Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aslı Han

“Ruhumun, vicdanımın derinliğinde bir türlü sakinleşmeyen, bütün varlığımın yakıcı bir hüzünle dolmasına sebep olan bir köşe vardı.”
Sayfa 117
Reklam
“Evde en çok okumakla vakit geçiriyordum. Böylece içimde kabaran duyguları dış etkilerle bastırmak istiyordum. Okumak bana uygun tek dış etkiydi. Okumaktan şüphesiz çok faydalanıyordum: Kitaplar bana zevk, heyecan, ıstırap veriyordu.”
Sayfa 52
“ Okumaktan başka yapılacak işim, gidecek tek yerim yoktu, çünkü çevremde saygıya layık, beni kendine çekebilecek bir meşguliyet bulamıyordum.”
Sayfa 52

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“ İnsan yapıcıdır, yeni yollar açmayı sever, bu su götürmez bir gerçektir. Fakat neden acaba bir yandan da yıkmaya, her şeyi kaos haline gerirmeye bayılır?”
Sayfa 36
“…ama karşımda gücümün yetmediği bir taş duvar var diye büsbütün boyun eğmeye de razı olamam.”
Sayfa 14
Reklam
“ Baylar, yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık.”
Sayfa 7
“İnsanı inanca ancak araştırma, bilim ve bilgi götürebilirdi; cehalet, dogmalar ve kuşkuların yadsınması değil. İnanç kör olamazdı, bilgiden geçmek zorundaydı. Hiçbir gerçek tartışılmaz sayılmamalıydı. Ortada hiçbir güvence olmadığı halde inanan insanları batıl inanç sahibi, kolay kandırılır, saf zihinler olarak görüyordu. İnanç, ancak bilgiye dayandığı zaman değerli olabilirdi.”
Sayfa 472
“İsa’dan bir alıntı bu”, diyerek okumaya hazırlandı. “Zaman doldu, Tanrı’nın Egemenliği yaklaştı: Tövbe edin ve Müjde’ye inanın.” …” İsa’nın son sırrı.”
Sayfa 271
“İyi ama eğer İsa bizleri kötülük ve günahtan kurtarmak uğruna öldüyse, kötülük ve günah neden hâlâ var olmaya devam ediyor?”
Sayfa 247
“Tuhaf gerçek şudur ki, Hıristiyanlık ne İsa’nın yaşamına ne de onun öğretilerine dayanır,” dedi. “ İsa Yahudiliğin yasasına saygı duyan ve onu öğretmekte olan Celileli bir Yahudi’ydi. “
Sayfa 241
Reklam
“Çoğunluğun anlamadığı, uzmanların bile çok uzun konuşmalarla tartışmak zorunda kaldıkları ve anlamlarını dar bir insan grubunun kılı kırk yararak ortaya koyduğu yasaların, günlük ekmek peşinde koşuşturan halka ne faydası olacaktır ki?”
Sayfa 175
“Sonuçta din, tanrının geçici ve küçük bir mutluluğa, tarif edilemez ölçüde büyük ve ebedi bir mutlulukla karşılık vereceğini vaaz ederek, yufka yürekliyi kolayca ikna ediyor.”
Sayfa 157
“Ütopyalılar şunu da anlayamıyor ve öfkeyle soruyorlar: İnsanlar neden hiçbir başarı göstermemiş ve halka hiçbir yararı dokunmamış bu zenginlere, bir tek sahip oldukları altınlar yüzünden, tanrıymış gibi saygı gösteriyorlar; üstelik, iliklerine kadar cimri olduklarını ve tüm yaşamları boyunca bu altından onların payına bir parça bile düşmeyeceğini bildikleri halde?”
Sayfa 152
“Her kim ki aç halktan zarar gelmez der, olguların da gösterdiği gibi, fena halde yanılır. Dilencilerin kavgaları başka kimlerde görülüyor? Kim mevcut durumdan memnun olmayanlardan daha hararetle devrim ister? Veya kim kaybedecek şeyi olmayan, ama kazanmak umudu taşıyan kadar her şeyi, hem de en büyük atılganlıkla devirmek isteyebilir ki?”
Sayfa 113
“Soruyorum size: İnsanları kötülüğe yönlendirdikten ve onlara daha çocukken ihtiyaç duydukları düzgün eğitimi vermedikten sonra, yetişkinliklerinde işledikleri suçtan dolayı cezalandırmanın ne faydası var? Onları asmak için mi önce hırsızlığa yönlendiriyorsunuz?”
Sayfa 97
353 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.