Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aslı

Aslı
@Aslialkan
Belki derdimize çare bir kitap... Okuma günlüğüm;
Sosyolog/Gölge Öğretmen
SDÜ-Sosyoloji
Antalya
15 Ekim
45 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Hikayeler insanı kendi kuyusundan çıkarır, başkalarının kuyularına atar.
Reklam
Çok gençken her şeyi, herkesi hatta dünyayı değiştirebileceğimizi sanırız. Nasılsa hiç yaşlanmayacak, hiç ölmeyecek ve sonsuza ulaşacağız. Oysa duvarda tek bir tuğla olduğumuzu ve ancak 'iyi bir tuğla' olmayı başarmakla yükümlü olduğumuzu görürüz bir gün ...
Kendini tanımadan, ne istediğini bilmeden ciddi ilişkilere girmek, bir insanın kendine, hem de karşısındakine yapabileceği en büyük haksızlıktır. Çünkü ne istemediğini bilmek çok kolay, fakat ne istediğini bilmek çok güçtür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aslında pek bir farkı yoktu. Ha anneniz gitmiş ha babanız... On dört on beş yaşlarında bile olsanız aldatılmış, yaralanmış, aptal yerine konmuş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Yani haksızlığa uğruyorsunuz. Anneniz mutlu, son yıllarda hiç görmediğiniz kadar neşeli ve canlı görünüyor. Babanıza bakıyorsunuz; biraz şaşkın, biraz uyuşmuş, ama kendi deyimiyle 'artık bir karar verebilmekten ötürü kafası dinç' bir adam oluvermiş. Mutsuz ve huzursuz olan bir tek sizsiniz !
Reklam
Teoman, çiçek ve devrimin yan yana büyüyeceğine inanan, silahlardan çiçek, umut ve özgürlük fışkıracağını sanarken, silahların kan akıttığını görüp şaşıran, altüst olan, coşkulu, romantik, bir yanıyla daima naif, filantrop, karmakarışık ve karanlık, kimi gün pırıl pırıl ve aydınlık bir takvimi yaşıyordu.
Semerkant, Dünya'nın ezelden beri Güneş'e çevirdiği en güzel yüz.
Kemikli bir kadındı karım. Evet, güzel değildi ama kalbi olan bir kadındı. Ben yok sandım.
Siyahi insanlar Küçük Siyah Sambo'yu sevmiyorlar. Yak gitsin. Beyaz insanlar Tom Amca'nın Kulübesi'nden hazzetmiyor. Yak gitsin. Biri tütün ve akciğer kanseri üstüne kitap mı yazmış? Sigara üreticileri ağlıyor mu? Yak gitsin. Sakinlik, Montag. Huzur, Montag. Kavganı dışarıda et.
Bu bir uyarı kitabıdır. Sahip olduğumuz şeylerin değerli olduğu ve değer verdiğimiz şeylerin bazen kıymetini bilmediğimizi hatırlatır.
Reklam
"Benim ödülüm de sensin, cezam da. Gerçeğin de sensin, şiirim de."
Her şehri garibanlar kurar. Başka bir şehirden kovulanlar. Yollara koyulanlar. Yollarda sevdiklerini yitirenler. Umutsuzluğa düşenler. Ölmek isteyip de bir türlü ölemeyenler. Sürünenler. Onlar kurarlar tüm şehirleri. Ve yine onlar yıkarlar. Garibanlar. Onlar bu şehri terk ederse filhakika yıkılır buralar.
Sen kendini ne kadar anladıysan, başkalarını da o kadar anlarsın. Kendi aklının sınırlarını aşamazsın. Kim olduğunu anlamak istediğin her insanda, kendinde ne kadarını anladıysan o kadarını anlarsın. Yok, illa başkalarını anlayacağım diyorsan, önce kendini unutacaksın. Kendini!
Hâlâ ama hâlâ deli gibi aşık olduğu genç sevgilisi artık onu erkeklere satmasın diye kesmiş. Uzun uzun hesap yapmış. "Ben," demiş, "bu bacakları keserim," demiş. "Devran beni ona buna peşkeş çekmez," demiş. "Bir tekerlekli sandalye alırız," demiş. "Sokaklarda dilenirim ben," demiş. "Eve daha çok para getiririm," demiş. "Devran beni daha çok sever," demiş. "Bu yaştan sonra dilenmek sevişmekten daha az yorar," demiş. "Sevdiğim adam da biraz beni sevsin artık," demiş. Hepsini bir bir hesap etmiş. Ama bacakları olmayan ve erkeklere satılmayan yaşlı bir kadının genç sevgilisinin ilgisini tamamen kaybedeceğini, bir tekerlekli sandalye alındıktan sonra genç adamın onu o sandalyeyle sokağa atacak kadar gaddarlaşabileceğini hesaplayamamış.
Sayfa 14 - Efsun ablaKitabı okudu
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.