolojik etkilerine, yasaklanan bastırılan duyguların acımasızca kötü emellerde kullanılmasına, önceki kitaplarından yapılan alıntılara, din, siyaset, edebiyat, spor ve daha birçok konuya yer verilmiş. Her satırda ayrı bir bilgiye erişeceğiniz, ölülerin dilini anlayabileceğiniz güçlü bir anlatım ile geçmişe yolculuk yaparak şimdiyi de sorgulayabileceğiniz Harika bir eser. Benim İçin en büyülü kitap Serenad ama Konstantiniyye Oteli de ziyadesiyle büyüledi. Yine de bir sıralama yapacak olursam; 1. Serenad 2. Konstantiniyye Oteli 3. Kardeşimin Hikayesi 4. Leyla’nın Evi 5. Huzursuzluk 6. Son Ada 7. Mutluluk 8. Orta Zekalılar Cenneti 9. Edebiyat Mutluluktur 10. Engereğin Gözü..açıkçası gerisini sayamaya üşendim Okurken çok iyi ama ilk 10 böyle O zaman kitaplarla kalın
Dostoyevski'nin yayıncıya verdiği söz gereği ile 25 gün gibi kısa bir sürede yazdığı bu kitap, kısa sürede yazılmış olmasına rağmen sürükleyiciliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Alıntı olarak birçok satırı paylaşmak mümkün. Kitabı okumayıp yaşadım resmen. Bazen sadece kaybedersin. Olaylar, nedenler, kişiler hiç önemli değil. Bazen sadece olmaz. Bazen sadece...kaybedersin..
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,7bin okunma
Hani olur ya canınız çok sıkılır, ne yapacağınızı bilemez hale gelir de çaresizce düşünürsünüz ya -ne yapsam?- diye. Tam da bu noktada alın bir Dostoyevski kitabı başlayın okumaya. Tavsiyem, kendi çapımda ortam deyimiyle incelemesini yaptığım kitap üzerine. Şahsım adına çok beğendiğim bir kitap oldu. Okumakta gecikmiş olmamı bir eksiklik olarak değil, bin kazanım olarak görüyorum. Çünkü belli olaylara tanık olup farklı pencereleri kullanmayı öğrendikten sonra böyle bir kitabı okumak kesinlikle büyük bir kazanım. Baltayla işlenen bir cinayetin, hayatın bütün olgularına parmak basarak anlatıldığı güçlü bir yapıt. Böyle bir yapıt hakkında yazı yazmaya ne bilgi ne tecrübe yeter ama okuduktan sonra oluşan fikirleri de paylaşmak gerek. Kadınlardan çocuklara, memurlardan işçilere birçok konu var. Kitabın sonunda aşkın ışığı, tünelin sonundaki ışık gibi. Yeni bir yol, yeni bir kitap gibi dolduruyor içimizi ama bir o kadar da belirsizlik hüküm sürüyor. 'Bitmeyeydi iyiydi!' dedim ama her içimize işleyen güzellik gibi bu da bitti. O zaman kitaplarla kalın :)
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,7bin okunma
John Steinbeck'e ait okuduğum ikinci kitaptı. Açıkçası her satırı büyük bir merakla okudum. Öyle ki bitirinceye kadar da kitabı elimden düşürmedim. Bir aile, bir kasaba, bir inci...Kitaba ismini veren inci, aileye uğur getireceği düşüncesi ile korunur. Kino'nun -ben erkeğim- dediği yerleri her ne kadar uygun bulmasam da - Juana'nın gücünü gördükçe Kino da güçlendi.- cümlesi erkeğin -yarı tanrı tavrını- (kitaptaki deyim de böyle) biraz da olsa askıya alıp kadının dik duruşunu ön plana çıkarmıştır. Kitabın sonunda kadın hislerinin, erkeğin emin olduğu durumları içine alarak kadının ne derece haklı olduğunu göreceksiniz. Kadın-erkek olayını bir kenara bırakıp daha genel bakacak olursam; kasaba halkının sürekli bir önyargı içinde olduğunu fark ederken, var olan durum hakkında ne kadar kolay yorum yapabildiklerini de gördüm. Olaylar yaşanırken oradaymışçasına duygu değişikliği yaşadım. İyi sandığımız olaylarda kötülük, kötü sandığımız olaylarda da iyilik olabileceğini hatırlatan bir eser. Daha fazla yazmak istemiyorum çünkü tek solukta okuyup etkisinden çıkamayacağınız kısa sayfalı, uzun etkili bir kitap. Zaman kaybetmeden okumalısınız. Kitaplarla kalın :)
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202337,7bin okunma