Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

BAH.AR

Çeşitli konuları takip ediyoruz ve insan bir süre sonra kendisine çeşitli dünyalar tayin etmiş oluyor; ya da şöyle diyelim, kendisine, elindeki izlerden yola çıkarak, bir seyahat rotası çiziyor. Bu, basit bir iş değil. Sahip olmadığımız bir kitaba yapılan göndermeler karşısında duyduğumuz ilgi sonucu kaynakçalarla tamamlanan bir süreç... Kitapları buluyor ve onların bizi başka bir yere götürmelerine olanak tanıyoruz. Gerçi, çok sınırlı bir okur olduğumu da itiraf etmem gerek. İlla tüm dipnotları okumam, her kavramı anlamam lâzım, dolayısıyla bazen sadece tek bir bölümü anlamak için yirmi kitap daha okumam gerekiyor. Bu işe kesinlikle bayılıyorum."
Reklam
"Kendimi bildim bileli birbiri ardına kitsp satın alıp duruyorum. İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla."
"Üstlerinde gün, ay ve yıl yazan sayısız kitap gördüm ben; gizli bir takvimi oluşturur her biri. Başkaları ise ödünç vermeden önce adlarını tazarlar ilk sayfaya, teslim edecekleri kişiyi defterlerine kaydedip bir de tarih atarlar yanına. Tıpkı kütüphanedekiler gibi damgalı kitaplar gördüm, yahut içlerine sahiplerinin kartları yerleştirilmiş olanlar. Kimse bir kitap kaybetmek istemez. Bur daha okumayacak olsa da başlığında eski, belki de kaybolmuş bir duygu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük, saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana."
"Sadece çok uzak bir gelecekte bana faydası olacak kitapları, genel okuma çizgimin dışında kalankarı ve bir kez okuyup da bir daha yıllar boyu, belki de hiçbir zaman kapağını bile açmayacaklarımı neden evde tuttuğumu defalarca sordum kendime."
Reklam
"Her yıl öğrencilerime en az elli kitap hefite etsem de bir raf dolusu kitap daha eklenip duruyor aralarına, çifter çifter dizili bir şekilde, sessizce, masumca ilerliyorlar evde. Onları durduramıyorum."
"AİLE DİZİMİ NEDİR?"
"En basit tanımıyla aile geçmişimizden ya da kendi geçmişimizden gelen, tamamlanmamış, acı veren, yaşamı donduran, potansiyeli engelleyen meselelerin çözümünü, tamirini, telafisini sembolik olarak psikodrama yöntemini kullanarak yapan bir şifa/terapi yöntemidir. Geçmişin zincirlerinden kurtulup kendi seçimlerimize özgürce yönelmemizi ve hayatımızı buna göre şekillendirmemizi sağlar."
“Varmak istediğin sonuca adım adım ve sabırla gitmeyi dene. Bir şey olmuyorsa zorlama; Çünkü olmamasının bir sebebi vardır. Unutma! Tanrı bize olaylar üzerinden mesaj gönderir.”
Sayfa 159 - Baba KaraKitabı okudu
[ Bazı akşamlar annem mesaiye kalır. Gecenin bir yarısı eve gelince, duş yapar, sonra da salondaki kanepeye uzanır kitap okur. Yorgun argın geldiği halde neden hemen yatıp uyumadığını sormuştum bir seferinde. "Günün en sihirli anı bu, hiç kaçırırmıyım!" demişti bana. ]
Sayfa 50 - Aslı (14 yaş, 8.sınıf)Kitabı okudu
"Üzüntü beni üzmeden ben üzüntüyü üzdüm. Bunda başarısız olduğum dönemlerde vardır ama kayda değmez. Kimse için kötülük düşünmedim. Benim için kötülük düşünenleri affettim."
Sayfa 347Kitabı okudu
Reklam
 [ Ash internette hastalıklar ile ilgili fazla araştırma yapmamasını söylemişti. Böylece sosyal medyadan sözetmeye başlamışlardı; Ash sosyal medyada iletişim kurdukça yalnızlaştığımız inancındaydı.  "Bu yüzden herkes birbirinden nefret ediyor", diyerek fikrini belirtmişti. "Çünkü arkadaşları olmayan arkadaşların aşırı yüklemesine maruz kalıyorlar. Duybar sayısını duymuşmuydun?"  Sonra da Oxford Üniversitesi'nden Roger Dunbar diye bir adamın, insanların en fazla yüz elli kişiyi tanıyacak şekilde programlandığını keşfettiğini ve bunun avcı-toplayıcı toplumların ortalama nüfusu olduğunu anlatmıştı.]  
Dr.Ash, Nora Seed.Kitabı okudu
 "... çünkü Gece Yarısı Kütüphanesi hayaletler kütüphanesi değildir. Ölüler kütüphanesi de değildir. Burası bir olasılıklar kütüphanesi. Ölümse olasılığın karşıtıdır." 
Bayan Elm, Nora Seed.Kitabı okudu
"Sonra gecenin sonuna doğru hep birlikte gözyaşları içinde -Güzel Kırım- türküsünü söyledik: Aluşta'dan esken yeller yüzüme vurdu Balalıktan ösken evge köz yaşım düştü Men bu yerde yaşalmadım, yaşlığıma doyalmadım Vatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım... "
Sayfa 430 - Galeati Yay. - FatmaKitabı okudu
(... "Hem sen niye kendine Kırım Tatarı diyorsun, sen Özbekistan'da doğmuşsun, Özbekistan Tatarı demelisin" deyince İzzet'in tepesi atıp, "Ne yani bir yolculuk sırasında uçakta doğsaydım, uçak tatarı mı diyecektim kendime? Ben ne olduğumu çok iyi biliyorum. Ben Kırım Tatarıyım Türk'üm, bununla da gurur duyuyorum" demiş Fabrika Müdürü'ne.)
Sayfa 408 - Galeati Yay. - FatmaKitabı okudu
"... bebekliklerinden beri savaşın zorluklarıyla terbiye olmuş çocuklardı onlar. Savaş çocuklarıydılar."
Sayfa 175 - Galeati Yay. - NeharKitabı okudu
"Almanya'da herkes zor durumdaydı. Karnını doyurmak yeterliydi. Hayatta olmak en büyük zenginlikti. Hele bir de sevdiklerinle bir aradaysan senden şanslısı yoktu. Savaş nasıl da düşürmüştü insanların hayattan beklentilerini. Asgari standartlarda yaşıyorduk ve buna şükredip bununla mutlu oluyorduk."
Sayfa 163 - Galeati Yay. - NeharKitabı okudu
Reklam
(Vagonumuzdaki yaşlı kadınlardan biri daha fazla dayanamıyor ve Hakk'ın rahmetine kavuşuyor. ... "Mezar kazacak vaktimiz yok, 15 dakika sonra hareket edeceğiz. Yol kenarına bırakın ölünüzü. Emir böyle." ... Abdürreşit Eniştem artık kokuşmaya başlamış olan ölümüzü alıp tren yolunun kenarına bırakıyor.)
Sayfa 12122 - Galeati Yay. - FatmaKitabı okudu
"... emri duydunuz. Bütün Kırım Tatarları diyor emirde. Hepiniz sürüleceksiniz. Savaşta bulunan yakınlarınız sonra yanınıza gönderilecekler. Şimdi size 15 dakika mühlet. Eşyalarınızı toparlayın. Her biriniz yanınıza 3 kilo malzeme alabilirsiniz, daha fazla değil..."
Sayfa 110 - Galeati Yay. - FatmaKitabı okudu
daireler çizerek yürümek
[Ash internette hastalıklarla ilgili fazla araştırma yapmamasını söylemişti. Böylece sosyal medyadan sözetmeye başlamışlardı; Ash sisyal medyada iletişim kurdukça yalnızlaştığımız inancındaydı. "Bu yüzden herkes birbirinden nefret ediyor", diyerek fikrini belirtmişti. "Çünkü arkadaşları olmayan arkadaşların aşırı yüklemesine maruz kalıyorlar. Duybar sayısını duymuşmuydun?" Sonra da Oxford Üniversitesi'nden Roger Dunbar diye bir adamın, insanların en fazla yüz elli kişiyi tanıyacak şekilde programlandığını keşfettiğini ve bunun avcı-toplayıcı toplumların ortalama nüfusu olduğunu anlatmıştı.]
Sayfa 125 - Dr.Ash, Nora Seed.Kitabı okudu
öğrenmenin tek yolu yaşamaktır
"... çünkü Gece Yarısı Kütüphanesi hayaletler kütüphanesi değildir. Ölüler kütüphanesi de değildir. Burası bir olasılıklar kütüphanesi. Ölümse olasılığın karşıtıdır."
Sayfa 68 - Bayan Elm, Nora SeedKitabı okudu
Tarih
"Tarih, geçmişinden ders almayı öğrenen toplumların bilincinde oldukları bir geçmiştir. Yokluğu, zayıflığı ya da yanlışlığı tehlike yaratır..."
Sayfa 321 - Everest, Ali Osman TaylarKitabı okudu
Anma töreni
"Türkler Gelibolu'yu gösterişsiz ve mütevazı anıyorlar, çünkü onlar kazanan ve haklı olan taraftı..."
Sayfa 321 - Everest, Viki TaylorKitabı okudu